Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş.’ne satışına karar verildiğini, yine müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin 17/d maddesinde “Toptan satıcılık sözleşmesi, özelleştirme uygulamaları çerçevesinde ve gerekli bulunması halinde ... Pazarlama ve Dağıtım A.Ş. tarafından tek taraflı olarak sözleşme süresinin bitimi beklenmeden fesh edilebilir. Bu durumda toptan satıcı ... Pazarlama ve Dağıtım A.Ş.’den herhangi bir hak ve tazminat talebinde bulunamayacağını resmen kabul eder” hükmü bulunduğu bu madde karşısında davacının isteminin haksız olduğu tüm gezici ve sabit toptan satıcılıkla ilgili sözleşmelerin bu madde doğrultusunda fesh edildiğini, davacının teminat mektuplarının iade edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir....

    Hukuk Dairesinin 03.02.2009 gün, 2009/1321-1285 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, yetkili imalatçılık ve satıcılık sözleşmesinden kaynaklanmakta olmasına ve haksız rekabetin önlenmesi istemidir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 11. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 11.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 18.07.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tekel satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        GEREKÇE: Dava, taraflar arasında kurulması öngörülen tek satıcılık sözleşmesine duyulan güvenin boşa çıkması neticesinde uğranılan zararın tazminine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, kurulması öngörülen tek satıcılık sözleşmesine duyulan güvenin boşa çıkması neticesinde uğranılan zararın tazmini talebinin arabuluculuk tutanağında yer alan akde aykırılık nedeniyle maddi ve manevi zararın tazmini talebi kapsamında yer alıp almadığı, bu doğrultuda zorunlu arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır. Asliye Ticaret mahkemeleri her iki tarafın da ticari işletmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK ve diğer kanunlarda yer alan bir kısım uyuşmazlıklardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir....

          A.Ş. arasında 2017 yılı yetkili satıcılık sözleşmesinin ve bu sözleşmeye ek olarak da 09/03/2018 tarihinde ‘2017 yılı Yetkili Satıcılık Sözleşmesine Ek Sözleşme’ başlıklı sözleşmenin imzalandığı, davalının bu ek sözleşmede 3. kişinin fiilini üstlenen sıfatıyla yer aldığı” konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davacının, İzmir .... İcra Müdürlüğü’nün ...sayılı dosyasında icra takibine konu ettiği yetkili satıcılık sözleşmesinden ve bu sözleşmeye ek olarak düzenlenen 01/01/2017 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, varsa icra takip tarihi itibariyle alacak miktarının ne olduğu, davalının söz konusu alacaktan dolayı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, alacağın muaccel olup olmadığı, likit olup olmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı” konularındadır. Davacı şirket ile dava dışı .... San ve Tic. A.Ş. arasında 01/01/2017 tarihinde “2017 yılı yetkili satıcılık sözleşmesi" başlıklı ana sözleşme imzalanmıştır....

            Şti.’nin fesihten kaynaklı uğradığı herhangi bir zararın tespitinin de yapılamadığı.." bildirilmiş, raporlar karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce raporlara itibar edilmiştir. Davacıya yemin deliline dayandığı 30/11/2020 tarihli celse de hatırlatılmış, eğer yemin deliline dayanacak ise yemin metnini hazırlaması, mahkemeye sunması için iki hafta kesin süre verilmiş, davacı taraf iki haftalık kesin süre içerisinde yemin hususunda beyanda bulunmadığından bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır. Toplanan delillere göre; Davacı ile davalı 06/02/2015 tarihli iki yıl süreli tek yetkili Distribütörlük sözleşme düzenlenmiş, tek satıcılık sözleşmenin 30/11/2016 tarihinde feshine ilişkin, taraflarca keşide edilmiş herhangi bir ihtarname dosyaya sunulmamış ise de, taraflar arasında düzenlenen tek satıcılık sözleşmesinin davalı tarafından gönderilen 30/11/2016 tarihli elektronik posta ile fesih edildiği tarafların kabulündedir....

              Davacı ile yapılan ve dosyada mübrez kira sözleşmesi ve buna ilişkin şartname hükümleri incelendiğinde; davacıya tek satıcılık verilmediği, bu anlamda gerek kira şartnamesinde gerek kira sözleşmesinde idare aleyhine bir kısıtlamanın yer almadığı, tek satıcılık verilmediği takdirde otomat kurulmasının haksız rekabet oluşturmayacağı, kira şartnamesinin 32. Maddesi "idare, kiracı ile aynı iştigal konusunu oluşturan başka yerlerin kiraya verilmesi, verilen yerlerin iştigal konularının değiştirilmesi ve genişletilmesi vb konularda tamamen serbesttir. Bu konuda idareye hiçbir sınırlama getirilemez. " hükmünü içerdiği, aynı iştigal konusunu oluşturan başka yerlerin idare tarafından kiraya verilebileceğinin davacı tarafından kabul edildiği, TTK 18/2 maddesi gereğince her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir hükmü de dikkate alındığında davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ DELİLLER : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK 17.maddesinde yetki sözleşmesinin düzenlendiğini, davacı T1 ile davalı müvekkilin tacir olmaları ve aralarında imzalanmış olan yetkili satıcılık sözleşmesinin 18.maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarında İstanbul Merkez Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılınmış olması nedeniyle ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararının yerinde olmadığını beyanla, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı-borçlu vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinin yetki sözleşmesinden değil bağımsız bir çekten kaynaklandığını, sözleşmede çeke ilişkin her hangi bir atıf bulunmadığını, yetki sözleşmesinin dosya açısından uygulanmasının da mümkün olmadığını beyanla, davalının istinaf talebinin reddine ve ilk derece mahkemesi kararını onanmasını talep etmiştir....

                Takibe konu ipoteklerin davacı ile davalı şirket arasında akdedilen yetkili satıcılık sözleşmesi ve diğer sözleşmeler ile ipotek resmi senedinde belirtilen sebeplerden kaynaklanan borcun teminatı için verildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan yetkili satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap borcunun Ankara .... Noterliği'nin 16/07/2018 tarih 21853 Yevmiye numaralı ihtarnamesiyle kat edilerek borçlulara ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede borç miktarının 1.475.549,85 TL olarak gösterildiği tespit edilmiştir. Takibe konu alacağın cari hesaptan kaynaklanmış olması nedeniyle öncelikle davacı şirketin defterlerinin incelenmesi için Manisa Asliye Hukuk Mahkemesi'ne talimat yazılarak bilirkişiden 06/07/2021 tarihli rapor alınmıştır....

                  nin ürettiği ilaçların Türkiye'de davalı Farma - Tek tarafından dağıtımı, ithalatı, pazarlamasına yönelik 2008 yılında Tek Satıcılık Sözleşmesi imzalandığını, 2011 yılında yapılan ek protokol ile müvekkilinin de sözleşmenin tarafı olduğunu, ...'nin Türkiye'deki faaliyetlerine Türkiye'de kurulu bir bağlı şirket ile devam etme kararı aldığını ve müvekkilinin kendisi ve ... adına 21 Ocak 2014 tarihinde Tek Satıcılık Sözleşmesi'nin 31 Ocak 2015'te sonlanacağına dair davalı ...'e Fesih İhbar Mektubu gönderdiğini, davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, Tek Satıcılık Sözleşmesi'nin sonlanma sürecine ilişkin davalılar ile müvekkili şirket, ... ve ...'...

                    UYAP Entegrasyonu