Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın; tek satıcılık haklarına aykırı davranış ile oluşturduğu iddia olunan haksız rekabet nedeniyle tazminat talebine ilişkin olduğu, bu anlamda bayinin, tek satıcılık sözleşmesi ihlal edildiğinden ötürü haksız rekabet hükümlerine dayanabilmesi için sağlayıcının kusursuz bir dağıtım ağı oluşturmuş olması gerektiği, diğer firmaların veya tüketicilerin ürünü hiçbir şekilde başka bir bayi-dağıtıcıdan almamasını sağlaması ve yaptığı sözleşmelere bu yönde hükümler koyması gerektiği, aksi takdirde sözleşmelerin nispiliği ilkesi mucibince aralarındaki tek satıcılık sözleşmesine dayanarak haksız rekabet hükümlerine dayanamayacak olduğu,somut olayda davalının sattığı belirtilen kömürlerin ''...''marka olduğu, bu kömürlerin bizzat satıcı yahut diğer bölgelerdeki dağıtıcı-bayilerden temin edildiği hususunda bir duraksama bulunmadığı, satıcı olan ... Madencilik San. ve Tic....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile üretmiş olduğu suların müvekkili tarafından satışı hususunda tek satıcılık sözleşmesi düzenlediklerini, akdin ifası sırasında davalının aynı bölge için üçüncü kişilerle yeni sözleşmeler akdettiğini, müvekkilinin satışlarının düştüğünü, kar ve kazanç kaybına uğradığını ileri sürerek zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin geçici bir süre için düzenlenmiş sözleşme teşebbüsü olduğunu, davacının ruhsatını 28.8.2008 tarihinde alabildiğini, davacının sözleşmedeki yetki sınırlarını aştığın ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....

      Noterliği'nin 16.12.2019 tarih ve 40495 yevmiye sayılı ihtarnamesi ve 18 Aralık 2019 tarihli tebliğ şerhi) ile tek taraflı bir şekilde feshettiğini, davalı şirketlerin, taraflar arasındaki kendine özgü tek satıcılık iş ilişkisini bir davacı yönünden eksik süre vererek bir davacı yönünden hiç süre vermeyerek, sebep göstermeksizin, tek yanlı olarak haksız fesih ettiklerini ve fesih tarihinde davacılar tarafından aroma profili belirlendiğini ve artık sipariş aşamasına gelmiş olan bir kısım yeni iş ürünlerinin haksız fesihten sonra davalılar tarafından kullanılması ve ayrıca kullanılacak olması sebebiyle davacıların yoksun kaldığı kar bedellerini de tazmin etmesi gerektiğini, davalı şirketlerin, tek satıcılık iş ilişkisi döneminde, davacılara tahsis edilen Türkiye bölgesi içinde, doğrudan satış yapmama yükümlülüğünü, sadakat yükümlülüğünü ve tek satıcılık iş ilişkisini ihlal ettiklerini ve davacıların yoksun kaldığı kar bedellerini tazmin etmesi gerektiğini, davalı şirketlerin tek satıcılık...

        Buna göre 31/05/2015 tarihinden geriye doğru son iki yıl içinde gayri faal olan davacı şirketin tek satıcılık sözleşmesi ile sözleşme bölgesinde malların sürümünü arttırıp geliştirmeyi ve hızlandırma taahhüdünü yerine getiremediği, sözleşmeyle üstlendiği edimlerini de yerine getirmesinin mümkün olmadığı görülmektedir. Davacı bu süre içinde davalıdan mal almaya yönelik sipariş verdiğini iddia ve ispat etmiş değildir. Bu hususlar davalının savunmalarını destekler mahiyette olup taraflar arasındaki şifai tek satıcılık sözleşmesinin 2015 yılında eylemli olarak sona erdirildiği değerlendirilmektedir. Davalının 2015 yılından itibaren başka bir firma ile disbiritörlük anlaşması yapması, doğrudan veya dolaylı olarak mal satması karşısında, tek satıcılık sözleşmesinin sonlandırılmamış olması halinde davalının buna karşı tepkisiz kalması gerekirdi. Bunun aksi genel hayat tecrübelerine ve ticari hayatın olağan akışına aykırı aykırıdır....

          Buna göre 31/05/2015 tarihinden geriye doğru son iki yıl içinde gayri faal olan davacı şirketin tek satıcılık sözleşmesi ile sözleşme bölgesinde malların sürümünü arttırıp geliştirmeyi ve hızlandırma taahhüdünü yerine getiremediği, sözleşmeyle üstlendiği edimlerini de yerine getirmesinin mümkün olmadığı görülmektedir. Davacı bu süre içinde davalıdan mal almaya yönelik sipariş verdiğini iddia ve ispat etmiş değildir. Bu hususlar davalının savunmalarını destekler mahiyette olup taraflar arasındaki şifai tek satıcılık sözleşmesinin 2015 yılında eylemli olarak sona erdirildiği değerlendirilmektedir. Davalının 2015 yılından itibaren başka bir firma ile disbiritörlük anlaşması yapması, doğrudan veya dolaylı olarak mal satması karşısında, tek satıcılık sözleşmesinin sonlandırılmamış olması halinde davalının buna karşı tepkisiz kalması gerekirdi. Bunun aksi genel hayat tecrübelerine ve ticari hayatın olağan akışına aykırı aykırıdır....

          nin ise fesihten sonra 09/10/2015 tarihinde Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne tescil edilerek kurulduğu, tek ortağının davalılardan ... olmasının tek satıcılık sözleşmesinin feshinden sonra kurulan bu şirketi tek satıcılık sözleşmesi hükümlerinden dolayı (organik bağ idddiası olsa dahi) sorumlu hale getirmeyeceği, davacının tek satıcılık sözleşmesinden doğan maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden, sözleşmenin feshinden sonra kurulan davalılardan ... Ltd. Şti.'nin pasif husumet sıfatının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Her ne kadar Mahkememizin önceki kararında pasif husumet hususu dava şartı olarak değerlendirilmiş ise de, pasif husumetin dava şartı olmadığı, buradaki eksikliğin pasif husumet ehliyeti değil pasif husumet sıfatı olduğu kabul edilmiştir. Yargıtay HGK’nun 14.04.2022 gün ve ... E. ......

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/85 E-2012/265 K sayılı dava dosyasında davacının aralarındaki ticari ilişkinin tek satıcılık olmadığına ilişkin bir beyanı olmadığı gibi mahkemece de bunun aksi yönünde bir tespit yapılmadığından taraflar arasındaki ticari ilişkinin niteliği gereği tek satıcılık sözleşmesi olduğunun kabulü gerektiği, kural olarak tek satıcılık sözleşmesinde davacı satıcının sadakat ve rekabete aykırı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü mevcut olup, kurulan bir sözleşmede satıcının bu yükümlüğünü ihlal etmesi sözleşmenin tek satıcılık sözleşmesi niteliğini ortadan kaldırmayıp sözleşmeye aykırılık teşkil edecek olup, davacı 2007-2013 yılları arasında YALE marka ürünler dışında aynı ürün gamında satışlar yapmış ise de 2009 yılı içinde davacı şirketi ile ortaklık kurma amaçlı olarak görüşmelere başlaması ve bu kapsamda davacının tüm portföyü ve hesaplarına ve elektronik postalarda şirket bilançolarının paylaşılması sebebiyle davalı ... bu durumu öğrendiği halde, bu...

              İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)" davasıdır. Mahkememizce Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'ne yazı yazılarak gerekli belgeler alınarak dosyamız arasına konulmuştur. Mahkememizin ... Esas ... Karar sayılı ilamının istinaf incelemesi neticesinde; Ankara BAM. HD'nin 19/10/2020 tarihli ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine temyiz yolu açık olarak karar verildiği, temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay . Hukuk Dairesi 20/06/2022 tarihli ilam ile temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilerek, Mahkeme kararının 20/06/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Somut olayda; davacı şirket ile davalı şirket arasında 2004 yılında başlayan tek satıcılık ilişkisi bulunduğu ve davalının bul ilişkiye aykırı hareket ettiğinden bahisle Konya ....

                tarafından veya yurtiçinde veya yurtdışında başka bir aracı firma veya şahıs tarafından pazarlanması veya satılması veya ihraç edilmesi veya herhangi bir ticari ilişkiye girilmesi veya Kumtel veya Luxell ürünlerinin herhangi bir şekilde GIRMI veya ELCOTEC markaları adı altında ihraç edilmesi durumunda Kumtel yaptığı toplam ticaret tutarının %50’sini tazminat olarak Ortadoğu’ya ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığı, tek satıcılık sözleşmelerinde zamanaşımı süresi hususunda doktrinde farklı görüşler varsa da tek satıcılık sözleşmesinin yasada düzenlenmemesi nedeniyle salt denkleştirme tazminatı istemine ilişkin TTK’nın 122/5. maddesindeki acenteye ilişkin hükmün tek satıcılık sözleşmesine uygulanamayacağı, bu noktada tek satıcılık sözleşmesinde baskın unsurun “satış” olduğu ve tazminat talebi bakımından TBK'da düzenlenmiş olan 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kanaatine varıldığı, dava ve ıslah tarihleri itibariyle bu sürenin dolmadığı, gümrük çıkış...

                  Davalı satıcı tarafından davacı alıcıya gönderilen 25.8.1997 tarihli fesih ihbarında; vade durumunun düzeltilmediği, imalat hatası dışında çok fazla mal iade edildiği, bayilik sözleşmesine aykırı şekilde başka yerden mal alındığı gerekçeleriyle sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği bildirilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, feshin haklı olup olmadığı ve bunun sonucu olarak cezai şart ve kazanç kaybı istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 9.6.2000 tarihli bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği gibi, davacı alıcının başka firmaya ait mal sattığı sabittir. Esasen bu durum davacı tarafça da inkar edilmemiştir. Davacı taraf, sözleşmede başka firmanın mallarının satılamayacağı konusunda bir hüküm bulunmadığını ileri sürmüş ise de, bu iddia tek satıcılık sözleşmesinin ruhuna aykırıdır. Zira, tek satıcılık sözleşmelerinde alıcı, bayii olduğu firmanın malları dışında bir malı pazarlayamaz....

                    UYAP Entegrasyonu