İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK m. 122/V'e göre tek satıcılık sözleşmesi nedeniyle denkleştirme tazminatı ve 6098 sayılı TBK m. 112 ve 125'e göre tazminat davasıdır. Dairemizce inceleme, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf nedenleri ve kamu düzeni gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 11'inci maddesinin ikinci fıkrasında "Bu sözleşme, geçerli olduğu müddetçe alıcı firmaya tek acentelik hakkını verir." düzenlemesi yapılmış olup sözleşmenin bu hükmünden taraflar arasındaki hukuki ilişkinin TTK m. 122/V'de düzenlenmiş olan tek satıcılık sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır....
Tek satıcılık sözleşmesi, tek satıcı tarafından imalatçı veya ithalatçının ürünlerini belli bir bölgede münhasıran kendi nam ve hesabına satış yetkisi aldığı, imalatçı veya ithalatçının da kendi mallarını belli bölgelerde tek satıcı tarafından satılmasını sağlayarak böylelikle pazarlama organizasyonu ve maliyetinden kurtulduğu kendine özgü isimsiz bir sözleşmedir. İmalatçı sözleşme konusu ürünlerini sözleşme ile kararlaştırılan bölgede münhasıran tek satıcı üzerinden pazarlamasını gerçekleştirmekte , tek satıcı ise imalatçının ürünü dışında başkaca bir ürünü pazara sunmamaktadır. Aksi halde taraflar sözleşmeye aykırı davranarak haksız rekabet etmiş olacaklarından diğer taraf nezdinde tazminat sorumluluğu doğacaktır. Dosyaya sunulan faturalardan ve dinlenen tanık beyanlarından davalı karşı davacının sözleşme ile tek satıcılığa konu edilen duvar kağıtlarını tek satıcı olan davacı karşı davalı firmanın dışındaki firmalara da sattığı ve sözleşmeye aykırı davrandığı anlaşılmıştır....
bu gecikmeler nedeniyle müvekkili İstanbul ilinde anlaşmış olduğu bayilere ürün teslimini zamanında gerçekleştiremediğini, bu nedenle sözleşmeleri fesh olduğunu, bu süreçte davalı tarafından İstanbul ilinde bulunan 3. kişilere mal tedariki sağlanmış ve müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı tek satıcılık yetkisi ihlal edildiğini, izah edilen tüm olumsuzlukları davalı/borçlu ...’a bildirmiş ve iade faturasından bakiye kalan 33.955,12-TL alacağının tahsili amacıyla bir takım görüşmeler yapmış fakat davalı/borçlu tarafından bakiye bedelin ödenmesi hususundaki görüşmelerden netice alamadığını, alacağının tahsili amacıyla Konya ....
Inc” şirketi ile yapmış olduğu pazarlama ve distribütörlük anlaşması gereğince, "..." cihazının Türkiye Cumhuriyetine ithali ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde pazarlanması ve satışı konusunda tek yetkili kurum olduğunu, yanlar arasında yazılı bir sözleşme bulunmasa da akdedilen gizlilik sözleşmesi, davalı yanca tanzim edilmiş müvekkilinin tek satıcı olduğuna dair belge nazara alındığında yanlar arasında tek satıcılık sözleşmesinin mevcudiyetine kanaat getirileceğini, ancak davalı yanca tek satıcılık sözleşmesine aykırı olarak "..." cihazının Türkiye Cumhuriyeti hudutlarında satışına başlandığını ve bu surette müvekkilin münhasırlığının ihlal edilerek elde edeceği kâr kaybından mahrum kalınmasına ve bu oranda zarara uğramasına sebebiyet verildiğini ileri sürerek müvekkili şirketin uğradığı toplam zararın şimdilik ve fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL tutarlı kısmının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde, davacı hem taraflar arasında yazılı olarak düzenlenmiş tek satıcılık sözleşmesine, hem de daha sonraki acentelik ilişkisine yönelik taleplerde bulunmuştur. Öncelikle, taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesinde Samsun mahkemelerinin yetkili olduğu düzenlendiğinden ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 17. maddesi uyarınca dava sadece sözleşme ile belirlenen yerde açılabileceğinden, tek satıcılık sözleşmesine dayalı dava yönünden yetkili mahkeme... mahkemeleridir. Acentelik ilişkine gelince, yukarıda değinildiği üzere para borçlarında yetkili mahkeme, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olup, davacının yerleşim yeri de İstanbul'da bulunduğundan bu ilişkiye dayalı dava bakımından da ... mahkemesinin yetkili olduğu söylenemez....
Türk Cumhuriyeti tek satıcısı konumundaki davacı şirket tarafından, tek satıcılık hakkı tanınan davalı aleyhine açılan tek satıcılık sözleşmesinin halen yürürlükte olduğunun tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı şirket vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin Alman Hukuku’ na tabii olduğunu, sözleşmenin 15. maddesi gereğince sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda,... Mahkemeleri’ nin yetkili bulunduğunu, MÖHUK.' nun 31. maddesine göre münhasır yetkinin söz konusu olduğunu belirterek, yetki yönünden davanın reddini istemiştir. Mahkemece, mahkemenin milletlerarası yetkisinin olmaması nedeniyle, davalı Hatz hakkındaki dava tefrik edilmek suretiyle yeni bir esas numarasına kaydedilerek dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Tek satıcılık sözleşmesi SMK’da düzenlenen lisans sözleşmesinden farklı bir sözleşme olup bu nedenle SMK’nın lisans hükümlerinin taraflar arasındaki sözleşmeye uygulanması mümkün değildir. Şöyle ki, Yargıtay 11 HD 2017/2676 E., 2018/479 K. Sayılı ilamında söz konusu tek satıcılık sözleşmesi “tek satıcılık sözleşmesi, sağlayıcı ile tek satıcı arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen çerçeve niteliğinde ve sürekli bir sözleşme olup, bu sözleşmeyle yapımcı, ürünlerin tamamını veya bir kısmını belli bir bölgede tekele sahip olarak satmak üzere tek satıcıya bedeli karşılığında göndermeyi buna karşılık tek satıcı da sözleşme konusu malları kendi adına ve hesabına satarak malların sürümünü arttırmak için faaliyette bulunmayı yüklenir” biçiminde tanımlanmıştır. Buna karşılık marka lisans sözleşmesi ise, marka sahibinin lisans veren sıfatıyla markayı kullandırma, bunun karşılığı olarak lisans alanın ise bedel ödeme borcu altına girdiği karşılıklı borç yükleyen ivazlı bir akittir....
satıcılık sözleşmesinin akdedilmesi ile müvekkiller ticaret ağını genişlettiğini, şubeler açarak şirketin faaliyet sahasını büyüttüğünü, müşteri sayısını artırdığını, ihracatını artırarak ülke ekonomisine katkı sağladığını, fabrika almış ve mağazalar açtığını, mallarının sürümünü artırdığını ve geliştirdiğini, malların tanıtımını ve reklamlarını yaparak ürünlerin satışını artırdığını, müvekkil şirket pazar sahasını genişleterek gelir kapasitesini artırdığını, yapılan bu faalıyetlerı içeren belge, doküman ve resimlerin bulunduğu dergiyive müvekkili şirketin faaliyet alanını, tarihçesini ve amacını içeren dergiyi ek olarak sunduklarını, davalı şirket Tek Satıcılık Sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, Tek Satıcılık Sözleşmesi gereği üretici davalı şirket ürünlerinin tamamını Türkiye' de müvekkillerin sattaığını, ancak davalı şirketin ürünlerinin satımı ......
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesinde bir tahkim kaydı karalaştırılmış olsa da bu kayıdın gerek Brezilya hukukuna gerekse Türk hukukuna göre geçersiz olduğunu, taraf iradeleri uyuşmakla birlikte şekil kurallarına veya kanunun emredici hükümlerine aykırı olan sözleşmelerin hukuken kurulduklarını ancak geçersiz olduğunu, yerel mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmadığını, taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesine uygulanacak hukuk olarak Brezilya hukuku seçilmiş olduğundan, tahkim kaydının geçersizliğinin öncelikle Brezilya hukuku açısından değerlendirilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesinin Brezilya hukuku açısından genel işlem koşulu içeren sözleşme niteliği taşıdığını, sözleşme müzakere edilmeksizin tamamen davalı tarafça hazırlandığını, müvekkilinin sözleşme hükümlerine müdahale edemediğini, Brezilya hukukunda genel işlem koşulu içeren sözleşmelerin "Katılma sözleşmelerinin karakteristik...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tek satıcılık sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı maddi ve portföy tazminatı istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 33 üncü maddesi. 3....