Buna göre tek satıcılık sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden dava tarihine kadar geçen sürede, davalı tarafından davacının tek satıcılık bölgesinde bulunan gerçek ve tüzel kişilere satış yapılıp yapılmadığı ve satış yapılmış ise bu satışlardan ne kadar kar edildiğinin tespiti için davalının ticari defterlerinin incelenmesi gerekirken bu yönde bir araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan davacının defterlerinin ibrazı ise usulüne uygun şekilde talep edilmediği için, davacı tarafın defter ibrazından kaçındığı kabul edilerek karar verilmesi de doğru olmamıştır....
. - 2017/201 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılardan Lanzini S.R.L. arasında kuruluş tarihinden beri fiilen tek satıcılık ilişkisi bulunduğunu, davalı ... İtalya firması 19.12.2011 tarihinde müvekkili şirketle tek satıcılık ilişkisini sonlandırdığına dair bildirimde bulunduğunu, bu bildirimin ardından Türkiye'de yeni bir şirket kurulması için faaliyete geçtiğini, yeni kurulan şirketin kurucu ortağının müvekkili şirketin eski ortağı olan ... olduğunu, davalı ......
Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2009/101 E., 2019/75 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Tek satıcılık sözleşmesinin, yapımcı ile tek satıcı arasında hukuki ilişkileri düzenleyen, yapımcının ürünlerinin tamamını veya bir kısmını belli bir coğrafi bölgede tekel hakkına sahip olarak tek satıcıya göndermeyi, tek satıcının da söz konusu malları kendi adına ve hesabına satarak bu malların sürümünü artırmak için faaliyette bulunma yükümlülüğü üstlendiği bir sözleşme olmasına göre, Somut olayda; Davacının dosyaya delil olarak sunduğu belgenin davalı ... firmasınca tek taraflı düzenlenerek verildiği, içeriğinde davacıya açıkça tek satıcılık hakkı tanınmadığı, sözleşmelerde davalının davacıdan başka kişi ve kurumlara sözleşme konusu ürünlerin satış ve dağıtım hakkını vermemeyi , satış ve dağıtım hakkını başkasına veremeyeceği, gibi bizzat davalının da "tek satıcılık" sözleşmesinden dolayı münhasır bölgede sözleşme konusu ürünleri satamayacağı yönünde bir taahhüt bulunmadığı, davacı şirketin davalı şirketle olan ticari ilişkisinin tek satıcılık veya acentelik olarak nitelendirilmesi...
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin .... kitaplarının satışı için Mardin bölgesi tek yetkili bayisi olduğunu, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak Mardin bölgesinde faaliyet gösteren ... Kitap Kırtasiye de sözleşme kapsamına giren kitaplardan sattığını, yapımcı şirket olan davalının tek satıcılık sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürmüş ve 15.000.000.000.TL maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesinin bulunmadığını, davacının siparişi üzerine kitaplar gönderildiğini, dava dışı ... Kitap Kırtasiyeye de satışın yapıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Ltd. ile davalı şirket arasındaki tek satıcılık sözleşmesinin 25/08/2018 tarihinde feshedildiği ve sözü edilen dava dışı şirket ile davacı şirket arasında 18/12/2020 tarihinde tek yetkili satıcılık sözleşmesinin imzalandığı, dolayısıyla dava tarihi itibariyle davalı şirketin "..." markalı toner kartuşu ürünlerin Türkiye'deki tek yetkili satıcısı olmayıp davacı şirketin tek yetkili satıcı olduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesinin feshi nedeniyle denkleştirme tazminatı ve davacının uğradığı zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Tek Satıcılık Sözleşmesi, üretici ile tek satıcı arasındaki ilişkileri düzenleyen, üreticinin mallarını belirli bir bölgede tekel şeklinde satmak üzere tek satıcıya göndermeyi üstlendiği, tek satıcının da kendisine gönderilen malların sürümünü artırmak için kendi adına ve hesabına faaliyette bulunduğu, taraflar arasında sürekli borç ilişkisi doğuran bir sözleşme olarak nitelendirilmektedir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Ancak, yazılı olmayan bu sözleşme ile davalının davacıya tek satıcılık verdiği, davalının sözleşmeyi feshettiği, uyuşmazlık davalının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı, konusunda toplanmaktadır. Belirsiz süreli, sürekli borç ilişkilerinde taraflar her biri kural olarak tek taraflı irade beyanıyla bu ilişkiyi sona erdirebilir....
Davacı tarafça, davalı vekili tarafından davaya cevap dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen 2008 tarihli "Bayi Satış Protokolü" başlıklı belgeye ve bu belgedeki imzaya yargılama sırasında itiraz edilmediği, "Bayi Satış Protokolü" başlıklı protokolün, mahkeme gerekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı şekilde tek satıcılık sözleşmesi vasfında olmadığı, bu protokol dışında taraflar arasında yapılmış başka bir sözleşme bulunduğunun da davacı tarafça iddia ve ispat edilmediği, ihtarnameler veya davalı şirket genel müdür yardımcısı yazısında taraflar arasındaki ilişkinin "tek satıcılık" olarak belirtilmesinin sözleşmenin niteliğini değiştirmeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin, ürün miktarındaki uyuşmazlık nedeniyle davacı tarafça sipariş verilmemesi sonucu ve bu sebebe binaen fiili olarak sona erdirildiği, tek satıcılık sözleşmesi bulunmadığından ve haksız fesih söz konusu olmadığından, tek satıcılık sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklı maddi tazminat taleplerinin kabulünün mümkün olmadığı...
Taraflar tacir olup ihtilâf tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ilişki tek satıcılık ilişkisi olmadığını, müvekkili şirketin açıkça ve yazılı bir şekilde davacının rakip ürünleri satmasına izin vermediği, ürünleri satış hakkından feragat etmediği ve taraflar arasında tek satıcılık ilişkisi olduğuna ilişkin yazılı bir belge olmadığı, taraflar arasında tek satıcılık ilişkisi bulunmadığı için de davacının tazminat taleplerinin hukuki temeli bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenler tazminat talebinin reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı. DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı vekili Av. ... 28/04/2023 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiklerini bildirmiştir....