Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında sözlü olarak akdedilen satıcılık sözleşmesinin varlığı, bu sözleşmenin davalı tarafça tek taraflı olarak feshedildiği ihtilafsızdır. Uyuşmazlık; sözlü olarak kurulan sözleşmenin hukuki niteliği, sözleşmenin tek satıcılık sözleşmesi niteliğine haiz olup olmadığı, davalı tarafça sözleşmenin feshi nedeniyle davacının davalıdan denkleştirme tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir....

    Buna göre tek satıcılık sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden dava tarihine kadar geçen sürede, davalı tarafından davacının tek satıcılık bölgesinde bulunan gerçek ve tüzel kişilere satış yapılıp yapılmadığı ve satış yapılmış ise bu satışlardan ne kadar kar edildiğinin tespiti için davalının ticari defterlerinin incelenmesi gerekirken bu yönde bir araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan davacının defterlerinin ibrazı ise usulüne uygun şekilde talep edilmediği için, davacı tarafın defter ibrazından kaçındığı kabul edilerek karar verilmesi de doğru olmamıştır....

      - K A R A R - Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan tek satıcılık sözleşmesinin davalının ağır kusuru yüzünden feshedilmesi nedeniyle; tek satıcılık sözleşmesinden doğan portföy tazminatı (müşteri tazminatı) için 5.000.-TL, sözleşme sebebiyle uğratılan zarar (işçi bedeli) 4.500.-TL, ve aylık depo kirası 400.-TL olmak üzere toplam 9.900.-TL bedelin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, bayilik sözleşmesinin davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle haklı nedenle feshettiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 2011 yılında bayilik sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili tarafından feshedildiğini, müvekkilinin davalıdan cari hesap bakiye alacağı olan 9.975,80....

        . - 2017/201 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılardan Lanzini S.R.L. arasında kuruluş tarihinden beri fiilen tek satıcılık ilişkisi bulunduğunu, davalı ... İtalya firması 19.12.2011 tarihinde müvekkili şirketle tek satıcılık ilişkisini sonlandırdığına dair bildirimde bulunduğunu, bu bildirimin ardından Türkiye'de yeni bir şirket kurulması için faaliyete geçtiğini, yeni kurulan şirketin kurucu ortağının müvekkili şirketin eski ortağı olan ... olduğunu, davalı ......

          . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin .... kitaplarının satışı için Mardin bölgesi tek yetkili bayisi olduğunu, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak Mardin bölgesinde faaliyet gösteren ... Kitap Kırtasiye de sözleşme kapsamına giren kitaplardan sattığını, yapımcı şirket olan davalının tek satıcılık sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürmüş ve 15.000.000.000.TL maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesinin bulunmadığını, davacının siparişi üzerine kitaplar gönderildiğini, dava dışı ... Kitap Kırtasiyeye de satışın yapıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Tek satıcılık sözleşmesinin, yapımcı ile tek satıcı arasında hukuki ilişkileri düzenleyen, yapımcının ürünlerinin tamamını veya bir kısmını belli bir coğrafi bölgede tekel hakkına sahip olarak tek satıcıya göndermeyi, tek satıcının da söz konusu malları kendi adına ve hesabına satarak bu malların sürümünü artırmak için faaliyette bulunma yükümlülüğü üstlendiği bir sözleşme olmasına göre, Somut olayda; Davacının dosyaya delil olarak sunduğu belgenin davalı ... firmasınca tek taraflı düzenlenerek verildiği, içeriğinde davacıya açıkça tek satıcılık hakkı tanınmadığı, sözleşmelerde davalının davacıdan başka kişi ve kurumlara sözleşme konusu ürünlerin satış ve dağıtım hakkını vermemeyi , satış ve dağıtım hakkını başkasına veremeyeceği, gibi bizzat davalının da "tek satıcılık" sözleşmesinden dolayı münhasır bölgede sözleşme konusu ürünleri satamayacağı yönünde bir taahhüt bulunmadığı, davacı şirketin davalı şirketle olan ticari ilişkisinin tek satıcılık veya acentelik olarak nitelendirilmesi...

              Ltd. ile davalı şirket arasındaki tek satıcılık sözleşmesinin 25/08/2018 tarihinde feshedildiği ve sözü edilen dava dışı şirket ile davacı şirket arasında 18/12/2020 tarihinde tek yetkili satıcılık sözleşmesinin imzalandığı, dolayısıyla dava tarihi itibariyle davalı şirketin "..." markalı toner kartuşu ürünlerin Türkiye'deki tek yetkili satıcısı olmayıp davacı şirketin tek yetkili satıcı olduğu anlaşılmaktadır....

                Davacı tarafça, davalı vekili tarafından davaya cevap dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen 2008 tarihli "Bayi Satış Protokolü" başlıklı belgeye ve bu belgedeki imzaya yargılama sırasında itiraz edilmediği, "Bayi Satış Protokolü" başlıklı protokolün, mahkeme gerekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı şekilde tek satıcılık sözleşmesi vasfında olmadığı, bu protokol dışında taraflar arasında yapılmış başka bir sözleşme bulunduğunun da davacı tarafça iddia ve ispat edilmediği, ihtarnameler veya davalı şirket genel müdür yardımcısı yazısında taraflar arasındaki ilişkinin "tek satıcılık" olarak belirtilmesinin sözleşmenin niteliğini değiştirmeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin, ürün miktarındaki uyuşmazlık nedeniyle davacı tarafça sipariş verilmemesi sonucu ve bu sebebe binaen fiili olarak sona erdirildiği, tek satıcılık sözleşmesi bulunmadığından ve haksız fesih söz konusu olmadığından, tek satıcılık sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklı maddi tazminat taleplerinin kabulünün mümkün olmadığı...

                Taraflar tacir olup ihtilâf tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ilişki tek satıcılık ilişkisi olmadığını, müvekkili şirketin açıkça ve yazılı bir şekilde davacının rakip ürünleri satmasına izin vermediği, ürünleri satış hakkından feragat etmediği ve taraflar arasında tek satıcılık ilişkisi olduğuna ilişkin yazılı bir belge olmadığı, taraflar arasında tek satıcılık ilişkisi bulunmadığı için de davacının tazminat taleplerinin hukuki temeli bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenler tazminat talebinin reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı. DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı vekili Av. ... 28/04/2023 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiklerini bildirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu