Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti davalı ile aralarındaki 26.09.2003 tarihli Ordu ili sabit toptan satıcılık sözleşmesi, 26.09.2003 tarihli Ulubey ilçesi gezici toptan satıcılık sözleşmesi ve 30.09.2003 tarihli ... ili gezici toptan satıcılık sözleşmesinin feshinin iptalini, sözleşmenin devam ettiğinin tespitini ve davalı şirket tarafından yaratılan muarazanın men'ine karar verilmesini istemiştir. Dava konusu sözleşmeler davalı tarafından 02.05.2003 tarihli yönetim kurulu kararı ile feshedilmiş ve fesih iradesi sözleşmenin karşı tarafı davacı şirkete bildirilmiştir. Fesih iradesi karşı tarafa bildirilmekle feshin sonuçları gerçekleşir. Taraflar bu aşamadan sonra feshin haklı olup olmadığının tespitini ve varsa tazminata ilişkin taleplerini isteyebilirler. Feshin iptali ve sözleşmenin devam ettiğinin tespiti istenemez....

    Davalı vekili, müvekkili şirketin merkezinin Amsterdam-Hollanda olduğunu MÖHUK.nun 27 ve HUMK.nun 9.maddeleri uyarınca davaya bakma yetkisinin Amsterdam Mahkemelerine ait olduğunu, ayrıca taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesi bulunmadığını, davacının öne sürdüğü 25.8.2004 tarihli belgenin “distribütörlük beyanı” olduğunu, bu beyanın sözleşme olarak yorumlanmasının mümkün bulunmadığını, davacıların talebi doğrultusunda kendilerine mal satıldığını, müvekkilinin başka firmalara da mal sattığını, davanın haksız açıldığını öne sürerek yetki ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur....

      . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davacı kooperatifler birliği arasında 16.07.2001 tarihinde tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını diğer davalıların, Birliğin yönetim kurulu üyesi olduğunu, sözleşmenin (3) yıllık olmasına rağmen davalı Birlikçe 23.11.2001 tarihinde tek taraflı olarak fesh edildiğini, feshin haksız olduğunu feshe dayanak olan protokolün bir bağlayıcılığı kalmadığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca tüm edimlerini yerine getirdiğini ve sözleşmenin devam edeceği inancı ile üçüncü şahıslarla sözleşmeler imzalayıp taahhüt altına girdiğini ve haksız fesih nedeni ile zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin müspet zararından şimdilik 486.750.000.000 TL’ nin reeskont faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ......

        Raporda: Öncelikle belirlenmelidir ki, 'Distribütörlük ve tek satıcılık sözleşmeleri mevzuatımızda özel olarak düzenlenmemiş, ticari yaşamın gerekleriyle ortaya çıkmış sui generis (kendine özgü) sözleşmelerdir. Tek satıcılık sözleşmeleri, distribütörlük sözleşmelerinin bir türü olup, bu sözleşmeleri basit distribütörlük sözleşmelerinden ayıran temel fark, sağlayıcı tarafından tek satıcıya tahsis edilen bölgede münhasır satış hakkı verilmiş olmasıdır. Tek satıcının, sözleşme konusu ürünlerin piyasadaki konumunun yükselmesine katkıda bulunma ve bu ürünlere ilişkin satış öncesi ve sonrası hizmetlerinin yerine getirme gibi yükümlülükleri vardır. Tek satıcılık sözleşmeleri ile rekabetin engellenmesini yasaklayan rekabet hukuku kuralları arasında sürekli bir uyuşmazlık bulunmakta olduğu için, tek satıcılık sözleşmesinde yer alan hükümlerin rekabethukuku karşısında geçerli olup olmayacakları gündeme gelecektir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/683 Esas KARAR NO:2022/1084 DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:07/12/2020 KARAR TARİHİ:20/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalılardan ... ( ... Dahili Tiçaret ) arasında 25/11/2017 tanzim tarihli Yetkili Satıcılık Sözleşmesi akdedildiğini, Davaltlardan ... ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle , ...'in müvekkil Şirkete doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak davalıfardan ... tarafından ipotek kefili sıfatıyla taşınmazlar üzerine ipotek tesis edilmiş ve bu surette müşterek borçlu ve mütesselsil kefil olunduğunu, borçluların müvekkil şirkete olan borçlarını ödememeleri nedeniyle hesap kat edilerek ... 40....

            DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı ...Ş. ile 01.09.1992 tarihinde tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin en son 29.12.2006 tarihinde yenilendiğini, fakat davalı ...'in 07.01.2010 tarihinde sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, bu nedenle manevi olarak zarara uğradıklarını, ticari itibarlarının sarsıldığını ileri sürerek manevi zararının tazminini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın imzalanan tek satıcılık sözleşmesinin şartlarını yerine getirmediğini, cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödemediğini, kendi kusurundan yararlanarak bu davayı açtığını, feshin sözleşmeye uygun olduğunu ve haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

              Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle "tek satıcılık sözleşmeleri"nin tanımı ve hukuki nitelikleri üzerinde durulmasında yarar bulunmaktadır. Tek satıcılık sözleşmesi, yapımcı ile tek satıcı arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen çerçeve niteliğinde öyle bir sözleşmedir ki, bununla yapımcı, mamüllerinin tamamını veya bir kısmını belirli bir bölgede tekele sahip olarak satmak üzere tek satıcıya bedeli karşılığında göndermeyi, buna karşılık tek satıcı da, sözleşme konusu malları kendi adına ve hesabına satarak bu malların sürümünü arttırmak için faaliyette bulunma yükümlülüğünü üstlenir. Tek satıcılık sözleşmelerinde tek satıcının asgari alım, sürümü arttırmak için faaliyette bulunma, bilgi verme, müşteri hizmetlerini yerine getirme,yapımcının menfaatlerini koruma, sır saklama, rekabet yasağı gibi yükümlülükleri bulunmaktadır (Tandoğan Haluk, Borçlar Hukuku,Özel Borç İlişkileri, c:1, Ankara, 1985, s:27-28, 42vd., İşgüzar Hasan, Tek Satcılık Sözleşmesi, Ankara, 1989, s:14, 61-69 vd.)....

                - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında yetkili satıcılık sözleşmesi akdedildiğini ancak, müvekkili şirketler tarafından yapılan denetimlerde davalı şirketin yetkili satıcılık sözleşmesi gereklerini yerine getirmediğinin tespit edildiğini, Taç bayilerinin uyması gerekli olan Taç konseptine uygun davranmadığını, mağazasında başka marka ürünler bulundurduğunu, yetkili satıcılık sözleşmesi gereği ciro taahhüdünü yerine getirmediğini iddia ederek sözleşmenin feshine, sözleşmenin davalı şirketin haksız eylemleri sonucu feshi nedeniyle sözleşme gereği 50.000 USD cezai şartın faizi ile birlikte tahsiline ve yine sözleşme uyarınca davalı şirkete yapılan 27.786 USD dekorasyon bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili firma ile davalı firma arasında aktedilen “Digitürk Yetkili Teknik Servislik ve Satıcılık Sözleşmesi”nin davalı firma tarafından Beşiktaş 4.Noterliği'nin 13/07/2011 tarih ve 19242 yevmiye nolu ihtarnamesi uyarınca sözleşmenin çeşitli hükümlerine, ticari teamüllere, ticari ve idari prosedürlere ve çalışma koşullarına uyulmayarak sözleşmeye aykırı hareket etme gerekçesi ile feshedildiğini, davalı yanın taraflar arasındaki tek satıcılık, bayilik sözleşmesini haklı bir nedene dayanmadan ve hiçbir haklı ihbar ve ihtarda bulunmaksızın sona erdirmesinden dolayı müvekkilinin uğramış olduğu portföy tazminatı, yoksun kalınan karın ve bugüne kadar yapmış olduğu harcamalar ve masrafların, davalı firma nezdindeki tüm alacakları ve manevi zararların tespit edilmesi ve tahsili ile, feshin haksız olduğuna yönelik talepleri ve tespitin reddi halinde ise sebepsiz zenginleşen davalı firma nezdindeki tüm alacaklarının tespiti ve tahsiline karar verilmesini istemiştir...

                    Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ve davalı şirket arasında 20/01/2020 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmede komisyon bedeli %10 + KDV olarak belirtilmiş ise de sonradan yapılan görüşmeler neticesinde komisyon tutarının %8.5 olarak revize edildiğini, bu değişikliğe uygun olarak iki farklı satıştan kaynaklı aracılık işlemlerinden dolayı davalı şirkete %8,5 + KDV üzerinden komisyon faturası düzenlendiğini ve bedellerinin davalı şirket tarafından ödendiğini, davacı şirkete komisyon fark borçları bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu