Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her iki taraf velayet kendisine verilmeyen çocuk için istinaf talebinde bulunmuştur. Müşterek çocuklar Mehmet ve Ayşe Mina 2017, Abdullah 2014 doğumludur. Abdullah ayrılık döneminde baba yanında diğer çocuklar ise anne yanında yaşamakta olup kurulu düzenleri yanlarında kaldıkları ebeveyn yanında kurulmuştur. Kurulu düzenlerine aykırı yönde karar verilmesinin çocukların üstün menfaatine uygun olmadığı, her iki ebeveynin velayet görevini ihmal ve istismar ettiriklerine dair delil olmadığı, heyet halinde düzenlenen sosyal inceleme raporuna uygun biçimde verilen velayet kararında bir isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından her iki yanın velayete yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. TMK 169 maddesi kapsamında kadın ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarlarında isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalı-davacı kadının tedbir nafakalarına yönelik istinaf talebi reddedilmiştir....

İlk kararda ortak çocuk Elvan yararına hükmedilen 150,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, davacı-davalı kadın yararına hükmedilen aylık 100,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına hükmedilen 6.000,00 TL maddi tazminat miktarları davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmeyerek, bu miktarlar yönünden davalı-davacı erkek lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usulü kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde davalı-davacı erkek aleyhine aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak, 150,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 8.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları 29/10/2011 d.lu Taylan Uras'ın velayetinin davacı babasına verilmesine, müşterek çocuk ile anne arasında şahsi ilişki kurulmasına, 02/05/2019 tarihli ara karar ile verilen geçici velayet ve tedbiren kişisel ilişki kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalı kadın için 19/12/2019 tarihli celsenin 9 no'lu ara kararı ile takdir edilen aylık 500,00.TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 600,00.TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleşinceye kadar devamına, davacı erkeğin müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin yasal şartlar oluşmadığından reddine, davacı erkek lehine boşanma nedeni ile 5.000,00.'...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, velayeti, tedbir-yoksulluk nafkası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini, çocuk Miran için verilen tedbir-iştirak nafakası miktarını istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, velayeti, kişisel ilişki süresini, tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini, aleyhe verilen tedbir-iştirak nafakası miktarını, yargılama giderini, danışmanlık tedbiri verilmesini istinaf etmiştir....

    kişisel ilişki kurulmasına,Velayet ve kişisel ilişkiye yönelik hükümlerin karar kesinleşinceye kadar tedbiren aynen devamına, B-1) Davalı karşı davacı kadının karşı davasının KABULÜ ile Samsun İli, Vezirköprü İlçesi, İnkaya Mah....

    Ancak; İlk derece mahkemesinin 05.10.2017 tarihli ilk kararında, davacı lehine aylık 150 TL tedbir, 300 TL yoksulluk nafakası, çocuk lehine verilen aylık 150 TL tedbir, 250 TL iştirak nafakası davacı lehine 10.000 TL maddi, 8.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve hükme karşı sadece davalı istinaf kanun yoluna başvurduğundan, nafaka ve tazminat miktarları yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemenin ikinci kararında davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olarak yoksulluk nafakası ve manevi tazminat miktarlarının artırılarak, davacı lehine aylık 400 TL yoksulluk ve 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    reddine, davacının kendisi için tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin düzenli ve sigortalı olarak çalıştığı, nafakaya muhtaçlığının ve yoksulluk halinin bulunmadığı belirlendiğinden reddine, müşterek çocuk için 300 TL tedbir-iştirak nafakasına, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalının kendisi yönünden tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin çalıştığı, çalışma imkanının bulunduğu, nafakaya muhtaçlığının ve yoksulluk halinin bulunmadığı belirlendiğinden reddine, davalının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Karşılıklı Boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı-davacı taraf; tedbiren müşterek çocukların velayeti, asıl davanın kabulü, kusur tespiti, velayetler ve tedbiren iştirak nafakası yönünden , davacı-davalı taraf katılma yoluyla ; kusur tespiti, kadının kabul edilen davası, reddedilen tazminatlar ve konutun özgülenmesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma, Katılım Nafakası KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adli yardım taleplerinin kabulüne, tedbir taleplerinin kabulü ile davalıya ait araç ve taşınmazlar ve banka hesapları üzerine tedbir ve ihtiyaten haciz konulmasına, tarafların boşanmalarına, müşterek küçük çocukların velayetinin müvekkil anneye verilmesine; geçici velayet için tensip ile karar oluşturulmasına ve velayetin müvekkil anneye verilmesine, müşterek küçük çocuklar ile davalı arasındaki şahsi münasebetin çocukların okul durumu da dikkate alınarak mahkeme tarafından belirlenmesine, müşterek çocuk Fahriye Gülüşan Yücel için yargılama süresince tedbir, yargılama sonunda iştirak nafakası olmak üzere aylık 6.000- TL nafakanın davalıdan tahsiline, müşterek çocuk Zehra Gül Yücel...

    Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesinin doğru olduğu, taraflara yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği, karar tarihinden sonra meydana gelen olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, kusur belirlemesine göre, kadın lehine TMK'nın 174/1- 2 maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu, tarafların evlilik süresi, kusur durumu ve özellikle tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumuna göre, kadın lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, sürekli ve düzenli geliri bulunan kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı babanın halen cezaevinde tutuklu bulunması nedeni ile velayet görevini üstlenemeyeceği, annenin velayet görevini üstlenmesine engel bir durumun bulunmadığı, müşterek çocuğun yaşı ve anne ilgi ve sevgisine muhtaç olduğu gözetildiğinde, velayet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu anlaşıldığından...

    UYAP Entegrasyonu