Ağır Ceza Mahkemesinde 2020/186 Esas sayılı dosyasıyla TCK 149' uncu maddede düzenlenen nitelikli yağma suçundan yargılandığını, bir süre de tutuklu kaldığını, bu süreçte çocuğun hem annesinden hem babasından uzak kaldığını ve psikolojisinin babasının tutuklanması ile beraber olumsuz etkilendiğini, çocuğun kaldığı evde ayrı bir odasının olmaması, evin gürültülü olması sebebiyle ders çalışmakta zorlandığını söylediğini, çocuğun üstün yararı gereği öncelikle tedbiren velayetin anneye verilmesi gerektiğini belirterek Hifa'nın velayetinin değiştirilerek davacı anneye verilmesine, yargılama sırasında geçici velayetinin anneye verilmesine, geçici velayet verilemiyorsa çocuğun yaz tatiline kadar anne yanında kalmasına şeklinde şahsi ilişkinin yeniden tedbiren düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/232 KARAR NO : 2021/221 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AHLAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2020/164 ESAS - 2020/123 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Tedbiren Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Ahlat Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/164 Esas-2020/123 Karar sayılı dava dosyasında verilen çocukla tedbiren kişisel ilişki düzenlenmesi talebinin reddine dair karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 12.12.2011 tarihinde evlendiklerini, Yasin adında 07.01.2012 doğumlu ve Ömür Musa adında 24.05.2015 doğumlu müşterek iki çocukları bulunduğunu, taraflar arasında Ahlat Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, sosyal inceleme raporu içeriğine, iş bu davanın açılmasından sonra davalı yanca 22/07/2019 tarihinde boşanma davası açılıp, boşanma davasında da aynı şekilde baba ile tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, istinaf incelemesine konu davanın açılış tarihi ve tarafların ayrı yaşıyor olması sebebi ile davacının dava açmakta haklı olduğunun anlaşılmasına, davanın kabulüne karar verilmiş olmakla, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesinde ve özellikle mahkemece yapılan delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Tarafların müşterek çocuğunun velayeti boşanmada ortak velayet olarak düzenlenmiş olmakla dosya kapsamında alınan rapor, çocuğun beyanları, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında annenin ortak velayet görevini istismar ya da ihmalinin görülmediği, velayet düzenlemesini değiştirilmesini gerektirir durum bulunmadığı, davacı babanın uzman jandarma olup fiilen başka yerlerde görev yaptığı, çocuğun baba yakınları yanında yaşadığı, bu haliyle hem anne hem baba sevgisinden mahrum olarak yaşamak zorunda bırakıldığı dikkate alındığında davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu hali ile davalı kadının istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen boşanma ve karşı boşanma davalarının yapılan muhakemesi sonucunda; mahkemece verilen hüküm kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönünden onanmış, velayet düzenlemesi yönünden ise bozulmuştur. Mahkemce bozma ilamına uyulmuş ise de, sadece karşılıklı boşanma davası olduğu halde bozma ilamından sonra ki yargılamada davaların karşılıklı velayet davası olarak nitelendirilerek hüküm bu şekilde kurulmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece usulünce açılmış karşılıklı bir velayet düzenlemesi davası olmadığı halde, yanılgıya düşülürek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 21/04/2017 doğumlu TC kimlik numaralı Esma Gözde Kalyancı'nın TMK'nın 182. maddesi gereğince velayetinin davalı babaya verilmesine, Müşterek çocuk ile davacı anne arasında; Her ayın, 2. ve 4. haftasına denk gelen pazar günü saat 12.00’den aynı gün saat 17.00’e kadar, refakatçi (davacının velisi, annesi veya aile yakınlarından biri veya pedagog refakatinde) eşliğinde şahsi münasebet tesisine, Velayet ve kişisel ilişkiye yönelik hükümlerin karar kesinleşinceye kadar TEDBİREN AYNEN DEVAMINA, Davacı kadın yararına 19/09/2019 tarihli oturumda bağlanan aylık 350 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 100 TL artırım ile aylık 450 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynı miktarda devamına, tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra aynı şartlar altında yoksulluk nafakası olarak devamına...
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı kadının boşanma davasının da kabulü (TMK m. 166/2) ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile kadının davasının reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davacı-davalı erkek, yerel mahkemece hüküm verilmesinden sonra ortak çocukla tedbiren kişisel ilişki talep etmiş, mahkemece erkeğin bu talebi 22.04.2016 tarihli ek karar ile kabul edilerek, davacı-davalı baba ile ortak çocuk arasında tedbiren kişisel ilişki tesis edilmiştir. Yerel mahkeme dosyadan nihai hüküm kurarak el çektiğine göre; artık böyle bir durumda dosyayı ele alıp taraflara, yükümlülük yüklenmesi şeklinde ek karar oluşturması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Davacı, boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenleme kesinleşinceye kadar, çocuğun velayetinin geçici olarak kendisine verilmesini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde boşanma dosyasının temyiz incelemesi sonuçlanıncaya kadar geçerli olmak üzere çocuğu ile tedbiren kişisel ilişki tesis edilmesini istediğine göre, talep tedbire ilişkindir. Tedbire ilişkin bir talep bakımından ise, boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenleme “derdestliğe” esas alınamaz. Çünkü tedbir, geçici bir hukuki koruma niteliğinde olup, davanın esasıyla ilgili değildir. Bu bakımdan tedbir talebinin derdest dava gerekçe gösterilerek usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, taraflar arasındaki boşanma davası henüz kesinleşmediğine göre, bu dava ile ilgili bir tedbir talebinin de asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilmesi gerekir. (HMK. m. 390) Ancak, bu mahkeme, geçici hukuki koruma talebinin haklı olup olmadığını inceleyip değerlendirebilir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2019/795 ESAS 2021/387 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
davanın reddini talep ettikleri, müşterek çocuğun velayetinin gerek dava süresince ve gerekse boşanma halinde dava sonuna kadar müvekkiline verilmesini, mahkeme masrafları ve vekaletname ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....