Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davalı ve ailesinin çocuğu davacıya vermediğini, sadece 1- 2 saat kendi yanlarında görebileceklerini, baş başa vakit geçirmelerinin mümkün olmadığını söylediklerini, davacının haricen edindiği bilgileri göre davalının şuanda işlemiş olduğu suç ya da suçlardan ötürü cezaevinde bulunduğunu, müşterek çocuğun davalının annesi ve babasının yanında kaldığını, davalı gibi davalının ailesinin de velayet haklarını sürekli kötüye kullandıklarını, şuan ki eşinin de çocuğun velayetini alma konusunda davacıya destek olduğunu, davacının tek gayesinin müşterek çocuğun sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir ortamda büyümesi ve gelişiminin sağlanması olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın kabulü ile öncelikle dava süresince müşterek çocuğun velayet hakkının tedbiren davacı anneye bırakılmasını, yargılama neticesinde de müşterek çocuğun velayetinin davalıdan kaldırılarak anneye verilmesini talep ederek dava açmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen boşanma ve karşı boşanma davalarının yapılan muhakemesi sonucunda; mahkemece verilen hüküm kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönünden onanmış, velayet düzenlemesi yönünden ise bozulmuştur. Mahkemce bozma ilamına uyulmuş ise de, sadece karşılıklı boşanma davası olduğu halde bozma ilamından sonra ki yargılamada davaların karşılıklı velayet davası olarak nitelendirilerek hüküm bu şekilde kurulmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece usulünce açılmış karşılıklı bir velayet düzenlemesi davası olmadığı halde, yanılgıya düşülürek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı erkeğin açmış olduğu ve karşı davacı kadının açmış olduğu boşanma davalarının AYRI AYRI KABULÜ İLE; TARAFLARIN TMK'nın 166/1. (erkek yönünden TMK 166/2 delaletiyle) maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Tarafların ortak çocuğu Meva UYSALER'in velayetinin annesine verilmesine, Velayet hakkı anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında, boşanma kararı kesinleşinceye kadar tedbiren ve karar kesinleştikten sonra temelli olmak üzere her ayın 1. ve 3. Pazar günü ve dini bayramların 2. Günü ve babalar günü saat 10.00 ila17.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına, Müşterek çocuk yararına TMK 169....

    Pedogog Vuslat Günal 28.04.2022 havale tarihli raporunda; velayetin babaya verilmesi, annenin uyuşturucu madde kullanımı geçmişi olması nedeni ile anne ile çocuk arasında 15 günde bir hafta sonu Cumartesi günü saat 14:00- 17:00 saatleri arasında uzman eşliğinde kişisel ilişki kurulması yönünde görüş bildirmiş, mahkemece bu görüşe uygun kişisel ilişki kurulmuş, bu konuda tam teşekkülü bir devlet hastanesinden ya da üniversite hastanesinden uzman doktor raporu alınmamış, annenin belirtilen ruhsal rahatsızlığının ve şayet madde kullanımı devam ediyor ise, bu hususun velayet görevini yerine getirmesine ve yatılı kişesil ilişki kurulmasına engel teşkil edip etmediği araştırılmamıştır. Anılan sebeple mahkemece, davalı annenin velayet görevini yerine getirmesine ve özellikle çocuk ile arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına engel bir rahatsızlığının olup olmadığı yönünde rapor alınmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Zinaya dayalı boşanma davasında (TMK m.161/1) davalı-karşı davacı taraf; erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti, erkek lehine hükmedilen tazminat ile reddedilen yoksulluk nafakası, tazminat talepleri ile velayet yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda; Zina yapmak tek başına velayetin verilmesine engel olmayıp, dosya kapsamında çocukların velayeti ve şahsi ilişki tesisine yönelik olarak herhangi bir sosyal inceleme raporu alınmadığı gibi çocukların mahkemede hakim huzurunda pedagog yada psikolog eşliğinde de dinlenerek velayet hususunda görüşlerinin alınmadığı anlaşılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Zinaya dayalı boşanma davasında (TMK m.161/1) davalı-karşı davacı taraf; erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti, erkek lehine hükmedilen tazminat ile reddedilen yoksulluk nafakası, tazminat talepleri ile velayet yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda; Zina yapmak tek başına velayetin verilmesine engel olmayıp, dosya kapsamında çocukların velayeti ve şahsi ilişki tesisine yönelik olarak herhangi bir sosyal inceleme raporu alınmadığı gibi çocukların mahkemede hakim huzurunda pedagog yada psikolog eşliğinde de dinlenerek velayet hususunda görüşlerinin alınmadığı anlaşılmıştır....

    Tarafların müşterek çocuğunun velayeti boşanmada ortak velayet olarak düzenlenmiş olmakla dosya kapsamında alınan rapor, çocuğun beyanları, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında annenin ortak velayet görevini istismar ya da ihmalinin görülmediği, velayet düzenlemesini değiştirilmesini gerektirir durum bulunmadığı, davacı babanın uzman jandarma olup fiilen başka yerlerde görev yaptığı, çocuğun baba yakınları yanında yaşadığı, bu haliyle hem anne hem baba sevgisinden mahrum olarak yaşamak zorunda bırakıldığı dikkate alındığında davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu hali ile davalı kadının istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *velayetin davacıya tedbiren verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.10.2007...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının boşanma, velayet, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, dava süresince, davalı kadın lehine aylık 300 TL tedbir nafakasına, müşterek çocuk Buğra'nın velayetinin anneye verilmesine ve Buğra lehine aylık 300 TL tedbir nafakasına, müşterek çocuk Buse lehine aylık 300 TL tedbir nafakasının çocuğun ergin olduğu tarihe kadar davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....

      SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan boşanma davasının tüm talepleriyle birlikte reddine karar verilmesini, dava süresince müşterek çocuğun velayetinin davalı babasına verilmesine, annesi bırakılması durumunda dava süresince çocukla babanın görüşülmesi için tedbiren kişisel ilişkiye karar verilmesine, dava sonucunda boşanma kararı verilmesi durumunda davacının tazminat taleplerinin reddine, müşterek çocuğun velayetinin davalı babasına verilmesine, davacı annesine bırakılması durumunda ise ortak velayete karar verilmesine, davalı lehine 100.000,00 TL maddi tazminat ile 150.000,00 TL manevi tazminat hükmedilmesine ,yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

      UYAP Entegrasyonu