"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından birleşen tedbir nafakası davasında kadın lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan boşanma davası, kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davası (TMK md 197) ile birleştirilmiş, mahkemece erkeğin boşanma davasının kabulüne, birleşen tedbir nafakası davasının ise, boşanma dosyasında tedbire karar verildiğinden konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı erkek tarafından birleşen tedbir nafakası davasında kadın lehine verilen vekalet ücrcti yönünden temyiz edilmiştir....
erkeğin diğer temyiz itirazlarıyla kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
Kadın yararına tedbir nafakası yönünden Türk Medeni Kanununun 197. maddesi koşulları oluşmamıştır. Bu sebeple davacı kadının kendisi için istediği tedbir nafakası talebinin reddine hükmedilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü ile davacı kadın yararına TMK'nın 197. Maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının davacı kadının kendi yararına istediği tedbir nafakası talebinin reddine hükmolunmak suretiyle HMK 353/1- b-2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir....
bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davacının, kendi ailesinin kışkırtması ile, evden uzaklaştığını bildirerek; yalnızca müşterek çocuk için tedbir nafakası takdir edilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesi ile davacı yararına tedbir nafakası talebinin reddine; müşterek çocuk yararına aylık 200.00.- TL tedbir nafakasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir . Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava; ayrı yaşamada haklılık nedenine dayalı olarak açılan, tedbir nafakası istemine ilişkindir. TMK' nın 197.maddesi gereği; ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir....
Davacı kadın vekilinin; kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır ( TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Türk Medeni Yasası 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek; mahkemece kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken kadının tedbir nafakası talebinin reddine hükmedilmesi hatalı olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı kadın ise, 08.01.2016 tarihinde açtığı birleşen davasında, Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası talep etmiştir. Mahkemece, erkek tarafından açılan boşanma davasında kadın yararına tedbir nafakası (TMK m. 169) verildiğinden bahisle, kadının birleşen nafaka davasının reddine karar verilmiştir. Dava ve birleşen dava birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak gerekir (HMK m. 297/2)....
in velayetlerinin tedbiren kendisine bırakılmasını, kendisi ve müşterek çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. Eşlerden biri, ortak hayatı sebebiyle kişliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir (TMK md. 197/1). Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır (TMK. md. 197/son). Toplanan delillerden, davalı erkeğin ayrı ev açmadığı, eşini istemediğini söyleyip kovduğu, birlik görevlerini yapmadığı ve geri çağırdığı evin de manevi bağımsızlığının bulunmadığının anlaşılması karşısında kadının ayrı yaşama hakkının doğduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle kadın yararına da tedbir nafakası bağlanması gerekirken (TMK. md. 197/son), yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
(TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....