SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple, bölge adliye mahkemesinin tedbir nafakasının başlangıç tarihine ilişkin esastan red kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının hüküm sonucu fıkrasının 4. bendinde yer alan "Davacı için 15. celsede verilen 500,00TL tedbir nafakasının dava kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar, dava kesin hükümle sonuçlandıktan sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, bu miktarların tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın gelecek yıllar için TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırım yapılmasına" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine 4. bent olarak “30/10/2020 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde; dava tarihi olan 26/12/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak ve her ay ödenmek üzere aylık 500TL nafakanın boşanma hükmü kesinleşinceye kadar tedbir, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra da yoksulluk nafakası olarak...
Somut olayda davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından TMK’nın 197.maddesi kapsamında açılan tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece erkeğin davasının reddine, kadının birleşen nafaka davasının kabulü ile kadın lehine 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmolunmuş, karar davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz üzerine Dairemizin 12.03.2015 tarih ve 2014/19385 Esas ve 2015/4451 Karar sayılı kararı ile kadının kusurlu olduğu belirlenerek erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının tedbir nafakası davasının ise kusurlu kadın eş ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamadığından reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma sonrası mahkemece bozmaya uyularak verilen kararla erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, kadının birleşen tedbir nafakası davasının ise reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KALE(DENİZLİ) ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2013 NUMARASI : 2013/42-2013/116 Taraflar arasındaki tedbir nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, Kale Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 2011/124 Esas, 2012/39 Karar sayılı ilamı ile aylık davacı yönünden tedbir nafakasının 350 TL ye çıkarıldığını,müşterek çocuk Şükran yönünden 250 TL'ye çıkarıldığını ancak hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını belirterek,davacı yönünden tedbir nafakasının aylık 600TL'ye,müşterek çocuk Şükran yönünden tedbir nafakasının aylık 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine, davacının müşterek çocuk için açmış olduğu önlem nafakası davasının kısmen kabulü ile; 17/12/2019 tarihli celsede müşterek çocuk Muhammet için bağlanan aylık 450 TL tedbir nafakasının aynen devamına, nafakanın karar kesinleşinceye kadar tedbir, kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamı ile nafakanın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine, davacının müşterek çocuk için açmış olduğu önlem nafakası davasının kısmen kabulü ile; 17/12/2019 tarihli celsede müşterek çocuk Şevval için bağlanan aylık 300 TL tedbir nafakasının aynen devamına, nafakanın karar kesinleşinceye kadar tedbir, kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamı ile nafakanın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiştir....
Ayrıca, tedbir nafakasının tarafların sosyal ve ekonomik olarak şartlarının değişmesi durumunda artırımı veya azaltılması istenebilecektir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece, ayrılık davasının açıldığı tarih ile bu nafakanın artırımı dava tarihi arasında geçen süre ve bu sürede doğal olarak davacıların ihtiyaçlarının arttığı, günün ekonomik koşullarında paranın alım gücünü nispi de olsa yitirdiği dikkate alınarak önceki nafakanın TMK.'nun 4. maddesinde düzenlenen "hakkaniyet" ilkesine uygun olarak artırılması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından; 05.10.2012 tarihli ara kararı ile kadına hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, boşanma davasıyla birlikte, kendisi için 10.000 TL, küçük çocuk Süleyman için 8.000 TL tedbir nafakası talep etmiş, mahkemece 05.10.2012 tarihli ara kararı ile çocuk ..... için istenen tedbir nafakasının küçüğün babası yanında kalması nedeniyle reddine, kadın için 1.500 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, davacı bu ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakasının miktarını temyiz etmiştir....
Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen tedbir nafakasının az olduğu ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebinin reddine ve davacı kadın için 500 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de; tedbir nafakası ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması taleplerinin 2 ayrı dava olmasına rağmen, tek harç düzenlemesi ile davanın karara bağlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasına ilişkin kararda gerekçe bulunmadığı, tedbir nafakası davasının kabulü kararının gerekçesinin ise, yetersiz olduğu, hangi vakıaların hangi delillerle ispatlandığının karar gerekçesinde tartışılmadığı, tedbir nafakası talebinin TMK 197. maddesine dayandığı ve ortada tarafların sıfatları göz...
Kadın için verilen tedbir - yoksulluk nafakası miktarı açısından; Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete göre yeterli olduğu, ancak mahkemece arttırılarak hükmedilen aylık 750,00TL tedbir nafakasının başlangıç tarihi belirtilmediğinden bu durumun infazda tereddüt oluşturacağından davalı kadın vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile 2016/431Esas sayılı dosyasında takdir edilen tedbir nafakası ve işbu dosyada takdir edilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek üzere dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....
karar tarihi 08/11/2022 tarihi itibariyle aylık 150,00TL artırılarak aylık 450,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 450,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak devamına aylık 450,00 TL nafakanın boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devamına, hükmedilen nafakanın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Tarafların müşterek çocuğu İbrahim Mert için hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi 08/11/2022 tarihi itibariyle aylık 150,00TL artırılarak aylık 450,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 450,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak devamına aylık 450,00 TL nafakanın boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devamına, hükmedilen nafakanın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacı vekilinin...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/433 E-2010/70 K. sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalı kadın lehine aylık 400 TL tedbir nafakasının 01.07.2009 tarihinden itibaren tahsiline, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm boşanma ve nafaka yönünden Yargıtay 2.Hukuk Dairesi tarafından onanarak 11.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir. TMK'nunda yoksulluk nafakası 175.maddede düzenlenmiştir. Buna göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.'' TMK'nun 169.maddesine göre de; ''Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.''...