/karşı davacı'nın boşanma davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Mahkememizce yapılan ilk yargılama sonucunda Davalı/karşı davacının davasında boşanma talebinin kabulü hakkında verilen hükmün istinaf yasa yoluna başvurulmaması hasebiyle kesinleştiği ve bu suretle davacı/karşı davalın'ın boşanma davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından Davacı/karşı davalı'nın konusuz kalan boşanma davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Davalı/karşı davacının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı/karşı davacı lehine aylık 250,00- TL tedbir nafakası verilmesine, mezkur tedbir nafakasının hüküm kesinleşene kadar her ay davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin Reddine, Davalı/karşı davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, TMK.'...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1402 KARAR NO : 2022/22 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2019/754 ESAS, 2020/496 KARAR DAVA KONUSU : TEDBİR NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1987 tarihinde evlendiklerini, 2003 doğumlu reşit olmayan müşterek bir çocukları olduğunu, davalının sebepsiz yere müşterek konutu terk ettiğini ve uzun süredir eve gelmediğini, davalının bu süre içerisinde evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediğini,taraflar arasındaki boşanma davasının red...
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece belirlenen tedbir nafakasının günün ekonomik koşullarına, davacının ekonomik durumuna göre çok düşük takdir edildiğini, taraflar arasında görülen boşanma davasının kabul edildiğini, istinaf incelemesi sonucu ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığını, Yargıtay incelemesi sonucu boşanma davanın reddine yönelik davanın onanarak kararın kesinleşmiş olduğunu, boşanma davası ret edildiğinin tarafların halen evli olduklarını, tarafların boşanma dava tarihi olan 06/03/2020 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını, davalının başka bir bayanla yaşadığını, davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak müşterek evi ve eşini terk ettiğini, ağır kusurlu olduğunu, davalının müşterek evine sahip çıkmadığını, müvekkilinin günlük zaruri ihtiyaçları için para dahi vermediğini, müvekkilinin asgari bir hayat yaşaması için gelirinin bulunmadığını, davalının günümüz şartlarına göre rahat sayılabilecek bir gelire sahip olduğunu, maddi olarak kendisine...
BOŞANMATAZMİNATYOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "boşanma,yoksulluk nafakası,maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5.Aile Mahkemesince karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına,yoksulluk nafakası talebinin eşit kusur nedeniyle reddine,manevi tazminat talebinin kişilik haklarına saldırı ispatlanamadığından reddine,500,00 YTL.maddi tazminatın Bedrettin K....'...
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 44 ] "İçtihat Metni" *Türk medeni kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada madem ki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "davanın kısmen kabulüne, tedbir nafakası ile mükerrer tahsil edilmemek kaydıyla dava tarihinden itibaren davacı lehine aylık 2.000 TL yardım nafakası takdirine, fazlaya ilişkin talebin reddine, takdir edilen nafakanın her yıl Üfe oranına göre artırılması talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kısıtlı için takdir edilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar aynen devamına" karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; vesayet makamından izin alınmadan dava açıldığını, vesayet altındaki davacının çalışabileceği ve annesinin ekonomik durumu dikkate alınmadan fahiş miktarda nafaka verildiğini, davalının diğer çocuk Ali'nin masraflarını da karşıladığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2022 NUMARASI : 2021/1238 ESAS, 2022/450 KARAR DAVA KONUSU : TEDBİR NAFAKASI-TASARRUF YETKİSİNİN KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 40 yıllık evli olduklarını, davalının 10 gün önce evi terk ettiğini, evden ayrıldığından beri müvekkili ile hiç bir şekilde irtibata geçmediğini, davalının mal varlığının üçüncü kişilere devredilmemesi için ihtiyati tedbir talep ettiği, davalının 2,500 TL emekli maaşının, 750 TL kira gelirinin olduğunu, müvekkilinin şuanda geçimini çocuklarının ufak destekleri ile sağladığını, 1,500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini istemiştir....
hükmedilen tedbir nafakasının velayet kararının kesinleşme tarihinde sona erdiği, iştirak nafakası miktarı yönünden davacı anne tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesinin 03/12/2014 tarih, 2013/64 Esas, 2014/453 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocuk Muhammed Ali'nin velayetinin davacı anneye verilmesine, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası haklarının saklı tutulmasına karar verildiğini, mahkeme kararında davalı kocanın ağır kusurlu kabul edildiğini, kararın Yargıtay'ca onandığını, müvekkilinin boşanma ile yoksulluğa düştüğünü, müşterek çocuğun ise ilkokul 3.sınıfa gittiğini, servis ile gidip geldiğini belirterek, müvekkili için aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, küçük için aylık 600,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık, ÖNLEM NAFAKASI DAVASI YÖNÜNDEN KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....