Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının davalının kızı olduğunu, davacının annesi Nuran Can Güleç ile davalı arasındaki boşanma davasında boşanma kararı verildiğini ancak kararın henüz kesinleşmediğini, boşanma davası sırasında müşterek çocuklardan Alara'nın velayetinin davalıya, davacı Melis'in velayetinin anneye verildiğini, çocuklar için karşılıklı olarak 1.500,00 er TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, karar tarihi itibarıyla Melis 18 yaşını doldurduğundan iştirak nafakasına hükmedilmediğini, boşanma davasında da Melis için belirlenen tedbir nafakasının 5.000,00 TL ye çıkarılmasının talep edildiğini ancak mahkemece talebin reddedildiğini, velayeti babaya verilen 2003 doğumlu Görkem Alara'nın Özel Notre Dame Sion Fransız Lisesinde eğitim gördüğünü, davacı kızının okuduğu okul ile aynı ücrete tabi olduğunu, dava dışı annenin Görkem Alara için 1.500,00 TL iştirak nafakası ödemesine karar verildiğini, dava dışı annenin kadın doğum uzmanı olup 25.000,00 TL üzerinde geliri ve...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01.10.2020 NUMARASI : 2019/481 ESAS, 2020/475 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacının babası olduğunu, davacının annesi ve babası arasında görülen boşanma davasında davacı lehine 2.500,00 TL tedbir nafakası verildiğini, ancak davacının 01.06.2019 tarihinde reşit olması nedeniyle tedbir nafakasının sona erdiğini, davacının öğrenci olup eğitimine devam ettiğini, ayrıca dil kursuna gittiğini, çalışmadığını, geliri olmadığını belirterek dava tarihinden itibaren aylık 7.500,00 TL yardım nafakasının her yıl ÜFE/TÜFE oranında artırılmak...
TEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delillerden, tarafların, davalının babasının evinin altında dayalı döşeli evlerinin olmasına rağmen, sürekli olarak üst kattaki davalının anne ve babasıyla birlikte yaşadıkları, davalının eve geç geldiği, başka kadın ve kızlarla dolaştığı, bu suretle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, 2004 yılı Ramazan ayında kayınbabasının davacıyı evden kovduğu, aracıların tarafları barıştırma girişimi sırasında da davalının davacıya "...ben senin adını unuttum..." diyerek kalkıp gittiği anlaşılmaktadır....
Maddesi uyarınca dava tarihi olan 25/04/2018 tarihinden başlamak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,nafakanın hükmün kesinleşmesinden sonra TMK'nun 175. Maddesi uyarınca YOKSULLUK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, - 10.000,00- TL maddi ve 20.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, Fazlaya ilişkin talebin reddine, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına,fazlaya ilişkin istemin REDDİNE Müşterek çocuklar Üzeyir Ahmet Sinanoğlu ve Ecrin Sinanoğlu lehine tahsilde mükerrerlik oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 500,00 er TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı anneye verilmesine, karar kesinleştiğinde İŞTİRAK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, 15.000,00 TL manevi tazminat ve 12.000,00 TL maddi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak DAVALI KARŞI DAVACI KADINA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine, "karar verilmiştir....
GEREKÇE : Asıl davanın tedbir nafakası, birleşen davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davaları olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından nafaka miktarının adaletsiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, hasta olan eşini haklı bir neden olmaksızın terk eden davalı kocanın kusurlu olduğu, davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık olmadığı gibi, hükmedilen nafaka miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2021/321 ESAS, 2022/43 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılında boşandıklarını, kararın kesinleşmesinden itibaren, henüz bir yıl dolmadığını ancak davacı müvekkilinin yoksulluğa düştüğünü, müvekkilinin kronik hastalığı olup halen tedavisinin devam ettiğini, bu nedenle halihazırda çalışmasının mümkün olmadığını, yeniden evlenme imkanın ise yaşı itibariyle mümkün olmadığını belirterek, dava tarihinden itibaren aylık 1000 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Bu durumda mahkemece tarafların eşit oranda kusurlu olduğuna yönelik tespit yerinde değilse de, verilen boşanma kararı sonucu itibariyle doğru bulunduğundan davalı kadının, boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, boşanma kararının kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK.m.438/son) karar verilmesi gerekmiş ve tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı kocanın yukarıda açıklanan sebeple tamamen kusurlu olduğu gerçekleştiğine göre, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi gereğince uygun miktarda maddi tazminat takdir edilmesi gerekirken, bu isteğin reddi doğru bulunmamıştır. 3-Toplanan delillerden; davalı kadının emekli avukat olup, emekli maaşı ve kira gelirinin bulunduğu, İstanbul ve Silivri'de taşınmazlarının olduğu, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Müşterek çocuk T.C.nolu, 25/01/2007 doğumlu Eşref Arda KAYALIK'ın velayetinin davacı ANNEYE VERİLMESİNE, Velayeti anneye verilen küçük çocuk ile baba arasında ŞAHSİ MÜNASEBET KURULMASINA, Müşterek çocuk Eşref Arda KAYALIK için mahkememizce takdir edilen her ay 200,00- TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak çocuğa velayeten davacı anneye verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra 200,00- TL artırılarak her ay 400,00- TL İŞTİRAK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, Davacı için mahkememizce takdir edilen her ay 300,00- TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra 300,00- TL artırılarak her ay 600,00- TL YOKSULLUK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE; 30.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan...
Tüm dosya kapsamı ve tarafların istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında geçimsizlik bulunması sebebiyle davalı erkeğin davacıdan boşanmak istediği, Türkiye'de yaşadıkları dönemde kadının evden ayrıldığı, erkeğin yurt dışında boşanma davası açtığı, verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınmasına ve tenfizine ilişkin olarak açılan davada yargılama devam ettiğinden Türk Hukuku için boşanma kararının kesinleşmediği, bu durum dikkate alındığında mahkemenin karar gerekçesinde açıklandığı üzere davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, yerel mahkemece, karar gerekçesinde davacının ev hanımı olduğu, aylık gelirinin bulunmadığı belirtilmiş ise de, dosya kapsamındaki tanık beyanları ve davacının Uyap'tan alınan tapu kayıtlarına göre, üzerine kayıtlı taşınmazlar bulunup, kira geliri elde ettiği anlaşılmıştır....