Davada ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak 2009 yılında hükmedilen 200 TL tedbir nafakasının 350 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; kesin hüküm ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. TMK'nun 169 md. gereğince; boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır. Boşanma davası içinde hükmedilecek tedbir nafakasının kural olarak başlangıcı, dava tarihi, sona ereceği tarihi ise bu davaların kesinleştiği tarihtir. Dosya içinde bulunan Konya 2.Aile Mahkemesinin 2010/264 E.- 2011/324 K. sayılı dava dosyasında, davacı koca tarafından davalı kadın aleyhine boşanma davası açıldığı ve kabulüne karar verildiği ve 06.06.2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-k.davalı koca istinaf dilekçesinde özetle; kendi boşanma davasının reddi ve reddedilen ihtiyati tedbir istemi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-k.davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kendi karşı boşanma davasının reddi, hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden istinaf isteminde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma ve fer’ileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2018/816 ESAS 2021/315 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Bu halde evlilik boşanma ile sona ermiş, görülmekte olan boşanma davası konusuz kalmıştır. Açıklanan husus gözetilerek konusuz kalan erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeple; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadın için 27.01.2011 tarihli oturumda hükmedilen aylık 200.00 TL tedbir nafakasının (TMK m. 169) boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesi gerekirken; tedbir nafakasının karar tarihinden geçerli olarak kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
İlk derece mahkemesince, tarafların yabancı mahkemede boşandıkları, boşanma kararının Türkiye'de tanınarak kesinleşmesi sebebi ile tedbir nafakasının yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte sona ereceği kabul edilerek, bu tarihe kadar geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Tedbir nafakası, TMK'nun 169- 200. maddeleri ile hüküm altına alınmıştır. Tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar devam eder, kesinleşme tarihinden sonra nafaka kesilir. 12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 58.maddesinin 1.fıkrasına göre; Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz....
tarihi olan 16/07/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalı-davacı erkekten alınıp davacı-davalı kadına verilmesine, 2- ) B bendi yerine geçmek üzere: Davalı-davacı erkeğin davasının (Birleşen Boşanma davasının) REDDİNE, 3- ) C-2 bendi yerine geçmek üzere: TMK'nın 174/1 maddesi uyarınca 15.000,00 TL maddi, TMK'nın 174/2 maddesi uyarınca 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı-davacı erkekten alınıp davacı-davalı kadına verilmesine, 4- ) C-3 bendi yerine geçmek üzere: Birleşen boşanma (Erkeğin birleşen boşanma dava tarihi) dava tarihi olan 07/12/2018 tarihinden başlayarak boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devam etmek üzere aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalı-davacı erkekten alınıp davacı-davalı kadına verilmesine, Asıl davada (Bağımsız tedbir nafakası davasında) kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasıyla tahsilde tekerrür oluşturulmamasına, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600,00 TL yoksulluk...
Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, vekalet ücreti yönünden, davacı erkek tarafından ise, katılma yoluyla tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Erkek tarafından açılan boşanma davası ile tedbir nafakası (TMK m.197) davasının reddine karar verilmiş, davalı kadın tarafından erkeğin nafakanın indirilmesi davasının reddi sebebiyle lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi yönünden hüküm temyiz edilmiştir. Davacı erkeğin katılma yoluyla temyiz talebi ise reddedilen boşanma davasına yönelik olup, kadının boşanma davasına yönelik temyiz itirazları bulunmamaktadır. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır....
Toplanan delillerden; davacı erkek tarafından açılıp ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasının 10.12.2010 tarihinde kesinleştiği, erkeğin bir başka kadınla uzun süredir evlilik dışı ilişki yaşadığı bu ilişkinin halen devam ettiği, davalı kadın tarafından erkek aleyhine 02.01.2006 tarihinde nafaka davası açıldığı,kadın için tedbir nafakasına hükmedildiği, tedbir nafakanın kaldırılmasına ilişkin bir davanın da bulunmadığı böylelikle yanlar arasındaki nafaka davası, temyize konu boşanma davasındaki erkeğin halen başka bir kadınla birlikte yaşadığına dair tanık beyanları dikkate alındığında, tarafların ilk boşanma davasının reddinden sonra ortak hayatı yeniden kurmak için bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulamadığı, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşullarının açılan bu davada oluştuğu anlaşılmaktadır....
Biendekopf Sulh Hukuk Mahkemesinde boşanma davası açan davacı kocanın davası “haklı görülerek” tarafların boşanmalarına dair verilen karara ilişkin 19.3.2007 tarihinde açılan tenfiz davasının kabulüne karar verilmiş olup tenfiz kararı 1.11.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Yerel mahkeme bir yandan konusu kalmadığından boşanmalarına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verirken bir yandan da “boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren” yoksulluk nafakası vererek kendi içinde çelişkiye düşmüştür. Koca tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verilerek yabancı mahkemede boşanma kararı verildiği, yabancı mahkeme kararında davacı kocaya hiçbir kusur yüklenilmediği halde temyiz konusu bu davada kocanın maddi ve manevi tazminat ile sorumlu tutulması hakkaniyete aykırıdır....