Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen boşanma ve birleşen Türk Medeni Kanununun 197. maddesinden kaynaklanan tedbir nafakası davasında, mahkemece davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak boşanma davasının reddine, davalı-davacı kadının ise nafaka davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (TCA m. 141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir....

    Açıklanan sebeplerle davacı kadının boşanma davası konusuz kaldığından “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmek üzere, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Davacı kadın ve müşterek çocuk lehine yabancı mahkemece tedbir nafakasına hükmedildiği gibi yerel mahkemece de kadın ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına karar verilmiştir.Mahkemece mükerrer ödemeye sebep olacak şekilde ve yabancı mahkeme tarafından hangi tarih aralığında davacı kadın ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedildiği araştırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. ......./........

      Maddesi gereğince açılan hayata kast, pek kötü, onur kırıcı davranış nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Davacı tarafından davalı aleyhine toplum anlayışları bağdaşmayacak şekilde hayat sürmesi nedeniyle TMK 163. maddesi gereğince haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Davacı tarafından davalı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 28.05.2009 doğumlu, T.C Kimlik numaralı Eylül Naz KESİM'in velayetinin davacı T1'e verilmesine, Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında ŞAHSİ MÜNASEBET TESİSİNE, Davacı kadın için mahkememizin 26.10.2021 tarihli duruşma ara kararı ile hükmedilen 750,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesine kadar devamına, Davacı kadın yararına boşanma...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların karşılıklı açtıkları TMK’nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davaları ve kadının birleşen TMK’nun 197. maddesinde düzenlenen bağımsız tedbir nafakasına ilişkin davasının yapılan yargılaması sonucunda her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına maddi ve manevi tazminata, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, kadının birleşen nafaka davasında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen bu hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kadının kabul edilen boşanma davası, kadının birleşen nafaka...

        İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-k.davalı koca istinaf dilekçesinde özetle; kendi boşanma davasının reddi ve reddedilen ihtiyati tedbir istemi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-k.davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kendi karşı boşanma davasının reddi, hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden istinaf isteminde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma ve fer’ileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Birleşen Dava Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kadın eşin açtığı boşanma davası reddedilerek kesinleşmiş, hüküm erkek eş tarafından birleşen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmiştir. Davacı ... 27.05.2015 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün birleşen tedbir nafakası davası yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple hükmün tedbir nafakası davası yönünden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2015 (Per.)...

          tarihi olan 16/07/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalı-davacı erkekten alınıp davacı-davalı kadına verilmesine, 2- ) B bendi yerine geçmek üzere: Davalı-davacı erkeğin davasının (Birleşen Boşanma davasının) REDDİNE, 3- ) C-2 bendi yerine geçmek üzere: TMK'nın 174/1 maddesi uyarınca 15.000,00 TL maddi, TMK'nın 174/2 maddesi uyarınca 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı-davacı erkekten alınıp davacı-davalı kadına verilmesine, 4- ) C-3 bendi yerine geçmek üzere: Birleşen boşanma (Erkeğin birleşen boşanma dava tarihi) dava tarihi olan 07/12/2018 tarihinden başlayarak boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devam etmek üzere aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalı-davacı erkekten alınıp davacı-davalı kadına verilmesine, Asıl davada (Bağımsız tedbir nafakası davasında) kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasıyla tahsilde tekerrür oluşturulmamasına, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600,00 TL yoksulluk...

          Biendekopf Sulh Hukuk Mahkemesinde boşanma davası açan davacı kocanın davası “haklı görülerek” tarafların boşanmalarına dair verilen karara ilişkin 19.3.2007 tarihinde açılan tenfiz davasının kabulüne karar verilmiş olup tenfiz kararı 1.11.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Yerel mahkeme bir yandan konusu kalmadığından boşanmalarına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verirken bir yandan da “boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren” yoksulluk nafakası vererek kendi içinde çelişkiye düşmüştür. Koca tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verilerek yabancı mahkemede boşanma kararı verildiği, yabancı mahkeme kararında davacı kocaya hiçbir kusur yüklenilmediği halde temyiz konusu bu davada kocanın maddi ve manevi tazminat ile sorumlu tutulması hakkaniyete aykırıdır....

            Toplanan delillerden; davacı erkek tarafından açılıp ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasının 10.12.2010 tarihinde kesinleştiği, erkeğin bir başka kadınla uzun süredir evlilik dışı ilişki yaşadığı bu ilişkinin halen devam ettiği, davalı kadın tarafından erkek aleyhine 02.01.2006 tarihinde nafaka davası açıldığı,kadın için tedbir nafakasına hükmedildiği, tedbir nafakanın kaldırılmasına ilişkin bir davanın da bulunmadığı böylelikle yanlar arasındaki nafaka davası, temyize konu boşanma davasındaki erkeğin halen başka bir kadınla birlikte yaşadığına dair tanık beyanları dikkate alındığında, tarafların ilk boşanma davasının reddinden sonra ortak hayatı yeniden kurmak için bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulamadığı, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşullarının açılan bu davada oluştuğu anlaşılmaktadır....

              Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, vekalet ücreti yönünden, davacı erkek tarafından ise, katılma yoluyla tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Erkek tarafından açılan boşanma davası ile tedbir nafakası (TMK m.197) davasının reddine karar verilmiş, davalı kadın tarafından erkeğin nafakanın indirilmesi davasının reddi sebebiyle lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi yönünden hüküm temyiz edilmiştir. Davacı erkeğin katılma yoluyla temyiz talebi ise reddedilen boşanma davasına yönelik olup, kadının boşanma davasına yönelik temyiz itirazları bulunmamaktadır. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır....

                UYAP Entegrasyonu