Davalı/davacı kadın vekili, birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davalı/davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş, talebi değerlendiren Sarayköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi, dosyanın Sarayköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/158 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermiştir. İlk derece mahkemesince; erkeğin boşanma davasının reddine, kadının birleşen davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı/davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı/davalı erkek vekili; kararın tamamına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Davalı-karşı davacı kadın vekili, karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kararın tamamına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi, davacının reddedilen tazminat talepleri ve davalının tazminat istekleri yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu sair hususların ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 1. bentte oyçokluğuyla, 2. ve 3. bentlerde oybirliğiyle karar verildi.16.06.2015(Salı) KARŞI OY YAZISI Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223 ila 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır. Hakim yargılama sırasında Medeni Kanunun 169. maddesindeki tedbirleri gerekiyorsa alır....
Davalı tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır O halde, davalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri (TMK. md. 174/1-2) hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilecek yerde yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. 3-Davalı kadının tedbir nafakası talebi, miktarlarını açıkca belirttiği 28.01.2015 tarihinden başlamak suretiyle kısmen kabul edilmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK.md.186/1), geçimine (TMK.md.185/3), malların yönetimine (TMK. md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçice önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK.md.169)....
Ancak, davada boşanma ve velayetin değiştirilmesi davaları ile velayetleri davacı anneye verilmiş olan müşterek çocuklar ... ve... için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar iştirak nafakası niteliğindedir (TMK. md. 328/1, md 329/1). Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan nafakaların kararın kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi, usul ve yasaya aykırıdır....
Sayılı dosyada Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası açılmış, mahkemesince 20.02.2014 tarihinde verilen kabul kararı Yargıtay denetiminden geçerek 18.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabulü için usulüne uygun ve samimi ihtar tebliğine rağmen, ihtar edilen eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi gerekir. Davacı erkek tarafından 13.02.2012 tarihinde ihtar talebinde bulunulduğu halde, aradan çok uzun bir süre geçtikten sonra 02.11.2015 tarihinde terk nedenine dayanarak boşanma davası açılması, davacı erkeğin eve dön ihtarında samimi olmadığını göstermektedir. Ayrıca davalı kadın, 03.12.2012 tarihinde açılan ve kabul edilen Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası ile ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlamış olmakla ortak konuta haklı sebeple dönmediği anlaşılmaktadır....
Davada, ayrı yaşamada haklı olduğunu ileri süren davacı tarafından kendisi için 400,00 TL ve müşterek çocuk için 200,00 TL tedbir nafakasının tahsil istenilmiştir. Davalı, süresinde yetki itirazı ile birlikte davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ikametgâhının yetkili olduğu ve davacının dahi ikâmetgahının İstanbul olduğundan dolayı davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK. 197/2. maddesine dayanan tedbir nafakası talebine ilişkindir. TMK'nun 201/1. maddesinde; "Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir." Aynı madde son fıkra; "Önlemlerin değiştirilmesi, tamamlanması veya kaldırılması konusunda yetkili mahkeme, önlem kararını veren mahkemedir. Ancak, her iki eşin de yerleşim yeri değişmişse, yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yeni yerleşim yeri mahkemesidir."...
Dava; TMK.'nun 197. maddesine dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların, 28/07/1989 tarihinde resimi olarak evlendikleri, üç ergin müşterek çocuklarının olduğu, davacı kadın tarafından TMK.'nun 197....
İlk derece mahkemesi; her iki boşanma davasının kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) sebebiyle tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat talepleri ile davacı-k. davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmetmiştir. Davacı-k. davalı kadın tarafından; karşı davanın kabulü, kusur tespiti, tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden istinaf edilmiştir. Davacı-k. davalı kadın vekili, 20.07.2023 tarihli dilekçe ile istinaf başvurusundan feragat etmiştir. İstinaf yoluna başvuran, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmeden önce istinaf incelemesi talebinden feragat ederse, kararı veren ilk derece mahkemesince; dosya, Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra ve henüz istinaf incelemesi karara bağlanmadan önce başvurudan feragat edilmesi halinde ise Bölge Adliye Mahkemesi tarafından başvurunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir (HMK md. 349/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çivril Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :7.2.2013 NUMARASI :Esas no:2012/263 Karar no:2013/69 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadın ve müşterek çocuklar yararına boşanma davası süresince takdir edilen tedbir nafakalarının Türk Medeni Kanununun 169. maddesinden kaynaklandığı ve kararın kesinleşmesiyle sona ereceği, boşanma davası süresince takdir edilen tedbir nafakalarının davalı kadın tarafından açılan ve hüküm altına alınıp 13.09.2011 tarihinde kesinleşen “nafaka” (TMK 197. maddesi uyarınca) davasındaki nafaka miktarlarını değiştirmeyeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının...