Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davası içeresinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat (TMK. md. 174/1-2), tedbir nafakası (TMK. md. 169) ve yoksulluk nafakası (TMK. md. 175) boşanmanın eki niteliğindedir. Bu taleplerin reddi veya kabulü halinde ayrıca harç alınamayacağı gibi, tarafların leh veya aleyhlerine masraf ve vekalet ücretine de hükmedilemez. Bu yönler nazara alınmadan bozmadan sonra boşanmanın ferileri yönünden devam eden davada yeniden harç tahakkuk ettirilmesi ve davalı kadın lehine usulüne uygun açılmış dava ya da karşılık davası bulunmadığı halde vekalet ücretine hükmolunması doğru görülmemiştir. Ancak bu yönler yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN: MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davalı kadın eşin yoksulluk nafakası istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. 4-Davacının, davalı yararına bağımsız tedbir nafakası davası ile verilen tedbir nafakasının kaldırılması talebi hakkında, kısa kararda ret kararı verildiği halde, gerekçeli kararda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s....
Davalı-davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, evlilikte kadının kusurlu olduğunu, kadının davasının reddine, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların kaldırılmasını, birleşen davalarının tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava TMK 162. ve TMK'nun 163 maddesi gereğince Boşanma, Karşılıklı Boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı-davalı taraf; erkeğin kabul edilen birleşen davası, reddedilen TMK 162 ve163 md. dayalı boşanma davaları, kusur tespiti, reddedilen yoksulluk nafakası, hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden, davalı-davacı taraf; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar ile reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren aylık 350 TL tedbir nafakasının (TMK 197)davalıdan alınıp davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır....
Ancak eş için TMK 197.md.uyarınca hükmedilen tedbir nafakasının gelecek yıllarda artış oranının belirleneceğine dair yasal düzenlemenin mevcut olmadığı(Yargıtay 3.HD.nin 2012/20477 E-2012/25149 K.sayılı 06.12.2012 tarihli kararı,Yargıtay 2.HD.nin 2007/12439 E-2008/12179 K.sayılı 18.09.2008 tarihli kararları gibi),talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakaların, iştirak (TMK m.182/3), yoksulluk (TMK m. 176/4) ve yardım nafakası (TMK.m. 365/son) olduğu, ilk derece mahkemesinin gelecek yıllardaki artış ile ilgili hüküm kısmının da çıkartılmak suretiyle kararın düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiş, bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmiş, sair istinaf sebeplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; nafakaların miktarları yönünden, davalı tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı ... yararına takdir edilen tedbir nafakası (TMK m. 197) azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davacı kocanın tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili yasal süresinde sunduğu 24.04.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; bağımsız tedbir nafakası davası hakkında hukuki yarar yokluğundan usulen ret kararı verilmesi gerektiğini, kadının tüm tanıklarının her iki dava için dinlenilmesinin usule aykırı olduğunu, müvekkilinin müteaddit kere barışma girişiminde bulunduğunu, davacı kadının çalıştığını, bu hususun araştırılmadığını, müvekkilinin kusurunun ispatlanamadığını, velayetin müvekkile verilmesi gerektiğini, hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeyecek gücünün olmadığını belirtmiştir. GEREKÇE: Asıl dava; bağımsız tedbir nafakası (TMK madde 197), birleşen dava evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK madde 166/1) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça her iki dava yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
HD. 15.01.2015 tarih 2014/14017 Esas 2015/806 karar sayılı kararı) Somut olayda; davacı, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı olarak tedbir nafakası istemektedir....