in ...de geçirdiği tedavi sürecine ilişkin olarak 7.018 ... bedelli fatura dışında da tedavi giderine ilişkin tercümesiz bir kısım belgeler bulunduğu ve tercüme yapılmadığı için bilirkişilerce değerlendirmeye alınmadığı, bu haliyle bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığı anlaşılmıştır.Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece sigortalı....'deki tedavi sürecine ilişkin olarak sunulan tüm tedavi belgeleri tercüme ettirildikten sonra ...'deki tedavi giderleri (davacının kabulünde olduğu gibi %15'lik kısmı düşülmek suretiyle) ve Türkiye'de 04.04.2002 tarihinde bacağından vida çıkarılmasına ilişkin geçirdiği tıbbi müdahale ile ilgili giderler yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar....Tic A.Ş....
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, mahkemece hükmedilen maddi tazminatın 2918 Sayılı Kanunun 98/....maddesinde öngörülen ve ...nun sorumluluğunda bulunan sağlık kuruluşlarında yapılan tedavi giderine değil fatura edilemeyen tedavi giderine ilişkin olmasına göre davalı .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 439,56 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı .....A.Ş'den alınmasına ....01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ....
Tren İstasyonunda ... istikametine doğru giden banliyö trenine binmeye çalışırken trenin aniden hareket etmesi üzerine peron ile tren arasına düşerek yaralandığını, tedavi esnasında sağ bacağının kesildiğini, bu olayda davalı işletmenin kusurlu olduğunu, kazadan önce davacının sanayide çırak olarak çalıştığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla malüliyete ilişkin 7.000,00 TL protez giderine ilişkin olarak 1.000,00 TL hastane masrafları ve ilaç gideri olarak da şimdilik 100 TL’nın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında hastane masrafı ve protez giderine ilişkin taleplerinden feragat ettiğini bildirmiş, maddi tazminata ilişkin talebini ise 23.393 TL’na yükseltmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur....
Bu hususta davacı tarafça tedavi giderine ilişkin bilgi ve belgeler dosyaya sunulmasına rağmen mahkemece bu konuda rapor alınmadan ve herhangi bir araştırma yapılmadan sabit görülmediği gerekçesi ile 2.000,00 TL'lik tedavi gideri talebinin toplam 182.570,38 TL olarak hesap edilen geçici/kalıcı iş göremezlik tazminatından tenzili ile bakiye miktara hükmedilmesi de hatalı olmuştur. Eksik inceleme ile karar verilemez. Mahkemece, tedavi giderleri hususunda taraf delilleri toplanarak, alanında uzman doktor bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Öte yandan dosya kapsamına göre, iş bu davanın davacısı ...'nun sağlık sigorta şirketi olan ... Hayat ve Emeklilik AŞ tarafından davalı ... ve SGK aleyhine, sigortalı ...'nun yararalanmasına ilişkin tedavi ve ameliyat masrafları olarak ödenen 10.632,45 TL'nin rücuen tahsili amacıyla ... Anadolu 21....
Mahkemece, tedavi giderine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına, maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT)’nin 7. maddesinin (1) numaralı fıkrası, "Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarife'de yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarife'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.” hükmü bulunmaktadır. Dosya kapsamından; davalı ......
Davalı vekili, davacının halefiyet hakkına sahip olduğunu ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin tazminat yükümlülüğünün Sağlık Bakanlığı tarifesine göre belirlenecek tedavi giderleri ile sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, olay sebebiyle yaralanan...'in sigorta şirketi olan dava dışı şirketin alacak hakkını davacı şirkete temlik ettiği, hastane tedavi giderine dayanak teşkil eden faturanın sigortalı...'in tedavisine ilişkin olduğu, yaralanma ile uygunluk gösterdiği, fatura tutarının hastane standardı ile uyumlu ve makul olduğu, ancak talep edilen uçak bileti bedelinin tedavinin gerektirdiği gider olarak kabul edilemeyeceği, danışmanlık hizmet bedeli ve ambulans ücretine ilişkin belge sunulamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin ....09.2012 günlü ilamında açıklanan nedenlerle karar davalı yararına bozulmuştur. Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin tedavi giderine ilişkin oluğu, bunun da ilgili kurum tarafından ödendiği, yalnızca yol gideri olarak .. TL tespit edildiği, bunun dışında davacının talep edebileceği maddi tazminat olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu'nun 23/03/2012 tarihli raporunda; davacının vücudundaki yanık izlerinin operasyonla azalacağı ancak tamamen kaybolmayacağı bildirilmiştir. .. doktor bilirkişi tarafından düzenlenen raporlarda ise; davacıda mevcut lezyonların plastik cerrahi uzmanı tarafından opere edilmesi gerektiği ve yapılacak giderin de tedavi gideri olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bu giderin miktarının tespiti amacı ile davacı .. sevk edilmiş, sunulan 30/09/2013 tarihli raporda; lazer tedavisinin kesin bir sonuç doğurmasa da yanık izlerinin geçmesi için yararlı olabileceği, ancak net bir tedavi gideri miktarı bildirmenin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir....
C) Dosya içeriğinden, davacıların çocuğu ...’ın davaya konu olan kaza nedeniyle kemik kırığı olacak şekilde yaralandığı ve bu nedenle tedavi gördüğü anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, tedavi giderine yönelik belgeler istenmeli, şayet tedaviye ilişkin belge yok ise davacıların çocuğunun yaralanmasına ilişkin adli rapor içeriği, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler birlikte gözetilerek sadece belgelendirilen tedavi giderleriyle sınırlı kalmaksızın gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle Borçlar Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca bir karar verilmelidir. Şu halde mahkemece sadece belgelendirilen tedavi giderine yönelik karar verilmiş olması doğru değildir…” gerekçesi ile karar, davacılar yararına bozulmuştur....
Karar ve ek karara karşı davacı vekili, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, dava dilekçesinde HMK 107 yazılacak yerde sehven HMK 109 yazıldığını, dolayısıyla kararın kesin nitelikte olmadığını, Gaziantep Adli Tıp Kurulu raporunda davacının maluliyeti %66 belirlenmiş iken hükme esas alınan raporda %7 olarak belirlendiğini ve bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle kararın kesin nitelikte olmadığı ve ek karara yönelik istinaf başvurusunun yerinde olduğu görülmekle; incelemeye geçilmesine karar verilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre, dava, daimi bakıcı gideri istemine ilişkindir. Davacının tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı giderine dair bir talep ve davası bulunmamaktadır....
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evrak, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır. Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu'nun 22/08/2019 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Raporun oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiş, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir. Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 31/08/2020 tarihli maluliyete ilişkin raporda, davacının %8 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 6 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir....