Tüzel kişiler adına ve adı geçenin ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Somut olayda, borçlu şirketin ticaret siciline kayıtlı adresi olan " Yıldırım Beyazıt Mah. Aşık Veysel Bulv. E.Ü. Tgb ve Kuluçka 4. Apt. No:67/3/27 Melikgazi /Kayseri" adresine gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatasında "muhatabın adresinin kapalı olması sebebiyle yönetici Derya Aynur'dan sorulmuş, muhatabın çarşıya gittiği sözlü beyan edilmiş imzadan imtina edilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile borçlunun yaptığı itirazın kısmen kaldırılmasına takibin 64.981,58 TL ana para, taleple bağlı kalınarak 240.00 TL faiz, 269.76 TL ihtar masrafı ve 12,00 TL BSMV üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükmü borçlu vekili ödenmeyen hiçbir borcun olmadığını bildirerek temyiz etmiştir. Hukuk yargılama usulünde olayları bildirmek taraflara hukuki tavsif hakime ait olup davacı vekili tarafından tebligatın usulsüzlüğünden bahsedildiği halde gecikmiş itiraz talebinde bulunulmuş olması takibin şekli de nazara alındığında başvurunun tebligatın usulsüzlüğü ile birlikte takibin iptali yönünde şikayet olduğunun kabulünü gerektirir. Mahkemece tebligatın usulsüzlüğü şikayeti tartışılmadan kabul edilerek işin esası incelenmiş ve icra mahkemesi kararı kendisine tebliğ edildiği halde alacaklı vekili tarafından temyiz edilmediğinden bu hususta temyiz incelemesi yapılmamıştır....
Somut olayda, şikayete konu tebliğ işleminin, "Muhatap adresinin kapalı olması sebebiyle kapıcıdan sorulmuş, muhatabın yazlığa gittiği sözlü/imzalı beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat mahalle muhtarı imzasına teslim edilmiş olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca kapıcıya haber verilmiştir" şerhi ile gerçekleştirildiği görülmektedir. Anılan şekilde yapılan tebligatta tebliğ memuru, muhatabın tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığını, tevziat saatlerinden sonra geleceğini tespit etmediği gibi, tebligat parçasına göre de muhatabın yazlıkta bulunduğu ve tevziat saatleri sonrasında adrese gelmeyeceği bellidir. Bu hali ile tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür. Bu durumda davacı tarafın takipten daha önce haberdar olduğu iddia ve ispat da edilmediğine göre TK'nın 32....
Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrası “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” ikinci fıkrası ise " Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur." şeklinde düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, süresiz olarak şikayet konusu yapılabilir....
Şti hakkında 02/02/2019 tarihli otel kiralama sözleşmesi uyarınca 02/06/2021 tarihinde kira alacağına ilişkin olarak tahliye talebi ile örnek 13 takibe geçildiği, ödeme emrinin borçlu şirkete 08/06/2021 tarihinde "muhatap tüzel kişiliğin temsilcisi tebliğ anında bulunmaması, temsilcinin gün içerisinde ne zaman yerine geleceğinin bilinmemesi, evrakı almakla görevlendirilmiş başka bir temsilcinin bulunmaması üzerine tebliğ evrakı resepsiyonda görevli davalı işçisi Mesut Çinici imzasına tebliğ edilmiştir." şerhi ile tebliğ edildiği görülmüştür. Uyuşmazlığın; Ödeme emrinin tebliğ usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte ödeme sebebiyle borca itiraza ilişkin olduğu görüldü....
Somut olayda, meskeniyet şikayetinde borçlu 15.06.2015 tarihinde SMS ile hacizden haberdar olduğunu belirterek 22.06.2015 tarihinde dava açmış, mahkemece verilen şikayetin kabulü kararının temyizi üzerine; Dairemizce ipoteğin niteliği ve hacizden önce ödenip ödenmediğinin araştırılması yönünde bozma kararında, maddi hata sonucu usulsüz tebligat şikayetinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü ve haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine karar verilmişse de şikayetin süresinde olduğu, uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde ipoteğin niteliği ve borcun haciz tarihinden önce ödenip ödenmediği araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisisi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/380 E.2021/533 K. sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiğini, verilmiş olan karara istinaden borçlu tarafından icra müdürlüğüne hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulduğunu, ve icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırıldığını ancak usulsüz tebliğ şikayetine yönelik dosyanın taraflarınca istinaf edildiğini ve henüz kesinleşmediğini bu sebeple usulsüz tebliğ şikayeti kesinleşmeksizin hacizlerin kaldırılamayacağını beyanla davanın kabulü ile usule aykırı verilmiş müdürlük kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın açmış olduğu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, hacizlerin İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/380E. 2021/533 K. sayılı ilamı üzerine kaldırıldığını, Yargıtay'ın yeni tarihli tüm içtihatlarında davanın kesinleşmesine gerek olmadığını, davanın haksızlığı ilgili kanunlar ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda açıkça ortada olduğunu belirterek açılan davanın reddini istemiştir....
ŞİKAYET Şikayetçi/Borçlu, takibe konu tebliğ ile ilgili olarak, PTT veri tabanı tebligat sorgulamasında tebliğ yapılamadığından bahisle 19.01.2018 tarihinde Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebligatın muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiği, 63 KC 727 plakalı aracının üzerinde yakalama şerhi bulunduğu, aracın 09.11.2019 günü memurlar tarafından haczedildiği sırada öğrenildiği, sonrasında 12.11.2019 tarihinde icra müdürlüğünden dosya ayrıntıları öğrenilerek icra müdürlüğü dosyasına borca itiraz talebi sunulduğu, ödeme emrinin 19.01.2018 tarihinde «usulsüz olarak» borçludan ayrı oturan annesinin adresine tebliğ edilmiş olduğu ve tebligatın muhtara teslim edildiğinin öğrenildiği, dosyada ödeme emri tebliğ mazbatasının mevcut olmadığı ve UYAP sistemine de taranarak eklenmediğinin görüldüğü şikayeti ile anılan tebligatın usulsüz olduğu ve tebliği öğrenme tarihi olan 09.11.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresi içerisinde yapıldığının...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/724 KARAR NO : 2021/2908 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/155 ESAS, 2021/35 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ- İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/155 Esas, 2021/35 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2019/1815 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip yapıldığını, takip dosyasından müvekkiline ödeme emrinin usulen tebliğ edilmediğini, müvekkiline gönderilen ödeme emri bila tebliğ dönmeksizin müvekkilinin ikametinin bulunduğu adresteki muhtarlığa TK'nın 21/2....
Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin 29/01/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 17/03/2020 tarihinde dosyaya itirazlarını bildirdiği görülmüştür. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16/1. maddesidir. Bu yöndeki şikayetin ise, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerekmektedir....