Mahkeme; davacıya gönderilen ödeme emrinin, muhatabın tevziat saatlerinde adreste hazır bulunmaması nedeniyle isimden imtina eden komşusunun beyanına göre muhatabın işte olduğunun tespiti üzerine tebligatın mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği, denetime olanak sağlayacak şekilde bilgi alınan kişinin ad ve soyadının tebliğ zaptına yazılmadığı, bu durumda tebliğ memurunun gerçekten mahalline giderek araştırma yaptığı hususunun şüpheli kaldığı, tebliğin usulüne uygun olmadığı, takip talebinde ve ödeme emrinde takibe dayanak belgenin belirtilmediği, sadece "yapılan kapı işlerinin tamir ve tanzimi" yazılı olduğu, icra dosyasına da herhangi bir belge sunulmadığı, alacağın bir belgeye dayanmadığı, icra dosyasına şikayetçi tarafından dosya borcunun 07/12/2020 tarihinde yatırıldığı, şikayetçinin açıkça şikayetten feragat beyanı olmadığı gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile şikayetçinin şikayete konu tebligatı öğrenme tarihinin 30/11/2020 olarak düzeltilmesine, İİK.'...
Mahkemece; Davanın kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/179133 Esas sayılı dosyasındaki davacı-borçlu şirkete gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 04/05/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının diğer taleplerinin takip şekline göre İcra Müdürlüğüne yapması gerektiğinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, dayanak belge sureti olmaması nedeniyle yapılan şİkayetin kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/179133 Esas sayılı icra dosyasında davacı -borçlu şirket hakkında çıkartılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, davacının ödeme emrinin ve takibin iptaline yönelik taleplerinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Borçluya gönderilen tebliğ mazbatası üzerinde yazan "7 Örnek ödeme emri ve suretleri" ifadesi takibe dayanak belge suretinin gönderildiğinin kabulü için yeterli değildir. Zira ekte gönderilen belgelerin ne olduğu anlaşılamadığı gibi, şerhin kelime anlamından gönderilen evrakın ödeme emrinin suretleri olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda talebin kısmen kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının talebinin kısmen kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline," karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddi hatadan kaynaklanan yazım yanlışlığına dayanılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, TK.21 maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğinin yasaya uygun olduğunu, davacıya 26/09/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, TK 32....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, açılan davanın haksız olduğunu söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamında yapılan incelemede ilgili tebligat mazbatasında komşu olarak adı geçen kişinin site güvenlik görevlisi olduğu, bu hali ile yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 19 Müdürlüğünün 2020/4240 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden takip borçlusu şikayetçi tarafa gönderilen örnek no:7 ödeme emrinin tebliğinin usulsüz yapılmış olması nedeniyle tebliğ tarihi olarak görünen 21/02/2020 tarihinin Tebligat Kanununun 32. Maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 19/03/2020 olarak düzeltilmesine'' karar verildiği görülmüştür....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.- ). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 23/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu, sadece 23/10/2020 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 23/10/2020 tarihte takibi öğrendiğinin kabulü gerekir....
Takip ehliyeti yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebilir. İcra mahkemesince bu husus kendiliğinden (resen) gözetilmelidir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; borçlular T1 ve T2 ödeme emrinin tebliğ edildiği 07/08/2018 tarihinde henüz reşit olmadıkları, takip ehliyetlerinin bulunmadığı, bu nedenle adı geçen borçlulara çıkartılan ödeme emrinin hüküm ve sonuç doğurmayacağı, küçüğü velisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından, ödeme emrinin veliye tebliği zorunlu olup bu husus, kamu düzenine ilişkindir....
Ortaca İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; şikayetin kabulü ile, Ortaca İcra Müdürlüğünün 2019/1155 Esas sayılı dosyasından borçlu T1 ödeme emrinin tebliğ tarihinin 26/09/2019 olarak düzeltilmesine, sair itirazların İcra Müdürlüğünce incelenmesine karar verilmiştir....
Somut olayda borçlu kooperatife ödeme emrinin tebliğ edildiği adres, adı geçenin ticaret sicilinde yazılı adresi olup anılan tebliğ işlemi 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine ve usulüne uygundur. Kaldı ki, borçluya kıymet taktir raporu ve satış ilanı, yine ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresinde şirket çalışanları çarşıda olduğundan bahisle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca 29.12.2011 tarihinde yapılmış olup, usulüne uygundur. Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz....
Dava, ilamsız takipte borçluya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı borçluya çıkartılan ödeme emrinin "Muhatap tevziat saatlerinde kapalı olduğundan başka da tebliğ olunacak kimse bulunmadığından evrak Cumhuriyet Mahallesi muhtarı Seçkin Dilsiz'e tebliğ edilerek 2 nolu ihbarın 13/10/2020 tarihinde kapısına yapıştırılıp en yakın komşusu Emlakçı isim ve imza vermekten kaçındı. Şifahen haber verildi" şeklindeki şerh düşülmek suretiyle tebliğe çalışıldığı anlaşılmaktadır. Davacı gerçek kişi olup tebligat, borçlunun işyeri adresine çıkarılmıştır. Tebliğ mazbatasında tebliğ mahallinin kapalı olduğu şerhedilmiştir....
DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle ; davalı tarafından müvekkili aleyhine İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8804 esas ve 2018/8805 esas sayılı dosyaları ile ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edilmesinden dolayı şikayetlerinin ve dolayısıyla tebligat tarihinin müvekkili tarafından öğrenildiği tarih olan 22.07.2020 tarihi olarak düzeltilmesine yine bu dosyalar bakımından süresi içinde takibe, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve sair tüm ferilerine itiraz ettiklerini, süresi içerisinde yapılmış bulunan takibe, borca, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve sair ferilere dair itirazlarımızın kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....