"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun 08/04/2014 havale tarihli şikayet dilekçesi ile 28/03/2014 günü yapılan ödeme emrine ilişkin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03/04/2014 olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin 03.04.2014 olarak düzeltilmesine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin şikayet nedenleri dışındaki diğer şikayet nedenlerini tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 21.02.2014 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece ödeme emrinin iptaline ve öğrenme tarihinin 21.02.2014 olarak tesbitine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Kanun'un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlular vekili takip dosyasına sunduğu 22.03.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligattan 15.03.2016 tarihinde haberdar olduklarını ifade ettiğine ve mahkemece, borçlulara yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 15.03.2016 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile... 2....
Şikayet olunan vekili, tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu, şikayetin süresinde yapılmadığını savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, 09.02.2010 tarihinde yapılan tebligatın geçerli olmadığı ve sıra cetvelinde şikayetçiye pay ayrılması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin tebliğ tarihinin 08.06.2009 tarihi olarak düzetilerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş; karar şikayet olunan vekilinin temyizi üzerine Yargıtay Yüksek 19....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı vekili tarafından müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet yoluna başvurulduğu, dava dilekçesinde müvekkilinin öğrenme tarihi olarak 31/10/2022 tarihinin gösterildiği ve tebliğ tarihinin de 31/10/2022 olarak düzeltilmesinin talep edildiği, buna göre en geç bu tarihten itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde şikayet yoluna başvurulması gerektiği, ancak davacı vekili tarafından 7 günlük süre geçtikten sonra 13/11/2022 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetveline ilişkin tebligatın müvekkiline usulsüz şekilde yapıldığını, sıra cetvelinde, satış parasının tamamının alacak miktarını karşılamaya yetmediğinden bahisle şikayet olunanın takip dosyasına ödenmesine karar verildiğini, ancak şikayet olunan bankanın, dava dışı borçlu aleyhine kredi borcu nedeniyle başlattığı takip ile kredi kartı, gayri nakdi kredi, çek bedelleri vs. olmak üzere başlattığı iki takibin birleştirildiğini, müvekkilinin ipoteğinin tesis tarihinin, şikayet olunanın başlattığı ve ilk dosya ile birleştirilen takip konusu borçtan önce tesis edildiğini ileri sürerek, tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan ....06.2012 olarak düzeltilmesini, ... Müdürlüğü'nün birleştirme işlemi ile yapmış olduğu sıra cetveli dahilindeki işlemler ve sıra cetvelinin iptaline ya da düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; şirketin ticaret sicildeki adresine Örnek 7 ödeme emri gönderildiğini, bu adrese gönderilen ödeme emrinin 22/03/2021 tarihinde Tebligat Kanunu madde 21'e göre muhtara tebliğ edildiğini, adresin kapalı olması halinde tebligatın Tebligat Kanunu madde 35'e göre yapılması gerektiğini, ödeme emri tebliğ mazbatasında, haber bırakılan komşunun kim olduğuna dair isim bilgisinin okunamadığını belirttikten sonra, muhatabın adreste bulunmama sebebinin ve adrese geri dönüp dönmeyeceğinin tevsik edilmemesi nedeni ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu icra dosyasından 13.04.2021 tarihinde aracın yakalanmasıyla haberdar olduğunu, belirterek ödeme emri tebligatının iptali ile tebliğ tarihinin bildirilen öğrenme tarihine göre düzeltilmesini ve icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek itirazları nedeniyle durdurulmasını, malvarlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını, talep etmiştir....
nin alacağının cetveldeki yerinin birinci sıra olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... SGK İl Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup sıra cetvelinin iptali istemi ile yapılan şikayetler, cetvel suretinin tebliğinden ( İİK.m.141 ) itibaren yedi gün içinde yapılır (İİK.m.142 ). Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, re’sen gözetilir. Somut olayda, sıra cetveli şikayetçi vekiline 26.09.2011 günü tebliğ edilmiş, şikayet ise yasal yedi günlük süreden sonra 05.10.2011 gününde yapılmıştır. Bu durumda İcra Mahkemesi'nce şikayetin hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan ......
Somut olayda; tebliğ anında muhatabın orada bulunup bulunmadığı usulünce tespit edilmeden, matbu tebliğ kaşesi basılarak doğrudan eşi olmayan kişiye eşi sıfatıyla (aynı konutta birlikte oturana) tebligat yapılmış olması, anılan madde hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür. Davacı, takip dayanağı belgeye ve içeriğine yönelik itiraz ve şikayet sebeplerini bildirmiş ise de, takibin şekline göre itirazlar icra dairesine yapılması gerekmekte olup, davacının bu yöndeki taleplerinin reddi gerekir. O halde, ilk derece mahkemesince; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile aksi yazılı belge ile ispatlanamadığından TK'nın 32. maddesi uyarınca tahliye emri tebliğ tarihinin 13.10.2022 olarak düzeltilmesine, davacının tahliye emrine ve takip dayanağı belgeye yönelik itiraz ve şikayetlerinin reddine, düzeltilen tebliğ tarihine göre takibin durdurulması talebinin icra müdürlüğünce karara bağlanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....