İcra Müdürlüğü'nün 2013/4422 sayılı takip dosyasında emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılması talebini içerir şikayette bulunduğu, dava tarihinin 06.03.2020 olup, bu tarih itibariyle icra takibine muttali olduğundan, bu tarihten itibaren 7 gün içerisinde en geç 13.03.2020 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunması gerekirken, 25/08/2021 tarihinde usulsüz tebligata ilişkin şikayette bulunduğu görülmüştür. Kaldı ki davacı vekili şikayet dilekçesinde müvekkilinin 20/07/2021 tarihinde icra takip dosyasından fotokopi aldığını beyan etmiş olup, bu tarihe göre de şikayet süresinde değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/09/2021 tarih 2021/61 D.İş sayılı kararı ile kabul edildiği, - Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 28/09/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı ve yine aynı tarihte ihtiyati haciz talep edildiği, - Ödeme emrinin, borçluya 26/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin 26/01/2022 olarak düzeltilmesine karar verildiği, Somut olayda, mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin 26/01/2022 olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, borçluya ödeme emrinin (ilk olarak) tebliğ edildiği 26/10/2021 tarihinden itibaren (İİK 60. maddesi uyarınca) 7 günlük süre geçtikten sonra takip şeklen kesinleşmiş olduğundan bu tarihten sonra talep üzerine konan hacizlerin İİK 78/1 maddesi gereğince kesin haciz niteliğinde olduğunun kabulü gerekir....
İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafın icra takibini ve tebligatı öğrenme tarihinin tespitinde tebligat mazbatasındaki tarih dikkate alınmayacaksa bile davacının Uyap vatandaş portalı üzerinden icra dosyasını açıp açmadığı ve tebligattan haberdar olup olmadığı da araştırılma gerektiğini, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi 2022/409 Esas-2022/439 karar sayılı dosyasında aynen “Somut olayda, borçlu vekili şikayet dilekçesinde her ne kadar tebliğ tarihinin 25/02/2021 olarak düzeltilmesini talep etmiş ise de UYAP kayıtları üzerinden yapılan incelemede; icra dosyası içerisinde kayıtlı ödeme emrinin ve taranarak kaydedilen tebliğ mazbatasının evrak işlem kütüklerine göre borçlu Ayşe Görgün'ün vatandaş portal üzerinden 08/02/2021 tarihi ve sonrasında ilgili evrakı okuduğu ve takipten haberdar olduğu anlaşılmıştır.” demek suretiyle borçlunun beyan ettiği tarih ile bağlı kalınmaması gerektiği ve dosyayı daha önce uyaptan inceleyip incelemediği araştırılmalıdır şeklinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine işçilik bedeline dayalı olarak genel haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, sair itirazları ile birlikte, tebligatın usulsüz olduğunu da ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 14.12.2015 tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebligatın usulsüzlüğüne hükmedilerek, tebliğ tarihinin 21.07.2016 olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir....
Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde tebliğden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belgeyle ispatlanabilir ve bu konuda tanık dinlenerek sonuca gidilemez(Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararı). Ayrıca tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası da her türlü delille kanıtlanabilir(HGK. nun 2003/12- 600 E. – 2003/606 K.)....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda; takip dosyası incelendiğinde,borçluya 103 davetiyesinin 17.03.2015 tarihinde bizzat kendisine tebliğ ediliği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ise öğrenme tarihini 25.03.2015 tarihi olarak bildirdiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/455 E.sayılı dosyasından 26/06/2014 günü yapılan ödeme emrine ilişkin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettikleri, mahkemece işin esası incelenerek istemin kabulü ile tebliğ tarihinin beyan edilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlular vekili, 12/09/2014 tarihli şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminden 03/07/2014 tarihinde haberdar olduklarını bildirmiş olup, takip dosyasında da 04/07/2014 tarihli borca itiraz dilekçeleri bulunduğu görülmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından ''.... icra dosyasında şikayetçiye yapılan ödeme emri tebligatının aynı konutta yakına tebliğ şerhi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği, yapılan tebligatın şeklen usulüne uygun olduğu ancak şikayetçinin tebliğ alan kişinin kendisiyle aynı konutta oturmadığı yönündeki iddiaları üzerine yaptırılan kolluk araştırmasında tebligatı alan kişinin borçlu ile aynı konutta oturmadığı anlaşıldığından tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile icra dosyasındaki tebliğ tarihinin dosyada aksine delil bulunmadığından beyan edilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 18. İcra Dairesi'nin 2019/36758 E sayılı dosyasında şikayetçi borçluya çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesine'' karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/10320 Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte ödeme emrinin bila tebliğ dönmesinden sonra TK'nın 21/2 tebliğ şerhi olmadan muhtarlığa teslim edildiğini, tebliğ memurunun doldurması gereken kısımların hepsini boş bıraktığını, tebliğ evrakında ''oturan/ komşusu Ahmet Öner'in imzası karşılığı'' diye belirtilmesine rağmen, imzası dahi alınmadan ve ilgili adreste oturan kişi mi ya da komşusu mu olup olmadığı dahi belirtilmeden muhtarlığa teslim edildiğini, tebligatın renkli düzenlenmediğini, müvekkilinin 16/12/2021 tarihinde Buca T3 giderek borç sorgulaması yaptığında, kuruma borcu olmadığının bildirildiğini, müvekkilinin hiçbir zaman ödeme emrinin gönderildiği adreste ikamet etmediğini ve mernis adresi de olmadığını, müvekkilinin mernis adresi olarak kabul edilse dahi, yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 14/12/2021 olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir...
Maddesi uyarınca tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 21/02/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Diğer taraftan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca itiraz iddiasında bulunmuş olup, anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'...