Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki takip dosyasının incelenmesinde, usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiği ödeme emrinin 28.10.2014 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekili tarafından 05.11.2014 havale tarihli olarak icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile borca ve imzaya itirazlarını bildirdiği görülmüş olmakla, şikayetçi borçlunun aynı tarihte icra takibi ve ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, 04.12.2014 tarihinde yapılan şikayet, İİK’nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekirken işin esasına girilerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetsizdir....

    Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte, öğrenme tarihinin 13/10/2020 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Ancak beyan edilen öğrenme tarihinin aksi yazılı delille kanıtlanabilir. Takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK'nın 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur....

    DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; takip dosyasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra dosyasından 24.09.2021 tarihinde haberdar olunduğunu, şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini, icra dosyasına sundukları itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu, aksi yönde karar verilse bile davacı borçlunun 07.09.2021 tarihinde şirket çalışanına Whatsap üzerinden tebligatın gönderildiğini, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olmadığını belirterek şikayet ve davanın reddini savunarak davacı borçlu aleyhine alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. III....

      Somut olayda, borçlu şirkete çıkartılan şikayete konu ödeme emrinin; "İş yerinde tebligatı alacak yetkili bulunmadığından tebligat mahalle muhtarına tebliğ edildi. 2 nolu haber kağıdı çalışan ...'na verildi, çalışan ...'na haber verildi." şerhiyle tebliğ edildiği, anılan tebligatın şirketin yetkili temsilcileri olmaması durumunda çalışanına yapılması (yani teslimi) gerekirken, mahalle muhtarına verildiği, şirket çalışanına ise haber verildiği, tebligatın bu haliyle TK'nun 12 ve 13. maddelerine aykırı olarak yapıldığı ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, TK'nun 32. maddesi uyarınca, borçlu şirketin usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tespit edilerek, öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise, öğrenme tarihi itibariyle tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Davalı yargılamada, ödeme emrinden haberi olmadığını, öğrenme tarihi olan 11.01.2016 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitini ve davanın reddini istemiştir. Davalı ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihinin düzeltilmesine talep edebilir ise de açılan tahliye davasında usulsüzlüğün tespitini talep edemez. Mahkeme tahliye emrinin usulsüzlüğünü de re'sen nazara alamaz. Davalı tebliği öğrenme tarihinden itibaren süresi içinde şikayet yoluna gittiğini ve takibe itiraz ettiğini de ileri sürmemiştir. Bu nedenle ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat kesinleşmiştir. İİK 273 maddesi “ Müddeti içinde itiraz olunmaz veya itiraz kaldırılırsa kiralanan taşınmaz müddetin hitamında zorla tahliye ve kiralıyana teslim olunur. Ancak tahliye emrindeki müddetin geçmesi lazımdır.” hükmünü içerir....

          Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkiline İİK'nun 89/1 maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 29/07/2022 olarak düzeltilmesine, buna bağlı olarak 1. haciz ihbarnamesine süresi içerisinde itiraz edildiğinden 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, söz konusu dava dilekçesinde 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğunun iddia edilmediği, icra takip dosyasında davacıya 1. haciz ihbarnamesinin 17/05/2022 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesinin 04/06/2022 tarihinde ve 3. haciz ihbarnamesinin 23/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, her ne kadar 1. haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu şikayet konusu yapılmış ise de, 1. haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra davacıya bizzat 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilmiş olması sebebiyle şikayetçinin en geç 2. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinden itibaren 7...

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu ihbarnamenin tebliğ tarihinde davacının tebliğ adresinde ikamet etmediğinin tespit edildiği anlaşıldığından, davacı adına çıkartılan İİK 89/1, 2, 3 haciz ihbarnameleri tebligatlarının usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 07.07.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, 89/1 haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

            Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu şirkete gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ve tebligata 18/10/2020 tarihinde muttali olunduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayete konu tebligatın Tebligat kanununun 12.maddesi hükmüne göre yapılmadığı nedenle usulsüz olduğundan bahisle şikayet kabul edilerek tebliğ tarihinin düzeltildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nce ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak...

              Bu durumda, tebligatın usulsüz olduğu ve öğrenme tarihinin aksi de davalı tarafından ispatlanamadığından, ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenlerle tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22.04.2014 tarih ve 2014/9501-11896 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, Mahkemece istemin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu