Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; tebligat mazbatasındaki kayıtlarda borçlunun adreste bulunmama sebebi olarak "dışarıda" olduğunun yazılı olduğu, dışarıda ibaresinin borçlunun nerede olduğunu, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını göstermediği, tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tebliğ memurunca tespit ve tevsik edilmediği anlaşıldığından, yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. Bu durumda mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesi isabetlidir. Ancak, HMK'nın 26.maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereğince ve TK'nın 32. maddesine göre aksi dosya kapsamında kanıtlanmayan, davacının dava dilekçesinde bildirdiği öğrenme tarihi olan 20.04.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekirken, Mahkemece hataya düşülerek tebliğ tarihinin 21/04/2021 olarak düzeltilmesi isabetsizdir....

İcra Dairesinin 2020/6318 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine faturaya dayalı olarak 78.003,90TL asıl alacak ve işlemiş faizinin tahsili için genel haciz yoluyla yapılan takipte ödeme emrinin davacı borçluya 27/07/2020 tarihinde TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği, şikayetin 05/09/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Şikayetçi vekili, şikayet dilekçesinde, usulsüz tebliğ işleminin Temmuz ayı sonunda öğrenildiğine yönelik beyan bulunmamaktadır. Ödeme emri tebligatın, Temmuz ayı sonunda muhtara teslim edildiğinin 03/09/2020 tarihinde öğrenildiği beyan edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi istenmiştir....

Maddesine uygun tebliğ edilmediğini, ödeme emrinin tebliğ edildiği, Gamze Parlakay'ın müvekkilinin çaışanı olmadığını, müvekkilinin şirketinin ofisinin bulunduğu iş hanının kapıcısı olduğunu, icra takibinden 22/07/2020 tarihinde haberdar olduklarını söyleyerek şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 22/07/2020 olarak düzeltilmesine, şikayet ve itirazlarının bu tarihten başlatılmasına ve müvekkili aleyhine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usulüne uygun olarak 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, PTT görevlisinin kapıcıya tebliğ işlemi gerçekleştirmesinin hukuka uygun olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir....

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendi çıkarılarak, yerine 1. bent olarak "Şikayetin HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine" ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığında 12.11.2014 olarak yazılan şikayet tarihinin 10.11.2014 olarak düzeltilmesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve bilirkişi raporu uyarınca; -Davanın usulsüz tebligat şikayeti yönünden KABULÜ ile; davacı aleyhine başlatılan Muş İcra Müdürlüğü'nün 2019/9062 Esas sayılı dosyasında borçluya yapılan usulsuz tebligatın iptali ile 7201 sayılı TK'nun 32 maddesi gereği tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak bildirilen 04/10/2019 olarak düzeltilmesine, -Davacının imzaya itirazının kabulü ile Muş İcra Müdürlüğünün 2019/9062 E sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin 2004 Sayılı İİK'nun 170.maddesi uyarınca davacı yönünden DURDURULMASINA, - Davacının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE, TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; taraflar arasındaki icra takibinde ödeme emrinin bila ikmal iade edilmesi üzerine borçlunun mernis adresinde tebliğ yapılarak takibin kesinleştiğini mahkemece tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesinin hatalı olduğunu...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Davacıya 103 davet kağıdının 22.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik herhangibir şikayetin bulunmadığı, davacının ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 22.11.2018 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceği, bu duruma göre de tebliğ işleminin usulsüzlüğünün öğrenme tarihine göre 7 günlük hak düşürücü sürede ileri sürümediği gerekçeleri ile şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebliğ memurunca gerekli araştırma ve tevsik işlemleri yapılmadan doğrudan işçi sıfatıyla bulunan kişiye tebliğ yapıldığını, takibi 31.08.2021 tarihinde öğrendiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin 31.08.2021 tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, tebliğ evrakının borçlunun daimi çalışanına ismi de yazılmak suretiyle usulüne uygun tebliğ edildiğini ileri sürerek şikayetin reddine hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

      Maddesi gereği öğrenme tarihi olan 06/09/2021 olarak kabulüne ve tebligat tarihinin bu tarih olarak düzeltilmesine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla, ödeme emrinin davacının tebliğ anındaki mernis adresine yapıldığını, tebliğ mazbatasındaki imzanın Erol Fırat'a ait olmadığına dair bir iddianın bulunmadığını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

      Somut olayda, takibin türünün genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi olduğu, Hatay İcra Mahkemesinin 2021/84- 190 esas ve karar sayılı ilamıyla borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 04/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, borçlunun itiraz tarihi ile ödeme emrinin düzeltilen tebliğ tarihinin aynı tarih olduğu, İİK'nun 66.maddesine göre takibin kendiliğinden durduğu anlaşıldığından mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

      İcra Müdürlüğünün 2021/59 Esas sayılı dosyasından gönderilen icra emrinin 01.02.2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, ancak bu tebliğ işleminin hangi komşunun beyanının alındığının, adının yazılmaması nedeniyle usulüne uygun olmadığı, şikayetçi vekilinin şikayet tarihinin ise 04.05.2021 tarihi olduğu, şikayetçi vekilinin şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin 19.02.2021 tarihi olduğunu beyan ettiği, 7 günlük süre geçtikten sonra şikayetin yapıldığı anlaşılmakla şikayetin süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, bu durumun mahkemece de kabul edildiğini, icra müdürlüğünde tebliğ alınan icra emrinin ardından İcra Hukuk Mahkemesi’ne ödemiş olduğu nafakalar olması nedeniyle takibin geri bırakılması ve iptali istemiyle 24.02.2021 tarihinde dava açıldığını, ancak bu talebin Anadolu 2....

      UYAP Entegrasyonu