yapan ------------- karar sayılı ilamı ile mahkemenin kararını kaldırarak yeniden hüküm kurduğu, İİK'nın 89/1.maddesine göre yapılan birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 23/02/2022 olarak düzeltilmesine, 2. ve 3.haciz ihbarnamelerinin iptaline kesin olarak karar verdiği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının, ------------ icra dosyasında kendisine gönderilen 1., 2. ve 3.haciz ihbarnamelerine dair tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek bu işlemlerin iptalini istediği, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacıya İİK 89/2.maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 23/02/2022 olarak düzeltilmesine, 1.haciz ihbarnamesine yönelik talebin reddine karar verdiği; kararın istinaf edildiği, istinaf incelemesini yapan ----------- sayılı ilamı ile mahkemenin kararını kaldırarak yeniden hüküm kurduğu, İİK'nın 89/1.maddesine göre yapılan...
ödeme emrinin Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin borçlunun öğrendiğinin beyan ettiği tarih olan 02/09/2020 olarak DÜZELTİLMESİNE karar verilmiştir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/702 Esas 2018/875 Karar sayılı ilamı ile davanın sadece usulsüz tebligat yönünden kabul edilerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğini, kararın 22/10/2018 tarihinde istinaf edildiğini, davalı borçlunun icra müdürlüğüne mahkeme kararını sunarak tebliğ tarihinin değiştirildiğinden bahisle yapılan işlemlerin iptalini istediğini, icra müdürlüğünün 23/11/2018 tarihli kararı ile 27/05/2016 tarihinden önce yapılan haciz işlemlerinin kaldırılmasına ve kararın taraflara tebliğe çıkartılmasına karar verdiğini, tebligat tarihinin düzeltilmesine dair karar kesinleşmeden, müdürlüğün verdiği işlemlerin iptali kararının yasaya aykırı olduğunu belirterek, icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı duruşmadaki beyanında; davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; T1 T3 hakkında Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2014/22745 sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatmıştır. T3 Ankara 4....
O halde mahkemece, HMK'nın 26. maddesi nazara alınarak ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet dilekçesinde belirtilen 03.02.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken başka gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından borçlunun karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir." denilmiştir. Y.8.HD.nin 2012/12570E. 2013/15103 K. Sayılı emsal içtihadında özetle ;"Hakim, istekle bağlı olup, ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Ancak istekten aza hükmedilebilir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulur." denilmiştir. O halde ; somut olayda, taleple bağlı kalınarak tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğine , karar verilmesi isabetsizdir....
Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nın 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; borçlu şirket vekili Av. İsmail Davarcıoğlu tarafından icra dosyasına 23.12.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde harçlandırılmış vekaletname sunularak aynı gün kapak hesabı yapılması talebinde bulunulduğu görülmekte olup, davacı bu tarih itibarıyla takipten haberdardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçinin, İİK'nun 89. maddesi gereğince göre gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan ''24/06/2015'' olarak düzeltilmesi isteğiyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile şikayetçiye çıkarılan ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 24/06/2015 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
nun 89.maddesine göre gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan ''09.04.2014'' olarak düzeltilmesi isteğiyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile şikayetçiye çıkarılan 1.haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 09/04/2014 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
ya ait olmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davacıya çıkarılan ödeme emri tebligatında komşusunun adı belirtilmediğinden ödeme emri tebliğ tarihinin, davacının öğrendiğini bildirdiği tarih olarak düzeltilmesine, talep şikayet davası olduğundan, dava tarihi itibari ile ödeme emrine itiraz süresi düzeltilmiş tebliğ tarihine göre geçmediğinden hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, esas ile imzaya ilişkin taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda gecikmiş itirazının yanısıra takibe konu senetteki keşideci imzasının murisi ...'ya ait olmadığını da ileri sürmüş, bir başka anlatımla imzaya itirazda da bulunmuştur....
varken başka adrese ödeme emri gönderilmesinin kötü niyetli olduğunu, tebliğ işleminin TK'nın 21/1.maddesine de aykırı olduğunu, muhatabın adreste olmama nedeninin, tebligatı almaktan imtina edenin adı veya sıfatının, komşunun adının yazılmadığını ve komşunun beyanının alınmadığını beyanla ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....