DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında taşınmaz satış bedelinden kaynaklanan asıl alacak ve işlemiş faiz de dahil olmak üzere toplam 488.284,93 TL alacağa ilişkin olarak ilamsız takip yaptığı, çıkarılan örnek 7 no'lu ödeme emrinin muhatabın tebliğ halinde çarşıda olması nedeni ile aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden Hasan Ayyıldız imzasına 31/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf, tebligat yapılan kardeşi Hasan Ayyıldız ile aynı konutta oturmadığını beyanla, ödeme emri tebliğ tarihinin 09/11/2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 09/11/2022 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı-alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna müracaat edilmiştir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK.nun 16/l.maddesi gereğince 7 günlük süreye tâbi olduğundan, ileri sürülmediği takdirde mahkemece resen nazara alınamaz. Somut olayda, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 12.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, başvurunun ise 25.03.2014 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayette bulunmadığı halde mahkemece bu hususun resen incelenerek tebliğ tarihinin düzeltildiği ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazların esastan incelenerek reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra müd nün 2021/12648 E sayılı dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin TK 32 mad gereği 17/07/2021 olarak düzeltilmesine , 21/09/2021 tarihinde süresinde itiraz olduğu için icra müdürlüğünün itirazın yerinde olmadığına dair kararın iptaline ,İİK62- 66 maddelerinin icra müdürlüğünce ele alınmasına, takip kesinleşmemiş olduğundan konulan hacizlerin ( Takip işlemi olan ) kaldırılmasına," karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat yapıldığı gerekçesini kabul etmediklerini, şikayet (İcra Memur Muamelesi) olduğunu, HMK 26 maddesi gözetilerek ödeme emrinin iptali talebi olmadığını davanın usulsüz tebligata yönelik, öğrenme tarihinin düzeltilmesi olduğunu, istinaf taleplerinin Büyükçekmece 1....
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İcra Mahkemesi kararının "HÜKÜM" kısmının 1. bendindeki "itirazın" ibaresi çıkarılarak yerine "şikayetin" ibaresinin yazılması ve "davacının birinci sırada davalının ikinci sırada olması gerektiğinden" ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığındaki şikayet tarihinin 25.11.2009 olarak düzeltilmesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dosya içeriğinden; borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 22.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği,borçlunun anılan tebligatın usulüne uygun yapılmadığını ve tebligattan 23.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 24.10.2014 tarihinde icra mahkemesinden tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği görülmektedir. Bu durumda borçlu usulüne aykırı olduğunu iddia ettiği ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içerisinde usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmuş ise de; icra takip dosyası infaz edilmek suretiyle işlemden kaldırılmadığı sürece, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile tebliğ tarihinin düzeltilmesini şikayet yolu ile istemekte takibe bağlı sonuçlar yönünden hukuki yararı vardır.Öte yandan, hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
Şikayet olunan vekili, ödeme emrinin borçlu tarafından 10.07.2012 tarihinde tebliğ alındığını, 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girme tarihine göre olaya uygulanamayacağını, icra dosyasında bir yıllık sürenin geçerli olduğunu, yapılan işlemlerin süresinde olduğunu, şikayetin haksız olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanın şikayete konu olan haczi yasa değişikliğinden önce koydurması nedeniyle satış istemek için gerekli olan satış isteme süresinin bir yıl olduğu şikayetçinin ihtiyati haczinin kesinleşme tarihinin de şikayet olunanın haczinden sonra olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı adına çıkartılan ödeme emri tebliğ işleminin, tebellüğden imtina eden firma yetkilisinin adının mazbataya yazılmaması nedeniyle usul ve yasaya aykırı gerçekleştirildiği, ödeme emri tebliğ tarihinin 7201 Sayılı Yasanın 32.maddesi uyarınca muhatabın öğrenme tarihi olarak davalı tarafça aksi iddia ve ispat edilemediği belirtilerek, davanın kabulü ile Adana 3.İcra Dairesinin 2019/4231 esas sayılı takip dosyasından davacıya gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 08/04/2019 olarak düzeltilmesine, dosyadan 08/04/2019 tarihi ve öncesinde konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Bu durumda mahkemece, az yukarıda açıklanan nedenlerle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile, öğrenme tarihinin 26/10/2020 olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın kabulü ile öğrenme tarihinin 26/10/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile, HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 06/04/2021 tarih, 2020/571 Esas ve 2021/249 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, - Şikayetin kısmen KABULÜ ile; İzmir 24....
Şikayet edilen ... vekili, davacının alacaklı olduğu 2006/4630 sayılı dosyada satış istenmediği gibi sıra cetveli de düzenlenmediğini, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin haczinin daha önce olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet edilenler ... Petrol ile ..., davaya yanıt vermemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet edenin alacaklı olduğu 2006/4630 sayılı dosyada haciz tarihinin 03.10.2006, ödeme emri tebliğ tarihinin 11.10.2006, şikayet edilenin alacaklı olduğu dosyada ise haciz tarihinin 26.09.2006, ödeme emri tebliğ tarihinin 20.09.2006 olduğu, şikayet edilenin takip yaptığı icra dosyasındaki haciz ve kesinleşme tarihinin daha önce olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayet eden vekili temyiz etmiştir....
Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı kararı). İtiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olması, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmez. Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda, haciz uygulanmasına başlanabilecek tarihin ve mal beyanında bulunma tarihinin belirlenmesi veya varsa takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği nedenleriyle borçlunun şikayette hukuki yararı bulunmaktadır (HGK'nun 27/06/2001 tarih ve 2001/12-543 E. - 2001/560 K. sayılı kararı)....