Buna göre; TBK 431.maddesi uyarınca taraflardan her biri, belirsiz süreli hizmet akdini TBK 432.maddesinde belirtilen fesih sürelerine uymak suretiyle feshetme hakkına sahiptir. Burada belirsiz süreli hizmet akdini feshinin haklı nedene dayanması şartı aranmamaktadır. TBK 432.maddesindeki fesih ihbar sürelerine uyulması koşuluyla taraflardan her biri belirsiz süreli hizmet akdini sonlandırabilecektir. Fesih bildirim süresi ise TBK 432.maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:"Madde 432- Belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinin feshinden önce, durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.Hizmet sözleşmesi; bildirimin diğer tarafa ulaşmasından başlayarak, hizmet süresi bir yıla kadar sürmüş olan işçi için iki hafta sonra; bir yıldan beş yıla kadar sürmüş işçi için dört hafta ve beş yıldan fazla sürmüş işçi için altı hafta sonra sona erer....
Bölge Adliye Mahkemesince kefalet sözleşmesinin TBK 583/1. maddesindeki yazılı unsurları taşımaması nedeniyle geçersiz olduğu ve istirdat istemininde bir yıllık hak düşürücü süre içinde yapıldığının kabulü yerindedir. Ancak, taraflar arasında düzenlenen 08.08.2012 tarihli taahhütname TBK 603. madde uyarınca kefaletin şekline ve kefil olma ehliyetine ilişkin hükümlere tabi olması ve dolayısıyla yasanın TBK 583. maddesindeki şekil koşullarını taşıması gerekir. Söz konusu taahhütnamenin incelenmesinde, borçluların dava dışı ... ve ......
Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; hem TBK 19 maddesine hem de İİK 277 ve devamı maddelerine aynı anda dayanarak dava açılamayacağını, ayrıca dava ön şartı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zira borçlunun aciz halinin bulunmadığını, davacının muvazaa iddiasını ispatlar nitelikte herhangi bir somut delil sunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Davacının hem TBK 19 maddesine hem de İİK 277 ve devamı maddelerine dayanarak dava açmasında hukuki bir engel bulunmamaktadır. Bu konudaki itiraz haksızdır....
Davacı tarafça davalı yana 22/11/2018 tarihinde ikinci bir ödeme yapılmış olup; davalı tacirin sigorta poliçe miktarını aşan miktarda mükerrer ödeme yapıldığı hususunu iş bu tarihten itibaren öğrendiği hususu kabul edilmekle; davanın TBK madde 78. ve TBK 82. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davanın TBK madde 78. ve TBK 82. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle REDDİNE, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL maktu karar harcının peşin alınan 1.320,11-TL harçtan mahsubu ile artan 1.260,81-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE, 3-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2022 NUMARASI : 2022/601 ESAS, 2022/666 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddesine dayalı) KARAR : Turhal 2....
dayalı” sebepsiz zenginleşme olabileceği ve bu kapsamda TBK m. 79 vd. hükümlerince iade borcundan söz edilebileceği, Yüklenici davalının eseri anlaşmaya uygun meydana getirip getirmediği, ayıplı teslim yapıp yapmadığı, davacının ayıp bildirimini TBK 474 md. uyarınca uygun süre içerisinde yapıp yapmadığı, süresi içerisinde bildirilmiş ise yapılan bildirimin usule uygun bir bildirim olup olmadığı, bildirimin ne şekilde yapıldığı hususunda: a....
Mahkemece; davacı kiraya verenin davalı kiracıya göndermiş olduğu ihtarnamelerde TBK 347.maddesi düzenlemesine uygun tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir etkiye sahip bir fesih ihbarının yapıldığının kabulü mümkün görülmediğinden taraflar arasındaki kira sözleşmesinin fesh olunmadığı, kira ilişkisinin devam ettiği, davacının dayandığı TBK 347.maddesindeki yasal gerekliklerin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 01.10.1997 tarihli kira sözleşmesinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Taraflar tacir olmakla aralarındaki satım sözleşmesinde öncelikle TTK 23.maddesi ve ardından TBK 219 ve devamı maddeleri uygulanacaktır. Buna göre tacir olan alıcı açık ayıpları 2 gün içinde hemen belli olmayan ayıpları ise 8 gün içinde kontrol ettirerek satıcıya bildirecek diğer durumlar için ise TBK hükümleri uygulanacaktır. TBK 223.maddeye göre ise sonradan ortaya çıkan ayıplarda durum hemen bildirilmelidir. Bildirim bir şekle tabi değildir. Bu anlamda tespit raporunun tebliği de ayıp ihbarı sayılmaktadır. Ayıp sonucu alıcının ise kullanabileceği seçimlik haklar TBK 227.maddede belirlenmiştir. Bu kapsamda somut olay incelendiğinde hem tespit raporu hem mahkememizce alınan raporda malda gizli ayıp olduğu ayıbın üretimden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf değişik iş dosyası ile tespit yaptırıp bunu davalıya tebliğ ettirmekle ayıp ihbarı külfetini de yerine getirmiştir....
Buna göre; 1- TBK 431.maddesi uyarınca taraflardan her biri, belirsiz süreli hizmet akdini TBK 432.maddesinde belirtilen fesih sürelerine uymak suretiyle feshetme hakkına sahiptir. Burada belirsiz süreli hizmet akdini feshinin haklı nedene dayanması şartı aranmamaktadır. TBK 432.maddesindeki fesih ihbar sürelerine uyulması koşuluyla taraflardan her biri belirsiz süreli hizmet akdini sonlandırabilecektir. Fesih bildirim süresi ise TBK 432.maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:"Madde 432- Belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinin feshinden önce, durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.Hizmet sözleşmesi; bildirimin diğer tarafa ulaşmasından başlayarak, hizmet süresi bir yıla kadar sürmüş olan işçi için iki hafta sonra; bir yıldan beş yıla kadar sürmüş işçi için dört hafta ve beş yıldan fazla sürmüş işçi için altı hafta sonra sona erer....
TBK 88. maddede akdi faize ilişkin, TBK 120. maddede temerrüt faizine ilişkin faiz tavan sınırları getirilmiş olup bu hükümler ticari iş sayılan tüm sözleşmeler için uygulanacak mıdır? Temerrüt öncesi dönemde uygulanacak akdi faiz yönünden ticari işlerde 8. madde gereğince faiz serbestisi bulunduğundan TBK 88. maddede yer alan tavan sınırları ticari işlerde uygulanamayacaktır. Çünkü TTK 8, TBK 88 e göre daha özel bir madde olup bu maddede ticari işlerde faizin serbestçe kararlaştırılacağı düzenlenmiştir. Temerrüt faizi yönünden uygulanacak TTK 9. maddede ise böyle bir serbesti bulunmadığı gibi açıkça faize ilişkin genel düzenlemelere ve bu kapsamda TBK ve 3095 sayılı Kanuna yollama yapıldığından ticari işlerde temerrüt faizi yönünden TBK 120. maddedeki temerrüt faizi tavan sınırı uygulanacak ancak temerrüt faizinin sözleşmeyle serbestçe kararlaştırılan akdi faizin altında olamayacağı gözetilecektir....