WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47–TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49- TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. (TBK.58) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49.(TBK.58) maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. (TBK.58) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki yönlüdür....

    Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47–TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49- TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. (TBK.58) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49.(TBK.58) maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. (TBK.58) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki yönlüdür. Somut olayda, kiralananı kanalizasyon suyunun basmasından kaynaklanan manevi zarar istenilmiştir ....

      TBK 66’ya göre yardımcı kişi, üçüncü kişiye sözleşme dışı sorumluluk çerçevesinde zarar verir. Burada gerçekleşen zarardan önce, zarar gören üçüncü kişi ile adam çalıştıran arasında hiç bir hukuki, özellikle de sözleşmeye dayalı ilişki yoktur. Yardımcı kişinin davranışından sorumluluğun ikinci türü, TBK 116. maddede düzenlenmiştir. Burada borçlu borcun ifasında yardımcı kişi kullanmaktadır. TBK 116’da zarar gören alacaklı ile borçlu arasında daha önce kurulmuş bir sözleşme ilişkisi vardır. Bu maddede, borçlunun, borcun ifasında veya bir borçtan doğan hakkın kullanılmasında, çalıştırdığı yardımcı kişinin işini gördüğü sırada alacaklıya vermiş olduğu zarardan sorumluluğu düzenlenmiştir. Bu nedenle TBK 66 sözleşmeden doğan borç ilişkilerine uygulanmaz. TBK 61. maddesine göre “birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır....

        HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "TTK'nın 4. maddesinin atfıyla, Türk Borçlar Kanununda yer alan, işletmenin satılma ve değiştirilmesi (TBK. m. 202- 203), yayım sözleşmesi (TBK m. 487- 501), kredi mektubu ve kredi emri (TBK m. 515- 519), ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları (TBK m. 547- 554), ticari nitelikli havale (TBK m. 555- 560), saklama sözleşmeleri (TBK m. 561 vd.) ilişkilerinden kaynaklanan alacak davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12., 13., 14. veya 43. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        yapılmalıdır denilmekle, kanunun düzenlemesinden verilen üç aylık sürenin asgari süre olduğu bildirimin uzama yılının bitimine üç ay kala kiracının elinde olmasının yeterli olduğu anlaşılmaktadır. 6101 Sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi ile TBK' nun347 maddesinde verilen fesih imkanının konut ve çatılı işyeri kiraları sözleşmeleri bakımından bir defaya mahsus olmak üzere ertelenmesinin gerekçesi; TBK' nun 347/1 maddesinin derhal uygulanması sonucunda kiracıların zarara veya mağduriyete uğramalarının ve doğması muhtemel sorunların önlenmesidir. 6101 Sayılı Yasanın geçici 2. maddesinden dava açma için şart olunan bildirim tarihinin de 01.07.2014 tarihine kadar ertelendiği anlamı çıkarılamaz. Olayımıza gelince; Davacı 10.01.2000 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesine dayanarak TBK' nun 347. maddesi gereğince sözleşmenin sona ermesi nedeniyle tahliye isteminde bulunmuştur....

          İlk derece mahkemesince duruşmalı olarak yapılan incelemede; TBK 89/1 maddesine göre Bursa Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı tarafından istinaf yoluna gelinerek; TBK 89/1 maddesinde ödeme zamanındaki yerleşim yerinden bahsetmekte olduğunu, ödeme zamanının ise TTK 1530 maddesine göre fatura ve eşdeğer belgenin borçlu tarafından alınmasından 30 gün sonra olacağını, faturalardaki tarihe göre davacının yerleşim yerinin Ankara olduğunu, davacının Ankara mahkemelerinde de talepte bulunduğunu, ancak henüz sonuçlanmadığını, ödeme zamanında Ankara Mahkemeleri yetkili olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. TBK 89/1 maddesinin uygulanabilmesi için taraflar arasındaki ticari ilişkinin kabul edilmesi veya alacaklı tarafından ispat edilmesi gerekir. Dosyaya sunulan irsaliye faturalarında teslim alan kısmı imzalı olduğu gibi davalı tarafından imzalanmış mutabakat belgesi sunulmuştur....

            Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Türk Medeni Kanunu md. 24.), isme saldırı (Türk Medeni Kanunu md. 26), nişan bozulması (Türk Medeni Kanunu md. 121), evlenmenin feshi (Türk Medeni Kanunu md. 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (818 sayılı Borçlar Kanunu md. 47, TBK md. 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir. (818 sayılı Borçlar Kanunu md. 49, TBK md. 58.) Bunlardan Türk MedeniKanunu'nun 24. maddesi ile 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. (TBK 58.) maddesi daha kapsamlıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir olgunun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; Türk Medeni Kanunu md. 26, 174, 287); bunların dışında Borçlar Kanunu'nun 49. (TBK 58.) maddesi uygulanır. Türk Medeni Kanunu'nun 24. ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. (TBK 58.) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....

              m. 626 ve hem de TBK m. 630/f.l'in atfıyla uygulanacak olan TBK m. 506....

                TBK yürürlüğe girdiğinde elde olan dava zaten TBK öncesi işlemiş akdi veya temerrüt faizinin uyuşmazlığa konu olduğu bir dava olacaktır. Maddede TBK öncesi ve TBK sonrası diye bir ayrıma gidilmeksizin eldeki dava unsuruna yer verildiğinden maddenin açık anlamıyla anlaşılması gereken de zaten TBK öncesi dönem için de eldeki davalarda bu tavan sınırların geçmişe etkili uygulanması gerektiğidir. 7. madde ile, 88 ve 120. maddenin görülmekte olan davalarda uygulanma hükmü getirilmiş ise de bu TBK öncesi sözleşmeler yönünden mutlak bir geriye yürüme değildir....

                  TBK. nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında 6101 sayılı kanunun geçici 2. maddesinde TBK.nun 347. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde öngörülen "kira sözleşmelerinden on yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl, on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl sonra uygulanır" hükmüne yer verilmiştir. Olayımıza gelince; Hükme esas alınan kira sözleşmesi 01.01.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olup, sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 01.01.2002 başlangıç tarihli kira sözleşmesi TBK.'nun 347.maddesi (6570 sayılı yasanın 11. maddesi ) uyarınca süre sonunda yenilenmiş ve yeni kira yılı başlangıcı 01.01.2003 olup bu tarihten sonra on yıllık uzama süresi 01.01.2013 tarihinde dolmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu