Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin 15/11/2022 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun HMK. nun 353/(1)-b-2. maddesi gereğince KABULÜNE, Tokat 1....

Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinin içeriğinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanması ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğundan, Mahkemece davanın TBK'nın 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi yapılarak ve dava konusu tasarruf işleminin, takibe konu alacağın ödenmesinin önlemesi amacıyla davalılar arasında muvazaalı olarak yapılıp yapılmadığı noktasında taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeyerek yazılı şekilde İİK m.280 hükmüne dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....

İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; Tasarrufun iptali davalarında genel yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, dava konusu muvazaalı işlemin dayanağı kıymetli evrak olsa da dava konusu tasarrufun hukuki mahiyetine bakılmaksızın görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre de tasarrufun iptali davasında işleme alınacak hususun, borçlu ya da hak sahibi üçüncü kişi arasındaki işlem olduğu, borçlu ya da hak sahibi ile 3. Kişi arasındaki işlemin, müvekkili şirketi alacak hakkından mahrum etmek amacıyla yapılan muvazaalı işlem olduğundan bu işlemin iptal edilmesi amacıyla açtıkları davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek kararın kaldırılması talep edilmiştir. Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi (Borçlar Kanunu’nun 18. maddesi) kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ...'dan boşandığını, dava konusu taşınmazlarını 30.06.2009 tarihinde mal kaçırma amacı ile davalı ...'e devrettiğini belirterek, bu muvazaalı satışın iptali istemiştir. Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, muvazaalı satışın olmadığını, ayrıca davacının bir alacağı olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının aciz vesikası sunmadığını, davacının nafaka alacağını davalı ...'...

    İcra Müdürlüğü’nün 2018/12798 E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatılmış ve takibin kesinleşmiş olduğunu, ilgili icra dosyasından borçlunun menkul ve gayrimenkul malına rastlanılmadığı ve borcun tahsil edilememiş olduğunu, davalı-borçlunun adına kayıtlı Adana İli, Seyhan İlçesi, Cemalpaşa Mah. 2510 ada, 1 parselde kayıtlı dükkan nitelikli taşınmazını 02/11/2016 tarihinde diğer davalı ve aynı zamanda borçlunun kardeşi olan T3'a alacaklılardan mal kaçırma maksadı ile düşük bir bedel ile muvazaalı olarak devretmiş olduğunu, a1alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan bu tasarrufun, müvekkili bakımından İİK’nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali, aksi takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesi, İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazların kaydına müvekkili şirketin bir güven kuruluşu olması sebebiyle...

    Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı gibi, bu davalarda hak düşürücü süre de uygulanmaz (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2020/2277 E. ve 2021/605 K. sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanılmış olup bu durumda davanın niteliği itibariyle TBK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olmasına göre bu davalarda aciz vesikası sunulması dava ön şartı uygulanmayacağından davanın esasına girilmek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davalarında öngörülen aciz vesikası önşartı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali olmasına rağmen mahkemenin İİK'nun 277.madde gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi hatalı olduğu gibi bu nitelemeye göre dava koşullarının araştırılmamış olması da isabetli bulunmamakla birlikte, davacı lehine boşanma nedeni ile mali haklara hükmedildiği ve bu alacakları için takibe geçildiği, dava konusu satışın davalı ... tarafından alacağın doğumundan sonra borçtan haberdar olan diğer kardeş davalı ...'...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2019 NUMARASI : 2019/116 E- 2019/528 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (BK'nun 19 maddesi) KARAR : İzmir 7....

      Kat No:7 mesken nitelikli taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun muvazaalı olduğu, borçlu ile diğer davalının uzun yıllara dayalı aile dostlukları ve sosyal medya arkadaşlıkları olduğunu ileri sürerek, söz konusu tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14729 E (Kayseri Genel İcra Dairesi 2020/79723) sayılı dosyasındaki alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini müvekkili adına saygılarımızla arz ve talep ederim dedi....

      Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu