ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2022 NUMARASI : 2021/46 ESAS, 2022/307 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaa Nedenine Dayalı Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı Denizbank A. Ş.' den temlik yolu alacak hakkı kazandığını, dava dışı Denizbank'ın 2015 ve 2017 yıllarında davalılar aleyhine takip yaptığını, bu dosyalarda temlik alan davacının alacağını karşılamaya yeter derecede davalıların malvarlığının bulunmadığının belirtildiğini, davalılar arasında yapılan işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tasarrufun iptaline ve taşınmazların İİK 281/2 uyarınca ihtiyaten haczine karar verilmeni talep etmiştir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; haciz tutanağının aciz vesikası niteliği taşıdığını, borçlunun taşınmak ve ticaret sicilinde adres değiştirmemek suretiyle alacaklılarından kaçırmaya çalıştığını, ayrıca taşınmaz devrinin takipten kısa süre önce gerçekleştirilmesi sebebiyle işlemin muvazaalı olduğunun sabit olduğunu, taşınmazın satış bedelinin ödendiğine dair taraflar arasında bir muvazaa olmadığını ispatlamaya yönelik dosyaya sunulan banka dekontları, ortaya çıkarılan gerçek bir satış izleniminin devamını sürdürmeye yönelik olup, bu belgeler ilgili tasarrufun muvazaalı bir işlem olmadığını göstermediğini belirterek, ilk derce mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Dava, TBK 19.maddesi ve İİK 227 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın reddine ilişkin ilk karar Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin 01.07.2013 tarih 2012/7703 Esas 2013/12617 Karar sayılı ilamı ile davanın BK’nun 18.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olduğundan görevli mahkeme genel mahkemeler olduğundan bahisle bozulmuş, bozma sonrasında verilen görevsizlik kararı üzerine, Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda da, davacının iddialarının subut bulmadığı gerekçesi ise yine davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre davanın, ilk açılan davada davalı eş ... adına olan taşınmazın diğer davalılar adına yapılan satışının muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve davalı eşe dönecek tapu kaydının eşler arasındaki mal rejimi gereğince tasfiye edilerek yarı paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili olduğu anlaşılmaktadır....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ...'ın temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19.maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. Öte yandan davacının davasının kabulüne karar verildiğine göre davanın başında peşin olarak yatırdığı harcında davalılardan alınara davacıya verilmesi gerekirken bu hususunda dikkate alınmaması isabetli olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekilinin, davalılar arasında yapılan tasarrufun muvazaalı yapıldığı iddiasıyle iptalini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; muvazaalı olduğu iddia edilen takibin kasım 2015 tarihinde başlatıldığı, davanın 5 yıl içinde açıldığı, ön koşulların oluştuğu, davalı tarafından iptali istenen tabibe dayanak kambiyo senedinin dayanağının ispatlandığı, banka havalesinin açıklamasında borç ve ödünç yazdığı anlaşıldığından davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. ** Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....
müvekkili ile davalı arasında yer alan işlemin muvazaalı olup olmadığının irdelenmesi gerektiğini, dava kapsamı incelendiğinde bu durumun gerçekleşmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı ve davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19.maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, İİK'nun 283/1.fıkrasının kıyasen uygulanması sonucu muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. 3-Davacı iflas idaresi 7 ve 10 nolu parselin davalı ...'a ondan da Okan'a yapılan satışı ile Merbut Gıda A.Ş'ne verilen kira sözleşmesinin iptalini talep etmiştir....
362/1- a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi....
Muvazaalı işlemlerde işlem konusu hak veya mal borçlunun mal varlığı dışına çıkmaz. Bu nedenle muvazaalı işlemlerin iptali için İİK’nın 277 ve sonraki maddelerine göre iptal davası açılması yoluna başvurulmasına gerek yoktur. Muvazaalı işlemler istihkak davasına konu teşkil ederler. Muvazaalı bir işlem konusu mal borçlunun elinde iken haczedilir ve üçüncü kişi İİK 97 uyarınca istihkak davası açarsa, alacaklı davaya cevap yolu ile muvazaa nedeni ile işlemin geçersiz olduğunu muvazaalı işlem konusu mal veya hakkın borçlunun mülkiyetinde olduğunu iddia ve ispat edebilir. Şayet muvazaalı bir işlem konusu mal üçüncü kişi elinde haczedilmiş ise alacaklı üçüncü kişiye karşı istihkak davası açarak davalı üçüncü kişinin o malı muvazaalı bir tasarruf sonucunda ele geçirdiğini ve bu nedenle malın borçluya ait olduğunu iddia ve ispat edebilir....
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....