Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/10/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen 31/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, maliki olduğu 1304 ada 26 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının muhdesat hanesinde "üzerindeki ev ...'a aittir" şeklinde şerh bulunduğunu, ancak bu şerhin geçerli bir sebebe dayanmadığı gibi şerh lehtarına da ulaşılamadığını ileri sürerek tapu kaydındaki şerhin terkinini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, tapu müdürlüğünün davada taraf sıfatının bulunmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur....
İlk derece mahkemesince; "…Dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde davacı haricinde Ahmet Sancar isimli kişinin de paylı malik olduğu anlaşılmıştır. Şerhin kaldırılması davasında verilecek hüküm taşınmazın tümünü etkileyecek bir hüküm oluşturmak gerekeceğinden tüm maliklerinin bu davayı birlikte açması gerekmektedir....
Ancak; Tapu malikinin mirasçıları davaya dahil edildiği ve vekille temsil edildikleri halde gerekçeli kararın başlık bölümünde adlarının yazılmaması, tapu kaydındaki takyidin kamulaştırma bedeline yansıtılmaması ve dava konusu taşınmazda daimi irtifak hakkının davacı adına tescili ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde irtifak hakkının ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartıyla tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının başlık bölümüne davalı hanesinden sonra gelmek üzere "Dahili Davalılar: ...,...,...,..." sözcüklerinin yazılması ve hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin sonuna "varsa tapu kaydındaki şerhlerin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına" sözcüklerinin yazılması ve hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile" sözcüklerinin metinden çıkartılması suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli...
Ancak; Kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında bulunan şerhin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2. bendinin sonuna “varsa tapu kaydındaki şerhlerin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına” sözcükleri eklenerek hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yönetimi,...Köyünde 1975 yılında yapılan arazi kadastrosu ile 1228 parsel sayılı taşınmazın koruluk vasfıyla davalılar adına tesbit edildiğini ve tapuya kaydedildiğini, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastro tahdidinin 2007 yılında kesinleştiğini ve kesinleşen tahdide göre dava konusu 1228 parsel sayılı taşınmazın orman olarak sınırlandırıldığını belirterek, kesinleşen orman sınırları içerisinde kalan 1228 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla ... adına tescil edilmesi, taşınmaz üzerinde bulunan şerhlerin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile 1228 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfı ile ... adına tesciline, kararın kesinleşmesine müteakip ifraz edilen taşınmazda bulunan şerhlerin kaldırılması için müzekkere yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Yargıtay uygulamalarına göre, gerek Türk Medeni Kanunun 1012 gerekse Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddeleri hükmünce mevzuatın tapu kütüğünün beyanlar hanesine konulmasına izin verdiği şerhlerin kayıtlarla gösterilme olanağı vardır. Ancak, konulan bu şerhler hayatiyetini devam ettirmeli bir anlam taşıyarak ilgililerine hukuki sonuç sağlamalıdır. Zira, yasanın kütüğün beyanlar sütununda yer almasına izin verdiği bu tür şerhlerin konulmasında amaç; kütüğe yazılarak alenileştirilmesinde fayda görülen hukuki ilişki ve fiili durumları üçüncü kişilere duyurmak ilgililerine hukuki koruma sağlamaktır. Yoksa, konulan şerhin bir amacı ve anlamı kalmayacağından bu şerhin kaldırılması her zaman istenebilir. Bu istekle açılan davalar hiç bir zaman çözümsüz bırakılmamalı taraflar yeni bazı uyuşmazlık ve çözümsüzlüğe itilmemelidir. Çünkü mahkemeler uyuşmazlığı devam ettirecek merciler değil önlerine dava yoluyla getirilen sorunlara çözüm bulacak mercilerdir....
Küçükbaşkan’ın açmış olduğu ... köyü, 1465 ada 1 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönündeki şerhin silinmesi davasının kabulü ile fen bilirkişi krokisinde (C) ile gösterilen bu bölümdeki 2/B şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. 2012/4669-9275 Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; tapu kaydındaki 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, imar yasasının bazı maddelerine aykırı olarak ihdas işleminin yapıldığı yönündeki şerhlerin silinmesine, karşı dava ise, kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir....
Yönetimi, orman olan taşınmazın üzerinde davalı ... lehine irtifak hakkı ve 1976 yılından beri ....... oğlu ......'un kullanımında olduğu şerhlerinin bulunduğu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiçbir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla tapu kaydındaki davalı lehine bulunan irtifak hakkı ve 1976 yılından beri .... oğlu ......'un kullanımında olduğuna ilişkin şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydında "1976 yılından beri ...... oğlu ......'un kullanımındadır" şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle Türkiye Taşkömürü Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerinin terkini istemine ilişkindir....
. - 1994/160 K. sayılı kararı ile orman vasfıyla Hazine adına hükmen tescil edilmiş; davacı Orman Yönetimi, orman olan taşınmazın beyanlar hanesinde'' üzerindeki iki katlı kargir ev ...oğlu ...'a ait olup, 1981 yılından beri aynı kişinin kullanımındadır şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının " bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla, tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "üzerindeki iki katlı kargir ev ... oğlu ...'...
. - 1994/162 K. sayılı kararı ile orman vasfıyla Hazine adına hükmen tescil edilmiş; davacı Orman Yönetimi, orman olan taşınmazın beyanlar hanesinde '' üzerindeki iki katlı kargir ev ... oğlu ...'a ait olup, 1971 yılından beri adı geçenin kullanımındadır şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürü Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının '' bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır....