Temiz tarafından başlatılan icra takibi ile 13.6.2002 tarihi itibariyle tapu kaydı üzerine haciz şerhi konulduğunu, kendisinin açtığı tapu iptali ve tescile yönelik davanın olumlu sonuçlanması halinde tedbir kararının infazından sonra konulduğu sabit olan haciz şerhinin hüküm ifade etmeyeceğini beklerken açıklanan iptal ve tescile yönelik davanın olumlu sonuçlanması, bu cümleden olarak 30 parsel numaralı taşınmazın mülkiyetinin kendisi adına tesciline karar verilip hükmün temyiz denetiminden geçerek kesinleşmesine rağmen hükmün infazı için harekete geçildiğinde haciz şerhinin silinemiyeceğinin kendisine bildirilmesi üzerine yargı yoluna başvurma zorunda kaldığını ve bu nedenle ihtiyati tedbir kararından sonra tapu kaydına konulan haciz şerhinin kendisini bağlamıyacağını belirterek kayıtta gözüken haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
müvekkili adına tescil edildiğini ve bu kararın 12/03/2018 tarihinde kesinleştiğini, dava süresine girilmesi zamanında arsa sahibi Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile yüklenici müteahhit şirketin SGK borçlarından dolayı amme alacaklarının tahsili amacıyla dava konusu taşınmaza ve sitedeki davası devam eden tüm taşınmazlara haciz şerhi konulduğunu, bu haciz şerhinin taşınmazların bir kısmının Vakıflar Bölge Müdürlüğü üzerinde iken konulduğunu, haciz anında taşınmazın borçluya ait olmadığını, konulan hacizlerin aykırı olarak taşkın haciz oluşturacak şekilde konulduğunu, müvekkilinin tapu iptal tescil davasını 03/07/2008 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak açtığını, haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi TMK. mad. 1010 uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkininin mümkün olduğunu, bu davada mülkiyet hakkının dava açılmakla kullanıldığı aynı...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 9.1.2002 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.10.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki vakıf şerhinin terkini istemi ile açılmış, istek red edilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmazın tutanağı 15.3.1957 tarihinde kesinleşmiştir. Her ne kadar 30 parsel sayılı taşınmazda revizyon gören tapu kaydında vakıf şerhsiz bulunmakta ise de bu şerh 30 parselin beyanlar hanesinde gösterilmemiş, kadastrosu vakıf şerhsiz kesinleşen taşınmaza vakıf şerhi 14.4.1993 tarihinde işlenmiştir....
Ancak, Anayasanın 169. maddesinin koruyucu hükmü karşısında ormanlar üzerine hiç bir kısıtlayıcı şerh konulamayacağı gözetilmeden taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmemiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. fıkrasında yer alan “tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline” ibaresinden sonra gelmek üzere “taşınmazın bu bölümleri üzerinde yer alan haciz şerhinin kaldırılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ilkesi ve kamu düzeni dikkate alındığında, Dava konusu taşınmaz üzerindeki enerji nakil hattı kaldırıldığından, davacılar adına olan tapu kaydındaki irtifak hakkı şerhinin bedeli karşılığında kaldırılması yerinde olduğu gibi, şerhin terkini karşılığı olarak belirlenen bedelin hattın kullanım süresi de gözetilerek adil ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece dosya kapsamında bulunan 30.04.2014 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumunun yazısında davacının hükmen tescil ile iktisap ettiği taşınmazın yüklenicisi dava dışı ...’in Sosyal Güvenlik Kurumuna borcu olduğu bildirilmiş olduğundan mahkemece yeniden ilgili kuruma müzekkere yazılarak ... ili, ... ilçesi, ......
Ek beyanında ise, hali hazırda vergi borcu ödenmiş olduğundan tapuda her hangi bir haciz şerhinin kalmadığını belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki orman şerhinin iptaline yönelik davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili ... ilçesi ... köyü 251 parsel sayılı taşınmazın 2/B niteliğiyle Hazine adına tapuda kayıtlı olup beyanlar hanesinde müvekkilinin kullanımında olduğu yazılı iken taşınmazın niteliğinin orman olarak değiştirildiğini ve beyanlar hanesine eylemli orman şerhinin konduğu belirterek taşınmaz üzerindeki orman şerhinin silinmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapu kaydındaki orman şerhinin iptaline yöneliktir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...TMK 1023 hükmü gereğince tapu siciline güven ilkesi geçerli olmakla birlikte kesinleşmiş mahkeme ilamı ile tapu kaydı baştan itibaren ortadan kalktığından, davalının tapuya güven ilkesinden faydalanamayacağı zira tapu kaydının mahkeme ilamı ile değişmiş olduğu, davalının haciz şerhini 30/11/2018 tarihinde konulmakla, mahkememiz ilamından sonra konulduğu, bu sebeple haciz şerhinin kaldırılması gerektiği" gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu Konya İli Karatay İlçesi Yarma Köyü 332 ada 3 parsel de kayıtlı taşınmazın tapu kaydına davalı lehine konulan 30.11.2018 tarih, 37681 yevmiye numaralı ile 14.10.2019 tarih, 34503 yevmiye numaralı haciz şerhlerinin fekkine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...TMK 1023 hükmü gereğince tapu siciline güven ilkesi geçerli olmakla birlikte kesinleşmiş mahkeme ilamı ile tapu kaydı baştan itibaren ortadan kalktığından, davalının tapuya güven ilkesinden faydalanamayacağı zira tapu kaydının mahkeme ilamı ile değişmiş olduğu, davalının haciz şerhini 30/11/2018 tarihinde konulmakla, mahkememiz ilamından sonra konulduğu, bu sebeple haciz şerhinin kaldırılması gerektiği" gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu Konya İli Karatay İlçesi Yarma Köyü 332 ada 3 parsel de kayıtlı taşınmazın tapu kaydına davalı lehine konulan 30.11.2018 tarih, 37681 yevmiye numaralı ile 14.10.2019 tarih, 34503 yevmiye numaralı haciz şerhlerinin fekkine karar verilmiştir....