üzerinde davacının zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonradan ileri sürülebilecek hak talepleri açısından hukuki yararının mevcut olduğu belirtilerek, Mahkemece, davacıya tapu maliki ...' nı da davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanındıktan sonra, usulünce taraf koşulu sağlandığı takdirde, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre ve şartları var ise zilyetliğin tespitine dair bir hüküm kurulması gerekirken, tapu kayıt maliki davaya dahil edilmeden şerhe yönelik olarak hüküm kurulmasının isabetsizliğine" değinilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU KANUN YOLU: TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece, çekişmeli taşınmazın yargılama sırasında 6292 sayılı Kanun uyarınca satılarak, dava dışı ... adına tescil edildiği ve bu nedenle zilyetliğe dayalı taleplerin ileri sürülmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararının mevcut olduğu belirtilerek, Mahkemece, öncelikle davacı tarafa, ...'...
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Kabule göre de, kural olarak taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davalarında husumetin muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur. Davacı dava dilekçesinde taşınmaz maliki olmayan, kamulaştırma işlemini yapan ... 2. Bölge Müdürlüğünü hasım göstererek dava açmıştır. Aleyhine dava açılan ... 2. Bölge Müdürlüğü taşınmazın maliki olmadığı gibi, davanın açılmasına sebep olacak bir eylemde de bulunmadığından davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı DSİ 2....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 198 ada 8 parsel sayılı 2.600,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ..., 198 ada 78 ve 206 ada 14 parsel sayılı 6.240,24 ve 4.491,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ..., 215 ada 52 parsel sayılı 550,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ..., 234 ada 31 parsel sayılı 505,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalı ...'a karşı açılan zilyetliğin tespiti davası davaya konu olan 234 ada 31 parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacılar ..., ... ve arkadaşları askı ilan süresi içinde miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak miras payları oranında adlarına tescili istemiyle tüm taşınmazlar hakkında dava açmışlardır....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, zilyetliğin tespiti taşınmazın adına tescili ve yanlışlıkla davalı adına tapuya verilen şerhle ilgili durdurma talebinden ibarettir. Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı tapu iptali ve tescil istemi de bulunduğu bu nedenle sulh hukuk mahkemelerinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davaların (dava konusu malın değerine bakılmaksızın) sulh hukuk mahkemelerinde görüleceği (m.4,l/c) düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Davada dava konusu taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı yönünden orman mühendislerinden rapor alınarak Hazine adına orman vasfı ile tapuya tesciline karar verildiğine, hüküm, Yüksek Yargıtay ( 20. ) Hukuk Dairesinin 17.11.2011 tarih ve 2011/9303 Esas, 2011/12873 Karar sayılı bozma kararına uyularak tesis edilmiş olduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti ve Elatmanın Önlenmesi, Zilyetliğin Korunması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 8,20 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 29.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 04.08.2014 K A R A R Dava, davacının da paydaşı bulunduğu taşınmazın tamamının davalı tarafından haksız işgalinin önlenilmesi ve taşınmazdaki payının teslimi isteğine ilişkin bulunduğuna göre; Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...