"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptali ile davacının zilyet olduğunun şerh verilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 30/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ya da başka bir yerden taşınmaz yer verildiğini, murisin ölümünden sonra mirasçıların kendilerine verilen yerleri kullanmaya başladığını, beyan etmişlerse de çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin muris tarafından sağlığında davalılara devredilip edilmediği kesin olarak belirlenmemiş, zilyetliğin hangi tarihten beri davalılarda olduğu hususlarında yeterli ve aydınlatıcı beyanda bulunulmamış, mahkemece beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. ...- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan çekişmeli 117 ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükmün ONANMASINA, ...- Çekişmeli 115 ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz inceleme isteğine gelince; Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi zaruridir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, usulünce tapu kayıt uygulaması yapılması ve davacının beyan olunan zilyetliğinin asli zilyetlik olup olmadığı konusundaki duraksamanın giderilmesi gereğine değinilmiştir....
in engel olduğunu açıklayarak taşınmaz üzerindeki yapının bütün kardeşler tarafından yaptırıldığının tespiti ile davacıların zilyetliğinin korunmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili 28.05.2010 tarihli cevap dilekçesinde,davacının talebinin zilyetliğin korunmasına ilişkin olup, davalı taşınmaza 15 yıldan beri zilyet olduğundan hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının taşınmazda zilyetliğinin bulunmadığını ve taşınmazın davalı tarafından noter sözleşmesi ile satın alındığını bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK.nun 683 ve devamı maddelerinde düzenlenen ayni hakka dayanan elatmanın önlenilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....
tan bedelini ödeyerek satın aldığını, sözleşme ile taşınmazın zilyetliğinin de müvekkiline devredildiğini, ancak mirasbırakanın ölümü ile davalıların taşınmazdaki paylarını 3. kişiye sattıklarının öğrenildiğini ileri sürerek; dava konusu taşınmazın, dava tarihindeki rayiç bedelinin tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekili; davacının satın aldığı yerlerin kadastro çalışmaları sırasında adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın ise iddia edildiği gibi davacıya satılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir....
Davacı ..., çekişmeli taşınmazın bir bölümünün 16.11.1936 tarihinde murisi tarafından satın alınan yer olduğunu ve bu tarihten itibaren zilyetliğinin kendilerinde bulunduğunu ileri sürerek iddiasına konu kısmın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları dava konusu yerin davalının miras bırakanına ait olduğunu, öncesinde üzerinde 3 katlı bina bulunduğunu, bu binanın alt katının bir odasını 1936 yılında davacının annesine sattığını, ancak binanın 1967 yılında yıkıldığını beyan etmişlerdir. Zirai bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise taşınmaz üzerinde yapı enkazına ait molozlar ile kendiliğinden yetişen badem ağacı bulunduğu belirtilmiş olup rapor eki fotoğraflarda da taşınmaz bölümünün moloz yığını ve kendiliğinden yetişen otlarla kaplı olduğu görülmektedir....
zilyetliğinde olduğunu belirterek dava konusu edilen taşınmaza davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi, taşınmazın eski hale getirilmesi ve davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin korunmasını talep ve dava etmiştir....
zilyetliğinde olduğunu belirterek dava konusu edilen taşınmaza davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi, taşınmazın eski hale getirilmesi ve davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin korunmasını talep ve dava etmiştir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 104 ada 362 parsel sayılı 2.231,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz,"1996 yılında ... tarafından imar-ihya edilerek üzerine havuz inşa edildiği, taşınmazın bu şahıs tarafından kullanıla geldiği" belirtilerek, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... , miras yoluyla gelen hak, taksim ve satın almaya dayanarak, taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti ve taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....