Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanım şerhinden kaynaklanan kullanıcı adının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.02.2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz zilyetliğinin tespiti ve tapu kütüğüne şerh edilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2022 NUMARASI : 2020/615 2022/84 DAVA KONUSU : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti KARAR : 1- Hakimler ve Savcılar Kurulunun 01.07.2022 tarihli ve 1047 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi gönderilmesine, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 13/09/2022 tarihinde, dosya üzerinden davacılar, vekili ve davalıların yokluğunda oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR Davacı vekilinin 20.02.2014 tarihli ıslah dilekçesine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan dava konusu ... ada... parsel sayılı taşınmaz içerisindeki su deposu ve irsaliye hattı olan bölüme ilişkin davalı adına olan zilyetlik şerhinin kaldırılması ile zilyetliğinin davacıya ait olduğunun tapuya şerh düşülmesi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...
Mahallesi çalışma alanında bulunan 168 ada 1 parsel sayılı 1.350,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... Genel Müdürlüğü tarafından davalı ... aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesince çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davacı ... Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı ...'ın zilyetliğinin tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava taşınmaz zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası iş bölümü" uyarınca, istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince yapılması gerektiği, dairemizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilerek dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. H Ü K Ü M/:Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası iş bölümü" gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiği anlaşıldığından dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bir kısım mirasçılar tarafından davalıya yapılan satışın hukuken geçerli olup olmadığı, satış senedi geçerli değil ise davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin iktisap sağlayıcı süreye ulaşıp ulaşmadığı konusundadır. Davalı dayanağı 12.6.1982 tarihli satış senedinde tüm mirasçıların imzalarının bulunmaması, mirasçılardan Sabahattin’in imzasının da kendisine ait olmadığının anlaşılması karşısında iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazda bir kısım mirasçıların taşınmaz satışına ilişkin 12.6.1982 tarihli senede değer verilmesi mümkün değil ise de, mahkemece 3.şahıs konumundaki davalının taşınmaz üzerindeki bağımsız zilyetliğinin tespit gününe kadar iktisap sağlayan süreye ulaşıp ulaşmadığı; diğer bir anlatımla zilyetliğinin başlangıç tarihi ile süresi konusunda yapılan araştırma hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar huzuru ile keşif icra edilmelidir....
Taşınmazın satılmasından sonra davaya zilyetlik şerhi verilmesi olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da, sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Bu nedenle, yargılama sırasında taşınmaz malikinin değiştiğinin anlaşılması karşısında dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tespit ve tescile itiraz davası olmaktan çıkmış, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüştür. Hal böyle olunca; davacının taşınmazdaki zilyetliğinin tespitine karar verilmesi gerekirken zilyetlik şerhi verilmesi yönünde hüküm tesisi hatalı olmuştur. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:15.04.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 19.12.1991 tarihinde kesinleşen kadastro tesbiti öncesinde ... tarih ve ... sıra nolu tapu kaydına dayalı ... ada ... numaralı kadastro parselinin davacı tarafından satın alındığının tespiti ile taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle bedellerinin davacıya ödenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemenin gerekçesinde yazılı bulunan kesin hükme konu dosyanın temyiz incelemesininde Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi tarafından yapıldığı gözetilerek, Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...
Davalı Hazine vekili 27/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: açılan davanın haksız olup reddinin gerektiğini, davacının taşınmaz üzerinde malik sıfatıyla zilyetliğinin olmayıp, davanın dava şartı hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, hak sahipliğinin tespiti amacıyla mahallinde yapılan tespit ve düzenlenen inceleme raporu ile taşınmazın Hasan Bozkurt tarafından kullanıldığı 200 m2 ev yeri hariç olmak üzere satılmasına karar verildiğini, zilyedin Hasan Bozkurt olarak tespit edilmesi nedeni ile usul ve yasaya aykırı davanın reddini talep ettiğini öne sürerek davanın reddini istemiştir....