Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında tutanağın beyanlar hanesinde hatalı olarak gösterilen zilyetlik şerhindeki ismin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1980 yılında yapılan ve dava tarihinden önce ilan edilerek kesinleşen orman tahdidi ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 5831 sayılı Yasayla eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastroda, tutanağın beyanlar hanesindeki ismin düzeltilmesine yönelik açılan davada, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Düdükbayırı mevkii 858 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardan bu yana muris Emine Güler ve mirasçıları tarafından kullanılageldiğini, 06/03/1995 tarihli kadastro tutanağında davaya konu parselin Ahmet oğlu Ali Güler vereselerinin tarla olarak kullandığının tespit edilmekle birlikte gerçek zilyedin Ali Güler mirascısı Emine Güler ve vereseleri olduğunu, Emine Güler mirasçılarından Aysel Bilgin,Mustafa Kanat,Ayşe Reyhane Aydın, Mustafa Orhan Can, Emine Hatice Kalam, Zehra Tomru, Orhan Koyuncu, Raziye KüçükMandra, Ümmühan Baysal, Hüseyin Coşkun, Arif Coşkun ve İbrahim Kanat'ın Şile Noterliğinden verdikleri muvafakatname ile taşınmazı müvekkili T1 satın almasına muvafakat ettiklerini belirterek dava konusu taşınmazın Emine Güler ve mirasçıları tarafından nizasız fasılasız olarak fiilen kullanılagelmiş olmaları nedeniyle taşınmazın müvekkilinin murisi ve mirasçılarının zilyetliğinin tespiti ile taşınmazın beyanlar hanesinde kullanıcı olarak Emine Güler mirasçılarının kullanımında olduğuna...

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 175 ada 30 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki "... ve ev ... oğlu ... 'e aittir” sözlerinin “... ve ev ... oğlu ...'e aittir" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde yer alan bilgilerin yanlış oluşturulduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli 175 ada 30 parsel sayılı taşınmaz beyanlar hanesinde taşınmazın ... oğlu ... 'in kullanımında olduğu yazılarak Hazine adına tespit edilmiş olup, davacı ... oğlu ... Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünü hasım göstererek açmış olduğu davada beyanlar hanesinde ismi geçen kişinin kendisi olduğunu iddia etmektedir....

      Her ne kadar artık davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacılar taleplerini zilyetliğin (fiili kullanıcı olduklarının) tespiti olarak ıslah etmişlerdir. Bu durumda koşulları bulunduğu taktirde taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcut olup, mahkemenin ret gerekçesi bu nedenle yerinde bulunmamaktadır. O halde; mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....

        ye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda davacı, yalnızca beyanlar hanesinde kullanıcı olarak adı geçen ..., ... ve ...'u hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. O halde; davacı tarafa yasal hasım olarak davada taraf olması gereken ...'...

          Öte yandan; Tapu Kanunu ve Tapu Sicil Nizamnamesinde hangi hakların tapu kaydına şerh, tescil ve gösterileceği belirtilmiş olup muhdesatlar tescil ve şerh edilecek haklar arasında sayılmamıştır. Muhdesatlar ancak tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilebilirler....

            olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, taşınmaz üzerindeki ev ve seraların kendilerine ait olduğunun tespitine, 202 ada 2 sayılı parselin kullanan kişinin Mehmet oğlu 1985 doğumlu ... olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, 142 ada 19 sayılı parselin kullanan kişinin ... olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, 142 ada 42 ve 190 ada 1 sayılı parselleri kullanan kişinin ............ olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, 246 ada 5 sayılı parselin kullanan kişinin ... olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, taşınmaz üzerindeki evin kendisine ait olduğunun tespitine, 142 ada 22 sayılı parselin kullanan kişinin ......

              Doğru sonuca ulaşılabilmesi için fen bilirkişisi, mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları ile taşınmaz başında keşif yapılmalı, davacı tarafın tanıkları yöntemine uygun şekilde dinlenilmeli, taşınmaz üzerinde taraflardan hangisinin ne şekilde zilyetliğinin bulunduğu sorulmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemince, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm tesis edilmelidir. Belirtilen yön göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Hukuk Dairesinin 2011/5184-8793 sayılı 06.07.2011 günlü bozma kararında özetle: [Dava, tespit tutanak maliki olan Maliye Hazinesine yöneltilerek açılmamış, sadece tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı gerçek kişilere husumet yöneltilmiştir. Dava, ister taşınmaz mülkiyetinin aktarılmasına ilişkin kadastro tespitine itiraz, isterse 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın beyanlar veya yüzölçüm hanesine yönelik olarak açılmış olsun, kural olarak; bu tür davaların, tespit malikleri ile, tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı kişi ya da kişilere husumet yöneltilerek açılması zorunludur. Somut olayda; 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın yüzölçümünün eksik ölçüldüğü iddiasıyla açılan bu davada, husumetin kadastro tespit tutanak maliki olan Hazine ile, tutanağın beyanlar hanesinde ismi yazılı bulunan gerçek kişilere birlikte yöneltilmesi gerekir....

                  "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak T3 adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Bu maddeye göre kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen asli zilyet olarak kullanan kişilerdir....

                  UYAP Entegrasyonu