Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 212 ada 68 parsel sayılı 465,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tutanağın beyanlar hanesinde ... kızı ... kullanımında olduğu belirtilmek suretiyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğuna ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereği zilyetlik şartları oluşmadığına dayanarak tarla vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Davacı Mehmet kızı ... bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 212 ada 68 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 02/04/1997 tarihinde askı ilanı yapılarak 03/10/1997 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır. Kural olarak; taşınmaz mülkiyetinin aktarılmasına ilişkin kadastro tespitine itiraz veya 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik açılan davalarda, tespit malikleri ile, tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı kişi ya da kişilere husumet yöneltilerek davanın açılması zorunludur. Somut olayda; 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tarla niteliği ile tespiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik dava açılmış ve husumet doğru olarak yöneltilmiştir. Ne var ki; davalı ...'a dava dilekçesi usulünce tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tapunun Beyanlar Hanesine Şerhi ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tapunun beyanlar hanesine şerhi davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların paydaş olduğu ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde dört adet bina bulunduğunu, binaların üç tanesinin kime ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterildiğini, ancak davacının babası tarafından yapılan binanın beyanlar hanesinde gösterilmediğini açıklayarak davacının babası tarafından yapılan binanın tapunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO KANUN YOLU: TEMYİZ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 135 ada 7 parsel sayılı 1452,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiş taşınmaz üzerindeki ilköğretim binasının Hazineye ait olduğu ve Milli Eğtim Bakalnığı'nın izni alınmadıkça satılamayacağı ve başka amaçlara tahsis edilemeyeceği tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı Sağlık Köyü Tüzel Kişiliği, bağışlamaya dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Ne var ki, mahkemece, taşınmaz üzerinde kimin zilyet olduğunun tespiti için keşif yapılmamış, çekişmeli taşınmaz üzerindeki kullanım durumu yöntemince araştırılmamış, gerçek kişi davalının kabul beyanı ile yetinilerek karar verilmiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında... Mahallesi çalışma alanında bulunan 223 ada 2 parsel sayılı 282,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, 15 yıldan beri Zühto evladı ...'un fiili kullanımında olduğu şerhi verilerek, bahçe niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., 223 ada 2 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde belirtilen “...evladı ...” adında bir kişi bulunmadığını ileri sürerek, beyanlar hanesinde kendi adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile davalı ... oğlu ... aleyhine dava açmıştır....

              Komisyon tarafından “...1990 yılında yapılan orman kadastro çalışmaları sonucunda 340 ada 6 sayılı parsel mahallinin 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman rejiminden çıkartıldığı... orman rejiminden çıkartılan bu yerin 1488 sayılı genelge doğrultusunda zilyetleri beyanlar hanesinde gösterilerek tarla vasfıyla ... adına” tespiti yapılmış, bu tespit 18/06/1991 ilâ 18/07/1991 tarihleri arasında ilân edilmiştir. Orman Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro mahkemesinde tespite itiraz etmiş, kadastro mahkemesinin 12/11/1999 tarih ve 1991/196 E. - 1999/290 K. sayılı kararıyla 340 ada 6 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm kesinleşmiş, dava konusu taşınmaz orman niteliğinde, beyanlar hanesinde “... Varisleri ... Okulu varislerinden ... ve ... kullanımındadır” şerhiyle ... adına tescil edilmiştir. Davacı ... vekili 10/01/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle, ......

                ün kullanımında olduğunun tespitine, beyanlar hanesinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davalının, davayı kabul beyanına değer verilerek beyanlar hanesinde davacının fiili kullanımında olduğu belirtilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın ... adına tapuya tesciline şeklinde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhtesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda, çekişmeli taşınmazın 35 yıldan beri davalı ...'...

                  Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen asli zilyet olarak kullanan kişilerdir. Somut olayda, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tarafların tanıkları, dava konusu taşınmazda kadastro tespiti sırasında davacıların zilyetliğinin bulunmadığı yönünde beyanda bulunmuş olduklarına göre, Yasa’nın aradığı anlamda fiili kullanımın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün bozulması gerekmiştir....

                    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişilerin kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen zilyet olarak kullanan kişiler olduğu, dava konusu taşınmazın üzerinde davacının kadastro tespiti sırasında ekonomik amaca uygun kullanımının olmadığının anlaşıldığı, satış sözleşmesi düzenlenmesinin, emlak vergi bildiriminde bulunmanın ve ödenmesinin zilyetlik olgusunu göstermeyeceği, tanık anlatımlarının tespit anında ekonomik amaca uygun fiili kullanımın varlığına yeterli ve elverişli olmaması da gözönüne alındığında, İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddedilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

                      UYAP Entegrasyonu