Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

10/01/2023 tarihli fen raporu ve krokisinde davalının kullandığı yerler olarak gösterilen toplam 2.790,70 m2'lik kısmını ev, tandır, ahır ve bahçe olarak kullanmak suretiyle yapmış olduğu tecavüzün MENİNE ve taşınmaz üzerindeki muhdesatların KAL'İNE," karar verilmiştir....

16/01/2023 tarihli fen raporu ve krokisinde B harfi ile gösterilen toplam 1.966,52 m2'lik kısmını ev, depo ve ambar ve bahçe olarak kullanmak suretiyle yapmış olduğu tecavüzün MENİNE ve taşınmaz üzerindeki muhdesatların KAL'İNE," karar verilmiştir....

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ----- davalının tecavüz ettiği iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı vekili-----tarihli dilekçesi ile müvekkilinin açmış olduğu işbu davayı geri aldıklarını beyan etmiş, talep dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş ve davalı vekili ---- tarihli dilekçesi ile davacının geri alma talebine açık muvafakatlerinin bulunduğunu ve davacının talebi doğrultusunda davanın geri alınmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK'nun 123/1. maddesi uyarınca davacının hüküm kesinleşinceye kadar, davalının muvafakati ile davasını geri alabileceği düzenlenmiş olup, davalı tarafça davacının davasını geri almasına muvafakat edildiğinden, HMK'nun 123/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir....

    İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/92 Esas KARAR NO : 2021/236 DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ : 22/03/2021 KARAR TARİHİ : 31/05/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Özellikle maddi ve manevi tazminat, bilimum talepler, fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları, her ne nam adı altında olursa olsun doğmuş ve doğacak alacak ve her türlü hukuki haklarımızı saklı tutarak; Müvekkilinin Marka haklarına tecavüz eylemlerinin tespiti, men'i ve ref'i ile tüm sonuçlarının ortadan kaldırılmasına; davalıların eylemleri haksız rekabet olduğundan haksız rekabet fiilerinin de tespiti ile menine; SMK. m. 149/1a-b-c-d-f-g maddeleri de dahil uygulanarak tüm sonuçlarının ortadan kaldırılamasına, tecavüze konu ürünlerin satımı, arzı, tanıtımı, reklamı nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya...

      tarafından hangi tarihten itibaren kullanıldığı, babasından veya satış yada bağış yoluyla kendisine geçip geçmediği, daha sonra hangi tarihte davacıya satıp devrettiği konuları ile davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin başlangıç ve bitiş tarihleri göz önünde tutularak ve yerel bilirkişi ve tanıklara sorular yöneltilmek suretiyle açıklığa kavuşturulması, yerel bilirkişi ve tanıklar bakımından HMK.nun 243, 244, 245, 259 ve 261. maddelerinin gözönünde bulundurulması, her iki tarafın taşınmaz üzerindeki zilyetlik sürelerinin başlangıç ve bitiş tarihlerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, bu yönden beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde bu çelişkinin giderilmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.Davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086...

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/756 Esas sayılı dosyasını sonuçlanmasını bekletici mesele yapılmasına karar verdiğini ve yargılama gereğinden fazla uzadığını, dava amacını yitirdiğini, uzun süren yargılama boyunca gerekli tedbirler alınmadığından davalılar yeni bir saldırıda bulunarak yine taşınmazların kilitlerini kırarak zilyetliği ele geçirmeye çalışmış olması nedeniyle ikinci bir saldırı nedeniyle yeni bir dava açıldığını ve asıl dava ile birleştirildiğini, mahkemenin birleşen 2015/1043 Esas sayılı dosyası davalıların dava esnasında zilyetliğe tecavüzlerinin devam etmesi nedeniyle açıldığını, bu davanın açılma amacının da mahkemenin bir an evvel devam eden saldırıların önlenmesi için tedbir önlemleri alınması ve ikinci saldırıya uğrayan davacının zilyetliğinin güvenliğini sağlanması olduğunu, ancak mahkemenin her iki davayı birleştirdiğini ve saldırıların önlenmesi için hiç bir işlem yapmadığı gibi davalıları açtıkları borçlu olmadıklarının tespiti istemli dava dosyasını bekletici mesele...

        Mahkemece; davalıların mirasbırakanı ...’ın paydaş olduğu 21895 ada 11 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın 73 m2’ lik kısmının imar uygulaması sonucu davacılara ait 2 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü bulunduğunun saptandığı gerekçesiyle el atmanın önlenmesine, taşınmaz üzerinde bulunan bina ile kömürlüğün yıkılmasına,tecavüzün imar uygulaması sonucu oluştuğu gerekçesiyle ecrimisil isteğinin reddine, depo edilen 32.430,00-Tl kaim değerin davalılara ödenmesine karar verilmiştir....

          Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, Hazine'ye ait taşınmaz mal üzerine, izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan yapı kuran zilyetlerin, arsa maliki Hazine'den başka kişiler aleyhine açtıkları davalar, arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, salt zilyetliğin korunması davası olmayıp; temelinde bir hak davasıdır. Somut olayda gelince; davacı, taşınmazın üzerinde bulunan yapıdan kaynaklı satın almaya dayalı elatmanın önlenmesi isteğinde bulunduğuna göre dava, salt zilyetliğin korunmasına yönelik dava niteliğinde değildir....

          FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/84 Esas KARAR NO : 2022/18 DAVA : Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 20/05/2021 KARAR TARİHİ : 14/03/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan dosya incelemesi sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;---------- müvekkil şirket tarafından----gerçekleştirildiğini, ------ -----başladığını, uzun yıllar----- devam ettiğini, -------- geldiğini, sonrasında ---markalarının davacı adına --- ------ tescilli ---- bulunan -------- konusunda müvekkil şirket ile------ akdedildiğini, davalı yanın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi, sözleşmeye aykırılıkları ve ----- ---- olduğu zararlar nedeni ile Müvekkili şirket tarafından, huzurda işbu sözleşmenin feshi ve maddi manevi tazminat davasının açılması açma zaruretinin hasıl olduğunu, tarafların sözleşmeyi imzalanmasından bu yana davalı tarafın, sözleşmeden...

            a geçtiği, taşınmaz 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, ancak davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel, yasal bir düzenlemenin mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararının bulunduğu belirtilerek, dosya içeriğine göre tespit tarihi itibariyle dava konusu taşınmazda davalı ile birlikte davacının da fiili kullanımının olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece bu hususun tespiti ile yetinilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkmece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 1987 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihi itibariyle davalı ile birlikte davacı ...'ın fiili kullanımında olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu