Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in davalılarla irtibatını gösterir tüm bilgi ve belgelerin (nüfus kayıtları, veraset ilamı, tapuda soyadı tashihi davası vs.) ilgilisinden ve nüfus müdürlüğünden temin edilip dosyaya konulmasından, mirasçının ölü olduğunun tespit edilmesi halinde gerekçeli kararın mirasçılara tebliği ile temyiz süresinin beklenmesinden, 3-Tapu maliklerinden ölü ... ile gerekçeli karar başlığında adı yazılı olan davalı ...'...

    Öncelikle tapu kaydındaki isim tashihi davasının ayrı bir esasa kaydı ile iş bu dosyadaki kayyımlığın kaldırılması davasında tapu kaydındaki isim tashihi davasının sonucunun bekletici mesele yapılarak bu davanın sonucuna göre işlem yapılması, 2- Tapuda isim düzeltilmesi davasında da taşınmaza ait ilk tespit kadastro tutanaklarının dayanak belgelerinin getirtilmesi ve Osman Oğlu Hassan ile Osman oğlu Hüseyin'in aynı kişiler olup olmadığına dair Ankara Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel müdürlüğünden bilgi ve belgelerin celbi ile gerekirse mahallinde keşif yapılarak ve tapu işlerinden anlayan bir bilirkişiye dosyanın tevdi ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmesi Doğru olmamıştır....

    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Dava konusu edilen 299 ve 309 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında "... kızı ... Akın" şeklindeki kaydın "... kızı ..." olarak tashihi istenmiştir. Mahkemece, kayıt malikine ait olduğu belirtilen nüfus kaydında İbrahim kızı ...'nin soyisminin yazılı olmadığı anlaşılmaktadır. ... kızı ... 15.10.1930 tarihinde vefat etmiştir. Yine dosya arasındaki tapulama tutanaklarında kadastro tespitinin 1967 yılında yapıldığı, 1966 yılında ise harici ve rizai taksimin gerçekleştirildiği sabittir. Tüm bu hususlar bir arada düşünüldüğünde; tapu ve nüfus bilgileri arasında tam bir bağlantı ve tutarlılık sağlandığı söylenemez. Tapu kaydında isim tashihi davalarında en önemli husus mülkiyet aktarımına neden olunmamasıdır. Mahkemece yapılması gereken iş; tanıklar ve varsa tesbit bilirkişileri nezaretinde taşınmaz başında keşif yapılarak hak iddiasında bulunan şahısların bulunup bulunmadığını saptamak, sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, dava konusu 14 parça taşınmazın kadastro tespiti sırasında kök muris Mustafa oğlu ... ile onun ölen oğlu Ali Ölçer adlarına tespit ve tescil edildiğini, ancak kök murisin oğlu ...'in mirasçıları olan davalıların tapuda isim tashihi yaptırarak kök muris... ile oğlu ...'in isimlerini ... Ölçer olarak tashih ettirdiklerini ve taşınmazları kendilerine mal ettiklerini, böylece... oğlu ... ile ... oğlu Ali Ölçer'den kendilerine gelecek miras paylarını engellediklerini ileri sürerek tapu iptali-tescil istemişler, yargılama sırasında, davaya 4091 parsel (imarla 7 parça taşınmaz) bakımından devam edip, diğer taşınmazlara yönelik davalarını takip etmediklerini bildirmişlerdir....

        Yönetimi ve müdahil Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman alanı dışında bırakılmıştır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/05/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Tashihi talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, mahkeme kararının tashihi istemine ilişkindir. Mahkemece, talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre talebin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 1 ada 5 parsel sayılı 14025.03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve hissedarları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve ...murisi ..., adına olan tapu kaydına dayanarak taşınmazda 100/4600 payının mirasçıları olarak adlarına yazılarak tapu kaydının tashihi ile tescil talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın tapu maliklerine karşı açılması gerektiğinden açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Mahkemece Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişiler ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmamış, kadastro tespit bilirkişileri ile taşınmazı ve maliklerini iyi bilen mahalli bilirkişiler ve tanıklar taşınmaz başında dinlenmemiştir. Mahkemece yargılama safahatında toplanan bilgi ve belgeler, yapılan tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmadığından, tanıklar, mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalı, açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Bu incelemeler yapılmadan eksik inceleme ile davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle reddi doğru görülmemiştir....

                Dava konusu 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar 21.06.2007 tarihinde kadastroca senetsizden tescil edilmiştir. Gerekli düzeltmenin yapılabilmesi için öncelikle kadastro tutanağı tespit bilirkişileri temin edilerek dinlenmesi gerekir. Ayrıca, taşınmazların bulunduğu Yoncalı Köyü nüfusuna kayıtlı 13 ve 15 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin ismini taşıyan başka kişilerin bulunup bulunmadığı da nüfus idaresinden ve zabıtadan araştırılarak taşınmaz maliklerinin kim olduğu kesin bir şekilde tespit edildikten sonra neticesine göre bir karar verilmek gerekirken soyut şahit beyanlarına itibar edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.01.2010 tarihinde oybirlği ile karar verildi....

                  TL değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve 4 ayrı taşınmaz için tapuda isim tashihi istenildiği, yapılan keşif sonucu taşınmazların değerinin 7.080,00 TL'nin çok üzerinde olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Bu durumda 6100 sayılı HMK.nun geçici 1.maddesi ile HUMK.nun 1 ve 8. maddeleri gereğince dava tarihi ve değeri esas alınarak taşınmaza yönelik uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu