(... ) Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2007/873 Esas ve 2011/471 sayılı Karar, Dairemizce “…...keşif sırasında dava konusu taşınmaz üzerinde bulunduğu tespit edilen konteynır ve iş makinasının davalıya ait olup olmadığı Emniyetten de sorulmak suretiyle araştırılıp bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmadığından...” bahisle bozulmuştur.Davacı vekili usulüne uygun olarak bulunduğu 14.06.2012 tarihli karar düzeltme isteminde; bozmaya konu araştırma hususunun davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 16.07.2008 tarihli dilekçe ile açıklığa kavuşmuş bulunduğunu, davalı vekili bu dilekçesinde dava konusu yerdeki konteynır ve iş makinasının davalıya ait olduğunu belirttiğinden, ecrimisil tayini gerektiğinden, bozma sebebinin uyuşmazlık konusu olmadığını ileri sürmesine ve ecrimisile konu taşınmazdaki konteynır ve iş makinasının davalıya ait olduğu “Milli Emlak” elemanlarınca düzenlenmiş bulunan 17.03.2006, 06.09.2006 ve 11.09.2006 tarihli tutanaklar...
Dava konusu 19 parsel sayılı taşınmaz 1771 sayılı Yasaya göre iskanen ... ve biraderi ... ve ... karısı ... ve hemşiresi ... ve validesi ... adına oluşan revizyon tapu kaydına göre ve 06.01.1969 tarihli kadastro tutanağı komisyon inceleme kararına göre 240 hisse itibariyle 192 hissesinin ... oğlu ... adına ve 48 hissesinin validesi ... adlarına tescil edilmiştir. Dosyadaki ... karısı ... kızı ... 'na ait 2007/486-468 sayılı veraset ilamı ve nüfus kayıtları tapulama tespit tutanağında sözü edilen malikler ve mirasçıları ile birbirlerini doğruladığı gibi 08.11.2007 tarihli keşifte dinlenen ve dava konusu taşınmazın paydaşı bulunan davalı ... oğlu ... taşınmazdaki 48/240 hisse sahibi ...'nin murisi ... ile evli olup ... kızı ... olduğunu beyan etmiştir. Bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine dair verilen karar doğru görülmediğinden, bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Selçuk Asliye Hukuk ve Söke Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın kadastro sınırının tespiti ile yüzölçümünün tashihi talebine ilişkin olduğu, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Başka bir anlatımla, işlemin bir tarafı ... ... ile ... ... ve ... ... arasındaki vekalet ilişkisine dayanmaktadır. 7.3.1979 tarih ve 5100 ve 5101 nolu vekaletnameler ... I.Noterliğince düzenlenmiş ise de bu vekaletnamelerde ismi yazılı olan ... ... ve ... ... gerçekte Türkiye Cumhuriyeti nüfusuna kayıtlı olmadıkları, diğer bir söyleyişle vekaletnamelerin sahte olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunun 1024. maddesinin 2.fıkrası, "Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur." hükmünü içermektedir. Davaya konu taşınmaza ilişkin ayni hakkın sahte vekaletnameye dayanarak yolsuz tescil edildiği ve Medeni Kanunun 1025. maddesi uyarınca da terkine tabi olduğu ortadadır. Düzeltilmesi istenen hak, bir nedeni olmadan (yolsuz) tescil edildiğinden bu tapu kaydına dayanan mülkiyet hakkına dayanılarak tapuda isim düzeltilmesi ve tespit istenemez....
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Kaydı düzeltilmesi istenen ...’in babası ...’e ait (eş ve çocuklarını gösterir)aile nüfus tablosu merciinden celp edilmeli ve bir kısım dava konusu parsellere ait tapulama tutanaklarında belirtilen akrabalık ilişkileri ile adına tesbit yapılan şahısların irtibatı sağlanmalı, dosya içine getirtilen ve nüfus bilgileri tapu maliki ile uyuşan diğer şahısların taşınmazlar ile ilişkisi bulunup bulunmadığı araştırılmalı,taşınmazlar ve maliki ile ilgili zabıta araştırması yapılmalı, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve mahalli bilirkişileri de taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenerek tapuda kayıtlı kişi ile isim tashihi istenen kişinin aynı kişi olup olmadığını tespit etmek suretiyle, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 116 ada 30 parsel sayılı 54313.70 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Şubat 1988 tarih 2 nolu tapu kaydı ile davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın 18308.79 m2'lik kısmının orman olduğu, bu kısım tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin krokide (A)=18308.79 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve bozma ilamına uyulmak suretiyle karar verilmiş olmasına göre davacının tapu kaydına doğum tarihinin ve soyadının yazılması isteminin reddine dair temyiz itirazları yerinde olmadığından reddi gerekmiştir. 2- Tapu kaydına malikin baba adının yazılması istemine ilişkin temyiz itirazlarına geline; bozma ilamında açıkça taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan bir başka kişinin bulunup bulunmadığını araştırmak, kayıt maliki ile kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişinin aynı kişi olduğu yönündeki tereddütlerin tam olarak giderilememesi durumunda kayıt malikini tanıyabilecek yaştaki tanıkları ve varsa tespit bilirkişilerini de taşınmaz başında dinleyerek keşif yapılması gereğine değinilmiştir....
Bu çelişkilerin giderilmesi için dava konusu parsellere tapulama tespiti sırasında uygulanan dayanak kayıtları ve tescili hükmen oluşan parsellerin de hüküm dosyaları incelenmeli, gerekir ise tapu tesbit maliklerinden kişiler dinlenmeli, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve mahalli bilirkişileri de taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenerek tapuda kayıtlı kişi ile isim tashihi istenen kişinin aynı kişi olup olmadığını tespit etmek suretiyle, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.2.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Mahkemece kısa kararda davacıların hisselerine isabet eden bedel toplam 293.107,28 TL olarak tespit edildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu bedel 307.289,90 TL olarak belirlendiğinden kısa karar ile gerekçeli karar çelişiktir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Mahkemece kısa kararda davacıların hisselerine isabet eden bedel toplam 293.107,28 TL olarak tespit edildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu bedel 307.289,90 TL olarak belirlendiğinden kısa karar ile gerekçeli karar çelişiktir....