"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilleri ile davalılar arasında 01.09.2010 ve 25.10.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeri bulunduğunu, sözleşmeler çerçevesinde davalı yüklenicinin edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmelerin geriye etkili feshi ile davalılara ait tapunun iptali ile davacılar adına tesciline, dava konusu taşınmazların eski hale iadesi ile kat irtifakının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiştir....
Ancak; Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla ileride yapılması taahhüt edilen akit taşınmaz mal satışıdır. O yüzden, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını taşımalıdır. Taşınmaz satış sözleşmesinde objektif bakımdan esaslı nokta olarak tarafların adları veya temsilci ya da vekillerinin kimlikleri, satışa konu taşınmaz ve nitelikleri, semen ve hukuki sebebi resmi şekilde düzenlenecek senette yer alması gerekir. Eğer taşınmazdan muayyen bir bölümün satışı vaat olunacaksa, ileride satışı yapılacak taşınmazın tapu kütüğünde kayıtlı olan yerinin, kayıt tarihinin, ada ve parsel numarasının yazılması, satışı vaat olunan bir kısım yerin taşınmazın çapı üzerinde metrekaresi belirtilerek işaretlenip sözleşmeye eklenmesi gerekir. Sözleşmede satışı vaat olunan taşınmazla ilgili sözleşmenin ifa kabiliyeti yoksa bu gibi sözleşmeler geçerli sayılmaz....
Ancak, Borçlar Kanunun m.22/II hükmüne göre kanun iki tarafın yararına bir sözleşmenin geçerli olmasını şekil koşuluna bağlamışsa yasanın öngördüğü şekil ön akitte (satış vaadi yapılması halinde) de aranır. Gerçekten, Borçlar Kanunu m.213/II taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde şekil şartını öngörmüştür. Bunun yanında TMK m.706’ya göre de taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin resmi şekilde düzenlenmesi zorunludur. Resmi senedin düzenleneceği yer ise 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26. maddesi gereğince Tapu Sicil Müdürlüğü veya 1512 sayılı Noterlik Kanunu m.60/3 ve aynı Yasanın 89. maddeleri hükmünce Noterliklerdir. Demek oluyor ki, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri BK.213, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26, 1512 sayılı Noterlik Kanununu 60. ve 89. maddeleri hükmünce tapu sicil müdürlüklerinde ve noterlerde düzenlenme şekilde yapılabilir....
Otomotiv Sanayi Ve Tic.A.Ş., ... Servis ve Tic. A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... Finansman A.ş.’den bağlı kredi kullanarak diğer davalı ... A.ş. den 2012 model bir araç satın aldığını, aracı kullanmaya başladıktan bir süre sonra direksiyon airbag kapağında çatlama meydana geldiğini, servise başvurusu üzerine sürücü airbag ünitesinin değiştirilmesine rağmen sorunun tekrarladığını ve yeniden değişim sağlandığını, ikinci değişim işleminden sonra aynı sorunun yaşanması üzerine aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi ya da bedel iadesi yapılması için başvurduğunu fakat herhangi olumlu bir yanıt alamadığını ileri sürerek ayıplı araç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalı ......
Mahkemece, birleştirilen davanın kısmen kabulü ile ipotek bedelinin 21.650,37 TL olarak güncellenmesine; asıl davada ipoteğin fekki ile depo edilen 21.650,37 TL bedelin davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve arkadaşları vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin fekki; birleştirilen dava ise ipotek bedelinin uyarlanması isteğine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Türk Medeni Kanunu maliklerin mülkiyeti satış yoluyla devretmeleri sırasında doğan alacaklılarını koruma gereği duyduğundan alacaklarını teminat altına alabilmeleri için taşınmaz üzerinde ipotek tesis hakkı sağlamıştır. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 11 parsel sayılı taşınmazın 97/528 payı intikal nedeniyle davalılar adına kayıtlıdır. İpoteğin tescilini sağlayan 27.04.1970 tarihli resmi senetten, taşınmazın tam maliki olan ...'in payının tamamını ...'...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davası sonunda verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde (davalı ... vekilinin temyizi adli yardım istekli) temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, gabin ve temsil yetkisinin köyüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı sözleşmenin feshi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davacı ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve ipoteğin fekki davasının mahkemenin yetkisizliği sebebiyle reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ipotekli taşınmazı satın aldığı eski malik... ile davalı arasında tarafların ileride akdedeceği Bayilik sözleşmesine esas olmak üzere imzalanan 15.05.2007 tarihli ön sözleşmenin Rekabet Kurumu'nun mevzuatı ile 15.05.2012 tarihinden itibaren geçersiz hale geldiği halde taşınmaz üzerindeki teminat ipoteğinin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin fekki ile davalı ile eski malik... arasındaki 15.05.2007 tarihli bayilik ön sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
den İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, 100 pafta, 1000 Ada, 1 parsel de kayıtlı 157 no'lu, (tapuda imar değişikliği nedeni ile 283 pafta, 3401 ada, 3 parsel, 169 no'lu bağımsız bölüm olmuştur) bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazı Gayrimenkul Satış Vaadi ve Borçlanma Sözleşmesi ile satın aldıklarını ve kullanmaya başladıklarını, satım bedelinin tamamının ödendiğini, Gayrimenkul Satış Vaadi ve Borçlanma Sözleşmesine dayalı devir sözleşmesi ile satın alınan taşınmaz üzerinde ilk satın alma tarihinden sonra davalı Şekerbank'in başlattığı kambiyo takibi sonucu gayrimenkule ihtiyati haciz yoluyla haciz tesis edildiğini öğrendiğini, davaya konu taşınmazı tapu devir harçlarını kendisi yatırmak suretiyle 08/08/2018 tarihinde devraldığını ancak davalı şirket bu güne de in taşınmaz üzerindeki ipotek hakkını kaldıramadığı gibi taşınmaz üzerine konulan ihtiyati hacizlerde halen daha devam ettiğini Şekerbank davalı Emay ile kredi ilişkisinde olan bir banka olduğunu, taşkın haciz niteliğinde tüketicilere...
Bu hali ile banka yasal gereklilikleri yerine getirmese dahi o tarih itibariyle var olmayan sözleşmeden dolayı kötü niyetli kabul edilemeyecektir. Bu nedenle ipoteğin fekki talebinin reddine yönelik istemde bir yanılgı görülmemiştir. Davacının terditli talebi ise malın ayıplı olması nedeniyle ödediği bedel ile taşınmaza yaptığı masrafların tazminine ilişkindir. Mahkemece davacının aldığını geri verme beyanı bulunmadığından, bedel iadesine gerek ve olanak olmadığı değerlendirilmiş ise de TKHK 11.madde kapsamında tüketicinin malın ayıplı olması halinde aldığını geri vererek verdiğini de talep hakkı bulunmaktadır. Davacının ayıptan dolayı ödediği bedeli ve masraflarını istemesi sözleşmenin feshi sonucunu doğurmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi Bayilik sözleşmesinin ihlal edilmesine dayalı olarak davacı tarafın dava konusu yaptığı faturalardan borçlu olmadığının tespiti, teminat senedinin iadesi, bayilik sözleşmesinin feshi ve bayilik sözleşmesi nedeniyle davacılardan ...'un verdiği ipoteğin fekkine ilişkin olarak açılan davada ..... 2. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ile ..... 5....