Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, satış vaadine konu miktarın davacı tapusundan iptal edilerek davalı adına tescilinin idari yönden mümkün olup olmadığını saptamak için yazışma ve keşif yapılmış, satış vaadine konu kısmın davalı parselinden ifraz edilerek davacı adına tescil olanağının bulunduğunun saptanması sonucu da davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı yargılama giderlerinden sorumlu tutulması nedeniyle temyiz etmiştir. Gerçekten de; HUMK'nun 94/2 maddesi uyarınca davalının hal ve vaziyeti ile dava açılmasına sebebiyet vermemiş ve ilk oturumda da davayı kabul etmiş ise yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaktır. Somut olayda da; davalı ilk oturumda davayı kabul etmiştir. Satış vaadine konu taşınmazın paylı olarak davacı adına tescilinin idari yönden olanaklı bulunmadığı için tapuda işlem yaptıramadıklarını belirtmiştir. Davalının bu beyanından sonra davacı tarafta yargılama giderleri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmiştir....

    Mahkemece, satış vaadine konu miktarın davacı tapusundan iptal edilerek davalı adına tescilinin idari yönden mümkün olup olmadığını saptamak için yazışma ve keşif yapılmış, satış vaadine konu kısmın davalı parselinden ifraz edilerek davacı adına tescil olanağının bulunduğunun saptanması sonucu da davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı yargılama giderlerinden sorumlu tutulması nedeniyle temyiz etmiştir. Gerçekten de; HUMK'nun 94/2 maddesi uyarınca davalının hal ve vaziyeti ile dava açılmasına sebebiyet vermemiş ve ilk oturumda da davayı kabul etmiş ise yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaktır. Somut olayda da; davalı ilk oturumda davayı kabul etmiştir. Satış vaadine konu taşınmazın paylı olarak davacı adına tescilinin idari yönden olanaklı bulunmadığı için tapuda işlem yaptıramadıklarını belirtmiştir. Davalının bu beyanından sonra davacı tarafta yargılama giderleri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.02.2008 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.07.2004 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Somut olayda, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu hisse, 16.04.1993 tarihli sözleşmenin borçlusu ...'nın murisi olan ... adına kayıtlı iken 25.02.2008 tarihinde vaat borçlusunun mirasçıları olan davalılar adlarına intikal etmiştir. Bu nedenle yargılama aşamasında elbirliği ortaklığının çözülmesi nedeniyle bu tarihten itibaren ifa olanağı doğmuş olduğundan zamanaşımı süresi dolmamıştır. Davalıların murisi ...’nın 21 ada 63 sayılı parselde kök muris ...’den gelen kargir dükkan üzerindeki hak ve hisselerini ...’a satmayı vaat ettiği, ...’nin de satış vaadine konu hisseleri davacı ...’ye geçerli bir şekilde temlik ettiği, satış vaadine konu taşınmazın ifraz sonucu 21 ada 108 parsel sayılı müstakil parsel haline geldiği bu parselde satış vaadinde bulunan ... mirasçılarının paylı malik oldukları anlaşılmıştır....

            Noterliği’nin 17.02.2015 tarihli, 998 yevmiyeli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle ... ve ... vekili ...’nın, müvekkillerinin babası ...’ın hissedarı bulunduğu ve müvekkillerine intikal etmiş veya edecek olan 1 ada 24 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki hak ve hisselerinin tamamını 20.000 TL bedelle ...’ye satmayı vaad ve taahhüt ettiği, satış bedelinin tamamını nakten tahsil ettiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26.11.2015’te kesinleşen 08.10.2015 tarihli, 2015/207 Esas 2015/260 Karar sayılı ilamıyla ... ile ...’in 1 ada 24 parseldeki hak ve hisselerinin satış vaadi sözleşmesi nedeniyle iptaline, ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....

              nın ise satış vaadinde bulunan ... ve ...'dan başka mirasçıların paylarını da satın alarak satış vaadine konu paylardan fazla payın maliki olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle kararın satışvaadine konu payın tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulması gerekirken maddi hata sonucunda dava konusu 791 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasının doğru olmadığı bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin bozma ilamının son paragrafının çıkartılarak yerine "mahkemece satış vaadine konu olan paylara ilişkin olarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir" cümlesinin ilave edilmesi suretiyle hükmün yukarıdaki gerekçe ile BOZULMASINA, karar düzeltme ret harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                O halde, satış vaadine konu taşınmaz üzerindeki bina ruhsata bağlanabilir bir yapı olmadığına ve dayanak satış vaadi sözleşmesinde bağımsız bölümün satışının vadedilip ayrıca bu bölüme denk gelen arsa payının satış vaadine konu edilmediği anlaşıldığından yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda tapu iptali ve tescil talebinin kabulü mümkün olmadığından davacının ikinci kademedeki tazminat talebi konusunda taraf delilleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tapu iptali ve tescile ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün belirtilen nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2020 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı davada satış vaadine dayalı sözleşmenin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.02.2020 gün ve 2016/15124 Esas - 2020/1310 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar-karşı davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/01/2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ve haciz şerhlerinin terkin edilmesi talebi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile taşınmaz kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili; ... 9. Noterliğinde 02.01.2009 tarih ve 50 sayılı işlemle yapılan satış vaadi sözleşmesiyle 2685 ada 2 parsel sayılı taşınmazda murisinden davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu