Görülüyor ki, taşınmaz imar planı uygulaması yapılan bir alanda yer aldığı gibi satış vaadine konu olan bağımsız bölüm satışı değil, taşınmazdaki bir kısım pay devridir. Olayda, 3194 sayılı Yasanın 18/son madde hükmü uygulama olanağı da bulunmadığından ve satış bağımsız bölüme ilişkin değil pay temlikine ilişkin olduğundan davanın reddi doğru olmamıştır Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, gerek duyulursa bilirkişi incelemesi de yaptırılarak satış vaadi borçlularının 22 parselde olan hisselerinden sözleşmeye konu hissesinin iptali ile davacı adına tesciline karar vermekten ibarettir. Değinilen yönlen göz ardı edilerek davanın reddi bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 26.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Görülüyor ki, taşınmaz imar planı uygulaması yapılan bir alanda yer aldığı gibi satış vaadine konu olan bağımsız bölüm satışı değil taşınmazdaki bir kısım pay devridir. Olayda, 3194 sayılı Yasanın 18/son madde hükmü uygulama olanağı bulunmadığından ve satış bağımsız bölüme ilişkin değil pay temlikine ilişkin olduğundan davanın reddi doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, gerek duyulursa bilirkişi incelemesi de yaptırılarak satış vaadi borçlularının 22 parselde olan hisselerinden sözleşmeye konu hissenin iptali ile davacı adına tesciline karar vermekten ibarettir. Değinilen yönlen göz ardı edilerek davanın reddi bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece 23.8.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında kalan 195 ada 7 ve 8 numaralı parseller ile 196 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tesciline, davalıların satış bedelinden kalanının tahsilini teminen giriştikleri icra takibinden ötürü davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri bir satım akdi değil, alacaklısına ileride satış akdi yapmak üzere satış vaadi borçlusunu ifaya zorlama yetkisi sağlayan bir ön akit (akit yapma vaadi) dir. Gerçekten; satış vaadi borçlusu iradi olarak ön aktin konusunu teşkil eden borcunu yerine getirmezse vaad alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesinden yararlanarak ifanın hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. Eldeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı ferağa icbar yoluyla tescil isteminin dayanağı Türk Medeni Kanununun 716. maddesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.05.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 941 ada 16 parsel sayılı taşınmaz ile 47 ada 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 12 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir....
Ç.. tarafından davalı Hazine aleyhine satış vaadine dayalı ferağa icbar davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilecek karar ile dava konusu taşınmazın pay ve paydaşlık durumu değişebileceğinden mahkemece sözü edilen tapu iptali ve tescil davası bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 15.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.11.2003 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine usuli bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 17.03.1986 günlü biçimine uygun düzenlenen taşınmaz mal satış vaadine dayalı pay tescili istemiyle açılmıştır. Davalı zamanaşımı defi bildirmiş, pay tescilinin mümkün olmayacağını da ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince, davacı ile davalı, dava konusu 194 parsel sayılı taşınmazın maliki olan kök muris Yusuf Durmaz’ın mirasçıları olup satış vaadi sözleşmesi elbirliği malikleri arasında yapılmıştır. Satış vaadine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin davalarda elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payı, alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.11.2017 gün ve 2017/2382 Esas, 2017/8310 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK'nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89.maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716.maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verilebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Davanın dayanağını oluşturan 19.04.2004 tarihli ve 16.12.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi ve devir ve temlik sözleşmesi biçimine uygun düzenlenmiş geçerli sözleşmelerdir. Satış vaadi sözleşmelerinde imar parselleri de satışa konu edilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.12.2007 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine ve temlike dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; hak düşürücü süre yönünden davanın reddine dair verilen 26.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, dava değeri yönünden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 24.07.1995 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, satış vaadine konu yerin imar uygulaması sonucu ... alanında kaldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....