taleplerinin ve istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshiyle , tapu iptal ve tescil davalarının kabulü kararı yerinde ve usul ve yasalara uygun olup davalıların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılması ve edinilecek daireleri satma veyahut kiraya verme sureti ile değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu ticari saikinin, 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Yasa'nın amacı, kapsamı, 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/332 ESAS - 2022/269 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı) KARAR : Gebze 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/332 E - 2022/269 K sayılı dosyasından verilen 01/11/2022 tarihli karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini ve 05.09.2020 tarihli Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat sözleşmesinin ileriye etkili olarak feshi ile birlikte tüm alacakların tahsilini ve dava konusu taşınmazların üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....
Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikinin, 6502 sayılı Yasa da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Eğer feshin sonuçları geriye etkili olacaksa, sözleşme yokmuşçasına tasfiye edileceğinden yüklenici inşaatın yaptığı kısmına orantılı arsa payı değil, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre imal ettiği inşaat bedelini alır. Fesih ileriye etkili kabul edilirse, yükleniciye imalat oranına paralel arsa payı bırakılır. Davalı yüklenici ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Ltd. Şti. ile davacı arasında 14.08.2012 tarihinde noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile yapılan temlik işlemi gereğince davacının temlik aldığı şahsi hakkın konusunun, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye veya geriye etkili olarak feshi sonucunda yükleniciye bırakılıp bırakılmayacağı belirleneceğinden, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunup bulunmadığı davalı arsa maliklerince açılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasının sonucu ile doğrudan ilgilidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; "..Davacı davalı ile aralarında yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davalının edimlerini yerine getirmediği iddiasıyla, sözleşmede belirlenen 20.000,00 TL cezai şartın tahsili için ilamsız icra takibi yapmış olup 20.000,00 TL alacağı olduğunu ispat yükü davacı üzerindedir. Davacı ve davalı arasında 13/07/2013 tarihli adi yazılı şekilde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi incelendiğinde, taşınmaz satış vaadinin adi yazılı şekilde yapıldığı, davacının sözleşme gereği devretmesi gereken tapu devrini gerçekleştirmediğinden adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olmadığı, zira taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuda resmi şekilde yapılmasının geçerlilik şartı olduğu, geçerli şekilde yapılmayan satış vaadi sözleşmesine göre düzenlenen cezai şartın da geçerli olmayacağı anlaşılmıştır....
Davalı, arsa sahibi sıfatıyla dava dışı yükleniciyle yaptıkları 28.03.1995 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ifa ile sonuçlanmadığından yüklenici aleyhine dava açıldığını, açılan bu davanın da dinlenme olanağı bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ifada olanaksızlık bulunduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Davada dayanılan 18.10.1995 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin konusu 2805 sayılı parselde kayıtlı taşınmaz mal üzerinde inşa edilmekte olan A bloktaki 6. kat, denize bakan dairedir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 2805 sayılı parselin ifrazlar sonucu başkaca parsellere gittiği satış vaadine konu taşınmazın 1706.25 m2 yüzölçümlü arsa nitelikli 986 ada 3 parselde kaldığı anlaşılmaktadır....
-K A R A R- Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile davalı arasında 2008 yılında gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşme gereğince inşaata başlamak için hiç bir girişimde bulunmadığını ileri sürerek, gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile taşınmaz üzerindeki satış vaadi şerhinin silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının tapu aslını vermediği için gerekli işlemlere başlayamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalıya sözleşme ile aynı tarihte geniş yetkileri içeren genel vekaletname verdiği, davalının tapunun kendisine verilmemesi nedeni ile davacı tarafa herhangi bir ihtarda bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Davacı vekili asıl davada; 1409 ada 13 parsel sayılı taşınmaz için davalı arsa malikleri ..., ..., ..., ... ve ... ile davalı yüklenici ... arasında 17.11.1998 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye dayanarak davacı ile yüklenici arasında 24.06.1999 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını ve 1. ... katta 3/100 arsa paylı girişe göre sağ ön taraftaki dairenin yükleniciden satın alındığını, satış bedelinin ödenmesine rağmen dava konusu taşınmazın tapusunun devredilmediğini belirterek dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili birleştirilen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/192 Esas sayılı dosyasında; dava konusu taşınmazın ... adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... vekili, ... ve ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir....
Noterliği'nin 20/12/2011 tarih 57160 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve satış vaadi sözleşmesinin incelenmesinde; taraflarının arsa sahibi davalı T6'e vekaleten davalı T3 ve davalı T4 Şti. olduğu, Kayseri ili, Talas ilçesi, Kiçiköy Mahallesi, Tarlıbaşı Mevkii, 83 pafta, 444 Adada bulunan, arsa sahibinin 3 ve 4 sayılı parselleri ile diğer arsa sahiplerinin 8 ve 9 sayılı parselleri ile tevhit ifraz sonucu tek parsele dönüştürülmesi ve birleşen parsel üzerine bina inşası için anlaşma yapıldığı görülmüştür. Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın temliki” (alacağın devri) sözleşmesidir....