Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. ../.. S.2. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

    S.2 Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, arsa sahibi davalı ile dava dışı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, dava konusu bağımsız bölümün, davalıya vekaleten Kemal Gündüz tarafından, davacıya taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satıldığı, .... sayılı dosyasında, davalı ile dava dışı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile davacı ...'in (o davada davalı) bağımsız bölüme yönelik müdahelesinin menine, tadilat projesi ile yasal hale getirilmesi mümkün olmayan bağımsız bölümün kal'ine ve tapudaki hisselerin davalı arsa sahibi ......

      in sözleşme yapıldıktan sonra yapılan genel kurulda aday dahi olmadığını, sözleşme yapılan arsanın kooperatifin çalışma alanı ile ilgisi olmadığını, arsa sahibinin taşınmaz üzerine yapılacak binadan alacağı katlara karşılık taşınmaz mal satış vaadinde bulunmadığını, arsa sahibine başka taşınmazlar üzerindeki dört adet dükkanın verilmiş olduğunu, bu hali ile sözleşmede büyük bir çelişki bulunduğunu, kooperatifin ihtiyacı olmayan arsa karşılığında inşaatı bitmiş dört adet dükkanın peşinen arsa sahibine teslim edildiğini, imar çapına göre sözleşmede belirtilen arsa üzerine herhangi bir bina yapılmadığının görüleceğini, sözleşme tarihinden bu yana dükkanların kiraya verilerek gelir elde edildiğini ileri sürerek, davalı ... ile kooperatif arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini, dört adet dükkandaki haksız müdahalenin men'ini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile uğranılan 10.000,00 TL zararın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile...

        in sözleşme yapıldıktan sonra yapılan genel kurulda aday dahi olmadığını, sözleşme yapılan arsanın kooperatifin çalışma alanı ile ilgisi olmadığını, arsa sahibinin taşınmaz üzerine yapılacak binadan alacağı katlara karşılık taşınmaz mal satış vaadinde bulunmadığını, arsa sahibine başka taşınmazlar üzerindeki dört adet dükkanın verilmiş olduğunu, bu hali ile sözleşmede büyük bir çelişki bulunduğunu, kooperatifin ihtiyacı olmayan arsa karşılığında inşaatı bitmiş dört adet dükkanın peşinen arsa sahibine teslim edildiğini, imar çapına göre sözleşmede belirtilen arsa üzerine herhangi bir bina yapılmadığının görüleceğini, sözleşme tarihinden bu yana dükkanların kiraya verilerek gelir elde edildiğini ileri sürerek, davalı ... ile kooperatif arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini, dört adet dükkandaki haksız müdahalenin men'ini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile uğranılan ....000,00 TL zararın dava tarihinden itibaren yasal faizi...

          T9 bana burada inşaat yapacağını ve iki daire vereceğini teklif etti, ancak inşaatı yapmayınca bende uzun süre bekledim ve sattım" şeklinde beyanda bulunduğunu, arsa sahibi ile müteahhit, düzenledikleri arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini tapuya şerh ettirebileceklerini, Medenî Kanunun 1009 uncu maddesine göre, “arsa payı karşılığı inşaat… tapu kütüğüne şerh edilebilir” denildiğini, şerh ile birlikte şerh edilen alacak hakkı taşınmaz üzerinde sonradan hak sahibi olan kişilere karşı da ileri sürülebilir hâle gelineceğini, bu bakımdan, arsa sahibi ile müteahhit arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmesi ve sonradan arsa sahibinin, arsanın mülkiyetini üçüncü bir kişiye devretmesi durumunda, müteahhidin bağımsız bölümlerin devrini isteme hakkını üçüncü kişiye karşı ileri sürebileceği ifade edilebileceğini, somut olayda ise tüm bu devir işlemleri sırasında taşınmaz üzerinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşme yapıldığına dair bir şerh bulunmadığını, iyi niyetli üçüncü...

          Noterliği'nin 08.04.2016 tarih ve 09211 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı karşılığı İnşaat Sözleşmesinin imzalandığını, bahsi geçen sözleşme konusu parselin murisin babasının arsayı teslim ettiğini ve muris babasına ait iki katlı betonarme yapının yıkılmasına rağmen davalı yüklenicinin sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirmediğini, inşaatı tamamlamadığını ve murisinine hissesine düşen bağımsız bölümleri teslim etmediğini, 08.04.2016 tarih ve 09211 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde arsa sahiplerine düşen dairelerin Malatya İli Yeşilyurt İlçesi Tecde Mahallesi Akabe Sok....

          Limited Şirketinin kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki tüm hak ve yükümlülükleri müvekkil şirkete devrettiğini,... şirketi yetkilisi ...'nün arsa sahiplerine vekaleten yapmış olduğu satış vaadi sözleşmesine taraf olmadıklarından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ...'nun ise iyiniyetli malik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, dava konusu dairenin 24.09.2012 tarihinde davalı ...'ya devredildiği, satış vaadi sözleşmesinin ise arsa sahiplerine vekaleten ... tarafından 23.10.2012 tarihinde davacı ile yapıldığı, davalıların satış vaadi sözleşmesinde taraf olmadıkları, satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan arsa sahiplerine veya vekalet görevini kötüye kullanıldığı iddia ediliyorsa vekil olarak hareket eden vekilden talepte bulunulabileceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....

            sözleşmesinin feshedilmiş olması sebebine dayanarak arsa sahibinin kendisinin sattığı bağımsız bölüm ya da arsa paylarıyla ilgili tapu iptali ve tescil isteminde bulunamayacağını, arsa sahipleriyle ilgili yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshedildiğine göre dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 61 ve devamı maddeleri gereğince ve haksız iktisap kuralları uyarınca yüklenici ile onun devrettiği ya da yüklenicinin talimatıyla arsa sahiplerince üçüncü kişilere yapılan pay devirlerinin edinme sebebinin hukuksal dayanaktan yoksun kaldığını, dava konusu taşınmaza ilişkin resmi şekilde düzenlenmiş satış ve vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin kendilerince mahkemeye ibraz edildiğini, bu konuda taralar arasında da bir ihtilaf bulunmadığını, bilirkişi raporuna göre inşaatın seviyesinin %40 olduğunu, dolayısıyla yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, bu bağlamda yaklaşık ispata yarar delilleri ibraz ettiklerini...

            Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikinin, 6502 sayılı Yasa da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

              Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tarafı olan yüklenici yukarıdan beri sayılan edimleri yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kazandığı kişisel hak sebebiyle varsa payı veya bağımsız bölüm tapusunun devrini ondan isteyebileceği gibi Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddelerine dayanarak kişisel hakkını arsa sahibinin onamı gerekmeksizin üçüncü kişilere yazılı olmak koşuluyla devir ve temlik edebilir. Yüklenicinin kişisel hakkını temellük eden üçüncü kişi de bu hakkı yüklenicinin halefi olarak arsa sahibine karşı ileri sürebilme olanağına sahiptir. Açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davalı yükleniciler ... , ... , ... ve ... ile arsa maliki ... Oto Sanayicileri Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi (...) arasında 21.10.1997 tarihinde düzenlenen arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu