Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz Ebru Güçlü'ye 28.02.2017 de satılmıştır. Dava tarihi ise 05.12.2017'dir. Davacının 50.000,00 TL'yi ödediği sabittir. Taraflarca çekilmiş ihtar yoktur. Ön ödemeli satış vaadi sözleşmesi adi yazılıdır. Dava konusu tasarruf satış değil, satış vaadi sözleşmesi olup, adi yazılı olduğu için geçerli değildir. Şayet satış olsaydı, yüklenicinin üçüncü kişiye yaptığı adi yazılı satış sözleşmesi yükleniciye devir gerekli koşullar oluşmuş ise geçerlidir. Davacının zamanında 100.000,00 TL'lik peşinatı da ödemediği sabittir. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığından taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde geri alabilirler. İhtar olmadığı için takipteki faiz talebi haksızdır. Her ne kadar sözleşmenin üçüncü maddesi uyarınca %2'den davalı şirketçe gecikme tazminatı talep edilmiş ise de sözleşme taraflarca geçersiz olduğu için gecikme tazminatı istenemez....

DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedeli ile geç teslim nedeniyle kira kaybı zararının tahsili talebine ilişkindir. Davacı vekili 14.02.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki taleplerini ıslah ederek taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedeli ile geç teslim nedeniyle kira kaybı zararının tazminini talep ettiğini bildirmiştir. İşbu dosyanın Bakırköy 6....

Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabidir. HMK m.355 gereğince yapılan incelemede; davacının talebinin sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatı talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan 01.06.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmediğinden hukuken geçerli olmadığı anlaşılmıştır. Ayni hak doğuran gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin resmi şekilde yapılması geçerlilik şartıdır. Asıl sözleşmenin geçersiz olması halinde feri nitelikteki taleplerin istenmesi de söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesine dayanılarak cezai şart da istenemez. Zira cezai şart asıl borca ilişkin feri haklardandır. Asıl borç hükümsüz olunca, cezai şartta hükümsüzdür....

Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.12.2015 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 10.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....

      Şti arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, diğer davalılar ... ve ... ile aralarında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince sözleşmeye konu bağımsız bölümlerin davacı adına tapuya tescil edildiği, sözleşme içeriğine göre bağımsız bölümlerin niteliklerinin belirlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı geç teslim kira tazminatı ve eksik ve ayıptan kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un .../h maddesinde "tüketici işlemi" ve .../c maddesinde "mal" kavramları tanımlanmış, .... maddesinde, bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkabilecek her türlü ihtilafta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu hükme bağlanmıştır....

        Y Nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine dayalı olarak ... 10. Noterliği 2022/... yev. No'lu ihtara konu 22/05/2021-30/06/2022 arası akdi 165.416.-USD gecikme tazminatı için 100.-USD , 2 Nolu 41.748.-USD faiz alacak kalemi için 100.-USD ve 3 nolu 47.916.-USD için 100.-USD olmak üzere şimdilik kaydıyla, toplam 300.-USD den ( ki 8.111,64.-TL) 30.06.2022 iflas tarihine dek 1 nolu gecikme tazminatına havi alacak kaleminden her iki davalıdan kayıt kabul ile müşterek ve müteselsilen; faiz kalemleri ile 30.06.2022 sonrası gecikme tazminat alacak kalemleri için ise müşterek ve müteselsil borçlu-kefil ... İnş. Tur. Mad. Enerji Üretim Tic Ve San AŞ. Den en yüksek döviz mevduat faiziyle tahsilini talep etmiştir. Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. Eldeki dava, istirdat davasıdır. Mahkememizin bu dosyası ile .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/... E....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 03/03/2020 tarih ve 2018/351 Esas, 2020/197 Karar sayılı kararında özetle; "Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu, sözleşme konusu taşınmazın resmi devri de yapılmadığı için gecikme tazminatı istenemeyeceği" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

            DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

            Sözleşmenin temelini oluşturan hukuki ilişki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanmaktadır. Kural olarak Türk Borçlar Kanunu sözleşmelerde şekil serbestisi benimsenmiştir. Ancak taşınmaz mülkiyete devir borcu doğuran sözleşmeler konusunda Medeni Kanun ile TBK 243.maddesinde taşınmaz satımının geçerli olması için getirilen resmi senede bağlanma şartı satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüştür. 2644 sayılı Yasa 26. madde ile 1512 sayılı Yasa 60/3 ve 89. maddeleri taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterlerce düzenleme şeklinde yapılacağı kuralını koymuştur. Buradaki şekil bir geçerlilik şartı olarak düzenlendiğinden hakim tarafından taraflarca ileri sürülmese dahi her aşamada re'sen dikkate alınması gereken bir şarttır. Dolayısı ile satış vaadi sözleşmeleri geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdir....

            UYAP Entegrasyonu