WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında davaya konu edilen taşınmazlar yönünden ayrı ayrı ön ödemeli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığı sabit olmakla bu sözleşmeye konu olan taşınmazların davacı şirkete satış ve tesliminde meydana gelen gecikme nedeni ile davacının davalıdan gecikmeden kaynaklı kira tazminat alacağı talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarının uyuşmazlık konusu olduğu anlaşılmaktadır. Burada irdelenmesi gereken husus ise davanın tarafları arasındaki sözleşme ile kararlaştırılmış ve davacı vekilinin dava dilekçesine konu etmiş olduğu alacak kaleminin cezai şart olarak mı yoksa gecikme tazminatı olarak mı kabul edilmesi gerektiğine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki sözleşmeye konu taşınmazın geç tesliminden kaynaklı olarak akde aykırılık oluştuğundan bahisle dava konusu alacak kalemi talep edildiğinden bir an için gecikme tazminatına ilişkin hükümlerin uygulanabileceği düşünülebilir. 6098 s. TBK. m. 118/I (818 s....

    Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davada gecikme tazminatı ile eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili, müdahalenin önlenmesi istenmiş, mahkemece, yapılan ıslah da nazara alınarak kısmen kabule dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında düzenlenen 03.01.2002 günlü “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” hükümleri gereğince...

      Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesinden dönme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve davacının ödediği bedeller ile gecikme tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasındadır. Taraflar arasında 04/01/2017 tarihinde harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, 09/01/2017 tarihinde taşınmazın kat irtifakı tapusunun davacıya devredildiği ancak taşınmazın fiilen yapılıp teslim edilmediği, tapu kayıtları, keşif sonrasında alınan bilirkişi raporu ve diğer delillerden anlaşılmaktadır....

      Bu durumda, davacının, davalıya karşı açtığı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemli davada, onama doğrultusunda işlem yapılarak, davanın Konya 1. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Bu aşamada yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın, yargılamaya Konya 1. Tüketici Mahkemesince devam edilmesi için İADESİNE 31/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 27/12/2019 NUMARASI: 2018/1128 Esas - 2019/983 Karar DAVA: Alacak (Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023 Taraflar arasındaki Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi ile iki adet bağımsız bölüm niteliğinde (... Blok ... Kat ... no.lu ve ... Blok ... Kat ... no.lu) taşınmazı noterden düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 2013 yılında satın alan dava dışı ... Ltd. Şti'nce sözleşmenin devredildiği dava dışı ...'den, müvekkili şirketin Beşiktaş ......

            No:6, B1 Blok, K:3, D:5, İzmit/Kocaeli, adresinde kain ve tapuya Kocaeli, İzmit ilçesi, Gündoğdu Mah. 775 Ada, 3 nolu parselde kayıtlı taşınmaz üzerine inşa edilecek bağımsız bölümün tesliminde meydana gelen gecikme bedelinin davalıdan tahsil edilmesini talep ettiğini, fazlaya ait her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile Kocaeli 7. Noterliğinde 06.11.2015 tarihinde müvekkilinin murisi TC nolu Münire Yavuz ile eski unvanı Volkan Kavşut Hafriyat Mühendislik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti ile (tür değişikliği sonrası unvanı Kav Konut Gayrimenkul Yatırım A.Ş olan) akit olunan 35094 sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan alacaklara ilişkin olarak şimdilik 10.000.00.TL.nın, yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüyle eksik imalât bedeli, davacı tarafından tamamlanan imalât bedeli ile gecikme tazminatı ve cezai şart alacaklarıyla ilgili istemin kısmen kabulüne ve tespit masraflarının da davalıdan tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı, dava dışı arsa sahipleri ile davalı yüklenicinin arasında imzalanan 14.10.1998 gün 11449 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin tarafı değildir. ... Noterliği'nce düzenlenen 30.07.2007 gün 8384 yevmiye nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile dava dışı arsa sahibi ...'...

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/205 (eski esası 2010/387) Esas sayılı dosyasında teslimi talep edip tescili talep etmediklerini, ve teslime dair verilen karar gereğince teslimin yapldığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davaya konu taşınmaz dava tarihinden önce başka kişiye satıldığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Açılan davada Düzenleme Şeklinde Yapılmış Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'ne dayanılmış olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu 355 ve devamı maddelerde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Eser sözleşmesi niteliğindeki Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi her iki tarafa da borç yükleyen sözleşmelerden olup sözleşmeden doğan talep haklarının sözleşmenin taraflarınca kullanılması veya sözleşmenin taraflarına yöneltilmesi gerekir....

                  DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 31/07/2019 KARAR TARİHİ : 28/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 25/08/2014 tarihinde aşağıda bilgileri yazılı olan bağımsız bölümün devri amacı ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmeye istinaden taşınmazın 30/09/2016 tarihinde müvekkili şirkete teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin satış bedeli olarak 72.500,00 TL peşinat olarak davalıya ödediğini, akabinde 290.000,00 TL ile 2.000,00 TL KDV ücretinin davalıya ödendiğini, bu suretle müvekkilinin sözleşmeden doğan tüm borçlarını ifa ettiğini, ancak davalı tarafın teslim için kararlaştırılan 30/09/2016 tarihinde söz konusu bağımsız bölümü müvekkiline teslim etmediğini, tapu da bağımsız bölümün müvekkili adına tescil edildiğini ancak...

                    UYAP Entegrasyonu