Kısaca 106.maddedeki seçimlik haklardan birisinin kullanılması, mesela “fesih” hakkının seçilmesi ancak ve ancak borçlunun temerrüde düşürülmesi halinde olanaklıdır. Bu gibi durumlarda dahi temerrüde rağmen, karşı taraf fesih ihbarına karşı koyarsa ön sözleşmenin feshi için de mutlaka mahkeme hükmü aramak gerekir. Bütün bu nedenlerle, biçimine uygun düzenlenmiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin davalı tarafından tek taraflı olarak feshine olanak yoktur. Mahkemece, bu saptamalar bir yana bırakılarak 07.05.2001 günlü sözleşmeyi davalının tek taraflı olarak feshettiğinin kabulü doğru olmamıştır. Ancak; Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla ileride yapılması taahhüt edilen akit taşınmaz mal satışıdır. O yüzden, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını taşımalıdır....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda "...Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğmasından sonra işlemeye başlar. Ancak, satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye, yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise, on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağından dinlenmez....
DAVA Davacı vekili; davacının, davalıların hissedar oldukları dava konusu parsellerdeki hisselerini 10.000,00 TL bedel karşılığında16/02/2016 tarihli düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, satış bedelinin ödendiğini, davalıların bu güne kadar devir işlemini yapmadıklarını belirterek; davalılar adına kayıtlı hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Bir kısım davalılar vekili; vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını, satış bedelinin ödenmediğini, satış vaadi sözleşmesinin muvaazalı olarak yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen esas ve karar sayılı ilâmı ile; davanın kabulü ile, davalılar ve müteveffa ... adına hisseli şekilde kayıtlı Hatay ili, İskenderun ilçesi, ......
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı ... iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır....
Noterliği'nin 28 Temmuz 2008 tarih ve 21188 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi imzaladığını, müvekkil, davalı müteahhidin satış vaadi sözleşmesi gereğince taşınmazı müvekkile tapuda devir yapmaması üzerine Beyoğlu 16....
Noterliği'nin 7700 Yevmiye numaralı ihtarı ile ödenen miktarların iadesi talep edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça herhangi bir dönüş yapılmadığını, davalı tarafın tüm istinaf taleplerinin reddi ile davanın kabulünü talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Dava, devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir....
Mahkemece, davanın kabulü ile; taraflar arasında imzalanan 02/08/2015 tarihinde ..... sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, Bu sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 11.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 02.08.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davalı firma temsilcileri tarafından psikolojik baskı altında ... nolu ve 27/08/2014 tarihli 18.800,00 TL miktarlı devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.400 TL. ödediğini ve tapunun verildiğini belirterek taraflarca imzalanan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel iadesini talep etmiştir. Davalı, tapunun davacıya devredildiğini ve fesih gerekçelerinin oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, Yalova .... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin iptaline, davacının bu sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve davacının ödediği 9.400 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki 27.08.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır....
Dairemizce yapılan istinaf incelemesinde; davacının talebinin öncelikle satış vaadi sözleşmesinin iptali, terditli olarak da satış vaadi sözleşmesine konu bedelin ödenmesine ilişkin olup, davalı T6 vekil sıfatı ile davacı ve dava dışı mirasçılara ait Gaziosmanpaşa Pazariçi 3....