Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kain ve tapuda 192 pafta, 1178 ada ve 27 parsel sayılı taşınmazdaki davalının miras hak ve paylarının tamamını davalıya sattmayı vaad ve taahhüt ettiği, bu satış vaadinin 12.12.2011 tarihinde tapuya tescil edildiği satış vaadi sözleşmesi ve tapu kaydı ile sabittir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez....

    Somut uyuşmazlıkta da yukarıda açıklandığı üzere taraflar sözleşmenin 5. maddesinde taşınmaz satışına ilişkin sözleşmenin resmi şekilde yapılıp geçerlik kazanmasına bakılmaksızın komisyon ödemeyi kabul etmişlerdir. Ne var ki satış sözleşmesi hukuken geçerli şekilde inikad etmese dahi ücret ödeneceğinin kararlaştırılması, haklı sebepler nedeniyle satış sözleşmesinin gerçekleşmemesi halinde bu kararlaştırma alıcı açısından hukuki sonuç doğurmaz. Nitekim davalı, tellallık sözleşmesinin yapılmasından sonra satışa konu dairede projeye aykırı imalatlar yapıldığını, bu konuda davalar açıldığını öğrendiğini, haklı nedenlerle satış sözleşmesinden vazgeçtiğini savunmuştur. Yargılama aşamasında alınan 5.12.2005 tarihli bilirkişi raporu ve dosyaya ibraz edilen ... 1....

      CEVAP: Davalılar özetle; davacının satış iddiasının kabul etmediklerini, ne resmi ne gayri resmi şekilde taraflar arasında satış sözleşmesinin olmadığını, gayrimenkül satış sözleşmelerinin resmi şekil şartına bağlı olduğu için resmi şekilde yapılmayan harici satış sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, taşınmaz satışının resmi şekilde yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından; "Davacının asıl talebi olan tapu iptal ve tescil talebinin REDDİNE, Davacının terditli talebi olan davacının davalılara yaptığı satış bedelinin iadesi talebinin REDDİNE, " karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ile tapunun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi ve Yalova 1....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, itirazın 24.000 TL’lik kısmının iptaline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 24.200 TL bedelle satın aldığı ürünlerde mevcut eksik ve kusurlar nedeni ile ödediği paranın iadesi için başlattığı takibe itirazın iptali için eldeki davayı açmıştır. Davalı davanın reddini savunmuş mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında 19/4/2012 tarihinde satış sözleşmesi imzalanmıştır. Satış sözleşmesinde “yukarıdaki ürünlerin değişimi ve iptali söz konusu değildir. Teşhir Ürünüdür.” ibaresi yer almaktadır. Sözleşme tarafların da kabulünde olup imza inkarı yoktur. Uyuşmazlık, mevcut ayıpların bedel iadesi gerektirip gerektirmediği noktasında toplanmaktadır....

          satış vaadi sözleşmesindeki davalıların hisselerinin rayiç bedelleri tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte rayiç bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin satış vaadi sözleşmesinin düzenlenme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan hisseleri oranında alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama, harç giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirim borcu yüklenen satıcıdan, edimini yerine getirmediğinde dava tarihînde yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanunun 642. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Gayrimenkul satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında görevli mahkeme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14.2,1996 gün ve 1995/14-963 E, 1996/69 K. sayılı kararında da vurgulanıp kabul edildiği üzere; taraftarın sözleşmede özgür iradeleri île saptadıktan satış değeri esas alınarak belirlenir. Yargılama giderlerinden olan harç ve vekalet ücreti takdirinde de bu bedel esas alınır. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunun 125. maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğmasından sonra işlemeye başlar....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 3....

              Bölge Adliye Mahkemesi'nce, istinaf talep eden davalıların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, davalı vekil ... tarafından diğer davalı ...'la yaptığı satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın değerinin çok altında karşılıklı anlaşma ile muvazaalı olarak satışının vaad edildiğini ileri sürerek satış vaadi sözleşmesinin iptali isteği ile eldeki davayı açmış ve dava değeri olarak sözleşmedeki bedel olan 30.000 TL. gösterilerek bu bedel üzerinden harcı yatırılmıştır. Yargılama aşamasında ıslahla talep sonucu artırılmadığı gibi mahkemece de satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu