WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nispetinde davacıdan tazminat talep ettiklerini, davaya konu edilen taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, sözleşme gereğince inşaatın bitme evresinde taşınmaz maliklerinin müvekkiline yönelttikleri teklif ve talep doğrultusunda onların isteği ve rızası dahilinde ana sözleşmeye olmayan ve bina maliklerinin faydasına olacak bir takım ekstra işler yapılması konusunda mutabakata varıldığını hatta davacının da bu işleri onayladığını, bu doğrultuda da müvekkilinin istenilen işleri yaptığını, müvekkilinin sözleşme dışı yapılan iş ve işlemlerin bedelini davalıdan talep ettiğini ancak bu zamana kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek öncelikli olarak davacı T1 tarafından müvekkili hakkında açılan geç teslimden kaynaklı kira tazminatı talebinin reddine, HMK. 132....

Noterliğinin 27/01/2012 tarih ve 3562 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki işyeri niteliğindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı istemidir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 2019/6341E.- 2020/687 K. Sayılı Kararı; "İstanbul 7. Tüketici Mahkemesince, çekişmeye konu oluşturan sözleşmenin tarafları sözleşmenin niteliğine göre tüketici işlemine yönelik sözleşme olup olmaması, ticari iş olup olmaması birlikte değerlendirilmiş dava konusu sözleşmenin incelenmesinde dükkan yada iş yeri niteliğinde taşınmaz satın alınması amacıyla yapılmış olduğu dükkan/işyeri niteliğindeki taşınmazın bireysel kullanım amacı olamayacağı ve ancak kâr elde etme amacıyla alınıp satılabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 18....

Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesinden dönme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve davacının ödediği bedeller ile gecikme tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasındadır. Taraflar arasında 04/01/2017 tarihinde harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, 09/01/2017 tarihinde taşınmazın kat irtifakı tapusunun davacıya devredildiği ancak taşınmazın fiilen yapılıp teslim edilmediği, tapu kayıtları, keşif sonrasında alınan bilirkişi raporu ve diğer delillerden anlaşılmaktadır....

Yüklenicinin edimini zamanında, tam ve eksiksiz olarak ifa etmemesi hâlinde, arsa sahibi TBK m. 125 maddesine göre gecikme sebebiyle uğradığı zararlarına karşılık gecikme tazminatı isteyebilir. Gecikme tazminatı istenebilmesi için yüklenicinin borcunu ifada temerrüde düşmesi, arsa sahibinin ifanın gecikmesinden kaynaklanan zararının gerçekleşmesi ve zararın doğmasında yüklenicinin kusurlu olması gerekir. Arsa sahibince istenebilecek tazminat, gecikme sebebiyle uğradığı tüm zararlarının karşılığıdır ve uygulamada asgari olarak gecikilen her ay için mahrum kalınan rayiç kira karşılığı bir miktar para olduğu kabul edilmektedir. Sözleşmede gecikme tazminatı belirlenmemiş olsa dahi; arsa sahibinin zamanaşımı süresi içinde teslimi gereken tarihten itibaren en az mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek aylık rayiç kira seviyesinde saptanacak tazminatı istemesi mümkündür. Taraflarca sözleşmede kira tazminatı kararlaştırılmışsa, bu şart geçerlidir....

Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabidir. HMK m.355 gereğince yapılan incelemede; davacının talebinin sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatı talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan 01.06.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmediğinden hukuken geçerli olmadığı anlaşılmıştır. Ayni hak doğuran gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin resmi şekilde yapılması geçerlilik şartıdır. Asıl sözleşmenin geçersiz olması halinde feri nitelikteki taleplerin istenmesi de söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesine dayanılarak cezai şart da istenemez. Zira cezai şart asıl borca ilişkin feri haklardandır. Asıl borç hükümsüz olunca, cezai şartta hükümsüzdür....

Tapu kayıtlarının incelenmesi ile gecikme tazminatı istenen bağımsız bölümlerin bir kısmının ferdileştirme işlemi, bir kısmının satış işlemi ile dava tarihinden önce dava dışı kat malikleri adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Bağımsız bölümlerin devir tarihinden sonrası için davacı kooperatifin gecikme tazminatı istemesi mümkün değildir. Davadan önce ise, fiilen teslim edildiği ve hak sahipleri tarafından kullanılıyorsa, teslim tarihine kadar gecikme tazminatı isteyebilir. Bu bakımdan davacı kooperatifin sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatı isteyebileceği en geç tarihin, abonelik kayıtları, tanık beyanları, bağımsız bölümlerin dava dışı kat malikleri adına tescil tarihleri de değerlendirilmek sureti ile her bir bağımsız bölüm için ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken, gecikme tazminatının bu tarihleri aşmak sureti ile tüm bağımsız bölümler için dava tarihine kadar eksik inceleme ile hesaplanması yanlış olmuştur....

    edildiğini, davalılar tarafından gecikmeye ilişkin herhangi bir durum bildirilmediğini, 30/06/2018 tarihinde dolan 6 aylık ek süreyi de aşan toplamda 12 aylık bir gecikme meydana geldiğini, 6 ay sonunda teslim edilmezse satıcı her geçen ay alıcıya çevre kira oranına göre makul gecikme tazminatı ödeyeceği hükmünün uygulanması gerekeceğini, satıcı sözleşmede taahhüt ettiği geç teslimden kaynaklanan tazminat borcundan sorumlu olduğunu, davalıların satış sözleşmesi kapsamında doğan bu borçlarını ödememesi üzerine İstanbul 26.İcra Müdürlüğünün 2019/10722 esas sayılı dosyası ile icra takibe girildiğini, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu vekili tarafından alacaklı ile müvekkil şirketler arasında sözleşmeden kaynaklı herhangi bir borç - alacak olmadığını, takibe konu gecikme tazminatları da doğmadığını, müvekkil şirketlerden kaynaklı herhangi bir gecikme olmadığını bildirerek takibe itiraz ettiklerini bildirerek; davacının davalılardan 33.049,79- TL alacaklı olduğunun tespitine, İstanbul...

    Bu durumda davacı arsa sahibi daha sonra fesih hakkını kullansa dahi fesih edilemeyen cezalı süreyle sınırlı olarak gecikme cezasi yada tazminat isteyebilir, bu durum taraflar arasındaki sözleşme gereğince 9 ay olarak belirlenmiş olup, davacı 9 aylık gecikme cezası talep edebileceğinden aylık 2250,00 TL den üç bağımsız bölüm için ayrı ayrı olmak üzere toplam 60.750,00 TL cezai şartı sözleşme gereği davacının davalıdan talepte haklı olduğu kanaatine varıldığından, davacı tarafından açılan davanın kısmen kabulüne..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı avukatı tarafından verilen 25.09.2020 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; "...Sayın Mahkeme taraflar arasında akdedilen Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Gecikme tazminatı ile ilgili 11.4. Maddesini bizce müvekkil aleyhine yanlış yorumlamıştır....

    Borçlunun temerrüdü halinde alacaklının seçimlik hakları TBK'nın 125. maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun edimini süresinde yerine getirmemesi halinde, gecikmede kusuru bulunmadığını kanıtlamadıkça ve alacaklının seçimlik hakkını BK'nın 125. maddesinde belirtildiği gibi ifayı beklemek ve gecikmeden doğan zararlarını istemek şeklinde kullanması durumunda, sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatından sorumludur. Gecikme tazminatı kanundan doğan bir hak olup gecikme tazminatına işin sözleşmesine göre teslimi gereken tarihten, bağımsız bölümün teslim edildiği tarihe kadarki süre için ihtirazı kayıt aranmaksızın hükmolunur. Gecikme tazminatı, sözleşmede kararlaştırılmamış olsa bile, zamanaşımı süresi içerisinde, her zaman râyiç üzerinden istenebilir; sözleşmede kararlaştırılmışsa, ayrıca zararın kanıtlanmasına gerek yoktur; çünkü, taraflar gecikme zararını baştan kabul ettikleri için, bu kabul hükmü tarafları bağlar....

    DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK.nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, davacı ile davalı arasındaki arsa payı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak (eksik ve kusurlu iş bedeli, oturma ruhsatı bedeli, gecikme tazminatı) istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu