Taraflar arasındaki sözleşmenin 4/1 maddesinde, "Satıcı, konutun tesliminde mücbir sebepler dışında olabilecek 90 günü aşan gecikmeler için alıcıya konutun satış bedeli üzerinden aylık %1 tutarında gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür" düzenlemesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı bu sözleşme hükmünü cezai şart olarak adlandırarak cezai şart ve konutun teslim edilmemesi sebebiyle gecikme cezası taleplerinde bulunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen bu kararlaştırma ifaya ekli cezai şart olmayıp TBK.125/2 maddesi uyarınca gecikme tazminatı niteliğindedir. Somut uyuşmazlıkta, davacı, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK.'...
bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümünün yerine getirilmediğini, eksik nispi harcın ikmali gerektiğini, müvekkili banka tarafından taşınmaz kaydına tesis ve tescil edilen ipoteğin huzurdaki davaya konu taşınmazın adi yazılı şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden önce gerçekleştiğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipoteklerinin fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devralındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T7 Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemediğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın açılmasına...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; ön ödemeli satış sözleşmesinden kaynaklanan teslimde gecikme nedeniyle gecikme cezasının tahsili istemine ilişkindir. Konya 1....
nolu olmak üzere 9 adet bağımsız bölümün bulunduğunu, bu bağımsız bölümlerin ruhsat alımından itibaren en geç 36 ay içinde teslim edilmesi gerektiği kararlaştırıldığından geç teslimden kaynaklı olarak sözleşmenin bahsi geçen maddesinin ihlal edildiğini ve bu ihlal uyarınca kira bedeli ve gecikme tazminatı ödenmesinin gerektiğinin açık olduğunu, davalı taraflara sözleşmenin ihlali kaynaklı edimlerin ifası için Trabzon 4....
Bilirkişinin düzenlediği 17/04/2023 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; a) Dava Ve İcra Takip Konusu Elektrik Faturası; Davalı şirket, davacı şirketin abonesi olup, abonelik döneminde kullandığı 26.07.2021 son ödeme tarihli fatura kapsamlı elektrik enerji bedelini ödemediği, sözü geçen fatura abonelik dönemi içerisinde düzenlendiğinden davalı şirketin ödeme yükümlülüğü olduğu, bu nedenle davalının ödemesi gereken fatura bedelleri, gecikme zamları, KDV'ler ve icra takip tarihi itibariyle toplam borcu raporun yukarısında hesaplanarak davacı şirketin alacağının belirlenmiş olduğu, b) Davacı Şirketin İcra Takip Tarihleri İtibariyle Alacağı: Davacı şirketin asıl alacağı 10.541,02 TL, Gecikme zammı 189,43 TL, Gecikme zammı KDV 34,09TL, Davacı şirketin alacağı 10.764,54 TL, Davacı ...Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketinin, davalı ... Sanayi Ticaret Anonim Şirketinden icra takip tarihi itibariyle toplam alacağının 10.764,54 TL olduğu, kanaatine varılmıştır....
S.2 bölümden verilmesi kararlaştırılan 1 adet daire niteliğindeki taşınmaz yönünden gecikme tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, 1 no'lu bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı arsa sahibine ait bir dükkan beş daire yönünden sözleşmede öngörülen aylık 750 milyon TL gecikme tazminatı maktu kira niteliğinde olup daha önce görülüp kesinleşen dava dosyası ile de bu yön kesinleştiğinden davacı gecikme cezası ve cezayı aşan kira talebinde bulunamaz. İş bu dava kapsamından Ocak 2002 tarihinden Kasım 2004 tarihine kadar geçen 34 aylık süre için arsa sahibi yararına aylık 750,00 TL’den 25.500,00 TL’nin hüküm altına alınması gerekirken sözleşmede öngörülen gecikme tazminatı ve kesinleşen dava dosyası gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup gecikme tazminatı, yapının projeye uygun hale getirilmesi, usulsüz tapunun iptâl ve tescili ile satışını yaptığı hisseler için maddi tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, haricen imzalanan taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı; sözleşmenin iptali, satış bedeli karşılığı verilen bononun iptali, ödenen bedelin iadesi ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken cezai şart ile menfi zararların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme geçersiz kabul edilerek, dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak olarak nitelendirilip, buna göre uygulama yapılmıştır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ilişki bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümünün yerine getirilmediğini, eksik nispi harcın ikmali gerektiğini, müvekkili banka tarafından taşınmaz kaydına tesis ve tescil edilen ipoteğin huzurdaki davaya konu taşınmazın adi yazılı şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden önce gerçekleştiğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipoteklerinin fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devralındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T7 Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemediğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın...