Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 17.07.2007 gün ve 2007/209-333 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, daire satış sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davada eksik iş ve gecikme tazminatı bedeli istenildiğinden dosyanın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkındaki Kanun'un 40. maddesinde “Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesi" tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartına ilişkin 41. maddesinde ise; “(1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....

    DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri ihtiva eden, iki tarafa da borç yükleyen eser yapımı ile satış vaadinden oluşan karma bir sözleşmedir. Bu sözleşmelerde yüklenicinin asli edimi finansmanı kendisi tarafından sağlanarak arsa sahibinin arsası üzerinde sözleşme ve ekleri, tasdikli projesi, ruhsatı ve imara uygun olmak üzere inşaat yapıp teslim etmek, arsa sahibinin borcu da bedel olarak kararlaştırılan bağımsız bölüm-bölümler ya da arsa payının mülkiyetini yükleniciye devretmektir....

    Satış A.Ş. karşı edim borçlanmak şartıyla tüketicilerle sözleşme yaparak kamuya elektrik enerjisi hizmeti sunduğunu, müvekkili kurum ile davalı arasında Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi imzalandığını, anılan bu sözleşme kapsamında müvekkili şirket elektrik hizmeti sunmayı taahhüt ettiğini, davalı şahıs elektrik kullanımından doğan borucunu ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkili şirket elektrik hizmeti sunmasına ve kullandırmasına rağmen davalı taraf aldığı hizmetten kaynaklı borcunu ödemediğini, davalı tarafın elektrik hizmetinden kaynaklı borcunu ödeme edimini yerine getirmemesi taraflar arasında imzalanan sözleşmeye açıkça aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirket, ödenmeyen fatura bedellerinin tahsilinin sağlanması amacıyla İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ......

      Her ne kadar gecikme tazminatının sözleşmede kararlaştırılmış olması zorunlu değil ise de; başlığında düzenleme suretiyle arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi yazılmış olmakla birlikte, haricen düzenlendiği anlaşılan 12 Temmuz 2010 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde kararlaştırılan gecikme nedeniyle ceza miktarı ve gecikilen her ay için kira tazminatı bedellerinin iki kat artırılacağına ilişkin hüküm, davalı yüklenicinin sorumluluğunu artırmakta olup, ek sözleşme noterden düzenleme şeklinde yapılmadığı için gecikme tazminatı ile ilgili bu hüküm geçersizdir ( TBK 13. md)....

        Somut olayda kabul edilen gecikme tazminatı alacağı ile ilgili olarak davadan önce davalı-karşı davacıların temerrüde düşürüldükleri ileri sürülüp kanıtlanmadığı ve gecikme tazminatının ödeneceği kesin vade bulunmadığından dava tarihi yerine fiili teslim tarihinden faiz uygulanması doğru olmamıştır. Hüküm bu yönden bozulmalıdır. Nevar ki düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri ihtiva eden, iki tarafa da borç yükleyen eser yapımı ile satış vaadinden oluşan karma bir sözleşmedir. Bu sözleşmelerde yüklenicinin asli edimi finansmanı kendisi tarafından sağlanarak arsa sahibinin arsası üzerinde sözleşme ve ekleri, tasdikli projesi, ruhsatı ve imara uygun olmak üzere inşaat yapıp teslim etmek, arsa sahibinin borcu da bedel olarak kararlaştırılan bağımsız bölüm-bölümler ya da arsa payının mülkiyetini yükleniciye devretmektir....

          Şti'den tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye menfi ve munzam zarar taleplerinin REDDİNE - Gecikme tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin REDDİNE karar verilmiştir....

          Borçlunun temerrüdü halinde alacaklının seçimlik hakları TBK'nın 125. maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun edimini süresinde yerine getirmemesi halinde, gecikmede kusuru bulunmadığını kanıtlamadıkça ve alacaklının seçimlik hakkını BK'nın 125. maddesinde belirtildiği gibi ifayı beklemek ve gecikmeden doğan zararlarını istemek şeklinde kullanması durumunda, sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatından sorumludur. Gecikme tazminatı kanundan doğan bir hak olup gecikme tazminatına işin sözleşmesine göre teslimi gereken tarihten, bağımsız bölümün teslim edildiği tarihe kadarki süre için ihtirazı kayıt aranmaksızın hükmolunur. Gecikme tazminatı, sözleşmede kararlaştırılmamış olsa bile, zamanaşımı süresi içerisinde, her zaman, râyiç üzerinden istenebilir; sözleşmede kararlaştırılmışsa, ayrıca zararın kanıtlanmasına gerek yoktur; çünkü, taraflar gecikme zararını baştan kabul ettikleri için, bu kabul hükmü tarafları bağlar....

          DELİLLER : Tapu kaydı, satış vaadi ve sözleşmesi ve ekleri, keşif, bilirkişi raporu, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, eksik ifadan dolayı bedel indirimi, geç teslim nedeniyle kira alacağı, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili ve senet iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı aleyhine açılan terditli davada davacının ilk talebi satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, eksik ifadan dolayı bedel indirimi, geç teslim nedeniyle kira alacağı istemine ilişkindir. HMK’nın 111. maddesi gereğince davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır....

          UYAP Entegrasyonu